Orta öğretimdeki 26 milyon öğrencinin yüzde 8'i obez. Nedeni denetimsiz kantinler.
Diyetisyen kontrollü yemek üreten şirketler ise ya bilgisizlik ya da kantin mafyası nedeniyle okula giremiyor
Yılda 2.5 milyar doların harcandığı kantinler okul çağındaki çocukların dengesiz beslenmesinde büyük rol oynuyor. 25 milyar dolarlık ev dışı yemek sektörünün yüzde 10'luk kısmını oluşturan kantin, büfe gibi işletmelerin hepsi olmasa da denetimsiz çalışanları sağlıksız gıda satıyor. Bu durum 25.5 milyonluk orta öğrenim çağındaki öğrenciyi tehdit ediyor. Sağlık Bakanlığı'nın hazırladığı Çocukluk Obezite Raporu da durumun ciddiyetini ortaya konuyor. Rapora göre her 100 çocuktan 14'ü fazla kilolu, 8'i ise obez. Uzmanlar, bunun sebeplerini hareketsizlik, kantinlerdeki sağlıksız gıdalar ve fast-food'a bağlıyor. Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız okul-aile birliği yöneticileri piyasadaki mafyavari yapılaşmanın buna sebep olduğunu söylüyor. Bu veriler devlet okullarına yemek hizmeti vermek isteyen Sofra/Compass Group CEO'su Yaşar Büyükçetin'in de dikkatini çekmiş. Sağlıklı nesiller yetişmesi için bilinçlenme gerektiğini anlatan Büyükçetin, sektörün birlikte çalışarak, 'farkındalığı' artırması gerektiğini belirtiyor.
4 ÇEŞİT YEMEK 5 LİRA
Dengesiz beslenme ve kantinlerin çocukları obezite hastası yaptığını söyleyen Büyükçetin, "Öğle yemeklerinde çocuklar fast-food tarzı beslenerek obez oluyor. Türkiye'de okul çağındaki kız çocuklarının yüzde 60'ı obez. Bu, doğacak çocukları da tehlikeye atıyor. Nedeni de bilgisizlik ve çıkar ilişkileri" dedi. Devlet okullarına kantinden daha ucuz fiyatlara dört çeşit sağlıklı yemek servis edebileceklerini vurgulayan Büyükçetin şöyle konuştu: "Makarna, et, salata ve tatlıdan oluşan, kaynağı belli gıdalarla hazırlanan 4 çeşit yemeği 5-5.5 liradan verebiliriz. Ancak birçok okul aile birliği bu imkânın farkında değil. Okullara gidip sağlıklı beslenmenin pahalı olmadığını anlatacağız. Türkiye'de özel okulların büyük kısmına yemek veriyoruz. Çocuklar diyetisyen kontrolünde besleniyor." Türkiye'deki okulların sadece yüzde 3'ünde sağlıklı öğle yemeği verildiğini, geriye kalan kısmın 'çok kötü' beslendiğini vurgulayan Büyükçetin, bu durumu önlemek için kantinlere de girmek istediklerini ifade etti. Büyükçetin, "Yemeğini verdiğimiz okulun kantinini de işletmek istiyoruz. Bu da sıkıntı yaratıyor. İşlettiğimiz kantinlerde çocuklara kart veriyoruz. Veliler çocukların nasıl beslendiğini takip ediyor" dedi.
AYNI ÇATIDA OLMUYOR
Yaşar Büyükçetin, okul-aile birliklerinin, kantin ve yemekhaneyi aynı kişinin işletmesinin sıkıntı yarattığını belirtiyor. Büyükçetin'e göre bunun nedeni yemeklerin çocukları kantin ürünlerine yönlendirilecek şekilde yapılması. Çocuklar velilerin baskısına rağmen tabldot yemek çıksa bile bir süre sonra fast-food'a dönüyor. Kantin sahibi de "Sıcak yemek yapıyorum ama yenmiyor. Zarar ediyorum" şeklinde kendini savunuyor.
OKULA BAĞIŞ YAPTIK, İDARE ET!
Konuyla ilgili bilgi veren bazı okulaile birliği yöneticileri de çocukların sağlıklı beslenmesi için yapılan girişimlerin durdurulduğunu belirtiyor. Okullardaki kantin işletmecilerinin, yemek şirketinin gelmesini istemediğini söyleyen yöneticiler "Bazı kantinler devlet okulunda sağlıklı yemek için kendileri yatırım yaparken, bazıları ise sıcak yemeğin verilmesini istemiyor" dedi. Bu konuda özellikle okul müdürlerinin etkin olması gerektiğini söyleyen öğrenci velileri de "Kira ve bağış nedeniyle çocukların sağlıksız beslenmesine göz yumuluyor. Denetimler artırılmalı" yorumunu yaptı.