İsrail’in MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı hedef alan sistematik yayınların nedeni ortaya çıkıyor.
İsrail’in MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı hedef alan sistematik yayınların nedeni ortaya çıkıyor.
Mossad, yaklaşık 1,5 yıl önce İstanbul, Iğdır, Van, Osmaniye ve Konya’da bazı Türk vatandaşlarını casus olarak devşirmek istedi. Planı deşifre eden MİT, tarihinde ilk kez Mossad’ı engelledi.
Yeni Şafak gazetesi Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi, son dönemde artan Hakan Fidan ve hükümet karşıtı yayınların perde arkasını araladı. Selvi bugünkü köşesinde Mossad’a yapılan suçüstüyü yazdı.
Karalama kampanyasının etkili merkezlerinden biri Demokrasiyi Koruma Vakfı (FDD) , 11 Eylül’den sonra kurulan “neocon”cu vakfa Yahudi işadamlan mali destek veriyor. Perde arkasındaki isimler ise FDD Başkan Yardımcısı Jonathan Schanzer, FDD analisti David Barnett ve Michael Doran.
Kampanyanın arkasındaki isim ve kuruluşları tek tek ayrıntılarıyla yazdıktan sonra Selvi, devşirme casus operasyonunu anlattı.
(…)Tüm bunların yanısıra Hakan Fidan’ın hedef seçilmesinde Mossad parmağını inkar etmek mümkün değil. 28 Şubat süreci ve özellikle de PKK ile mücadelede İsrail’le işbirliği yaptığımız 90′lı yıllarda Türkiye’yi bir operasyon üssü gibi kullanmaya alışan İsrail istihbaratı, MİT tarihinde ilk kez, ‘İstihbarata Karşı Koyma’ faaliyeti ile karşılaşınca, alanının daraldığının farkına varmıştı. Hakan Fidan MİT Müsteşarlığı’na atandığı andan itibaren doğrudan hedefi olmuştu İsrail’in.
Dananın kuyruğunun koptuğu olay ise, Mossad’ın, Türk vatandaşları arasından İran’a karşı casusluk yapmak üzere eleman devşirme faaliyetlerinin tespit edilmesi üzerine kopuyor.
Örneğin İstanbul, Iğdır, Van, Konya ya da Osmaniye’de İran’la ilişkili Türk vatandaşlarını İsrail casusu olarak yetiştirme faaliyetlerinin farkına varılarak engellenmesi…
Yani her devletin yaptığı İstihbarata Karşı Koyma faaliyeti. Başka bir deyişle kontrespiyonaj çalışması.
Bugün İran’a karşı yetiştirilecek olan casusların yarın Türkiye’ye karşı kullanılması tehlikesinin önüne geçilmesi. Yani elini kolunu sallayarak Türkiye’de faaliyet yapan İsrail’in nasırına basılması.
Sanıyorum sadece bu sebep dahi Hakan Fidan’ın hedef seçilmesine yeter.
MÜSLÜMAN ÜLKELER HEDEFTE
MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a yönelik en etkili operasyon üssünün ise, kısa adı FDD olan, ‘Foundation for Defence of Democracies’ yani ‘Demokrasiyi Koruma Vakfı’ isimli kuruluş olduğu anlaşılıyor.
11 Eylül saldırılarının ardından kurulan ve ABD’nin askeri müdahalesine destek oluşturmak için alelacele kurulan kuruluşlardan biri. FDD’in mali desteğini ise Yahudi işadamlarının güçlü bağışları oluşturuyor. 2006 yılında düzenlenen ‘Teröre Karşı Küresel Savaş’ başlıklı konferans ABD Başkanı George W. Bush’tan övgü alan FDD etkinliklerinden biriydi. FDD’nin resmi internet sitesindeki, ‘TOP sorunlar’ olarak sıralanan başlıklara bakmanın faaliyet alanı hakkında fikir edinmeye yeteceği kanaatindeyim. Afganistan, El Kaide, Arap Baharı, Mısır, Terörle Küresel Savaş, İran, İsrail, Kuzey Afrika, Filistin ve Suriye… Seçimlerde Başkan Obama’ya karşı kampanya yürüten Yahudi koalisyonu içinde yer alan FDD, şu sıralarda İran’la yakınlaşma siyaseti güden Obama’ya sert eleştiriler yöneltmesiyle tanınıyor.