Bir zamanlar vardık...
güzel günlerimizde vardı...
kırlangıçtık....
ayna ve aynısı idik...
yusuftuk hani bir zamanlar...
kuyulara atılan...
zeyd idik efendimizin kölesi...
hani hayat olmazdı sensiz ve bensiz...
kirlenmemiş duygularımız da vardı...
züleyhalara karşı çıkan...
yanlışa dur diyen....
kabenin ortasında ehad ehad diye bağıran...
şimdi söyle bakalım...
bu kadermi yoksa senmisin...
senin duygularınmı yoksa
en yakınlarının akıllarımı...
kimselere söyliyemediklerini...
hangi toprağa gömeceksin...
kimlere anlatacaksın...
baksana sen hiç...
iyilik yaptığın bir arkadaşından...
tehtit aldın mı bu arada...
kader deyip silecekmisin...
bu olanları...
kendini kandırmaya devam mı edeceksin...
yoksa iman edip devam mı edeceksin...
sevgine yada alışkanlıklarına...
hangi rüzgarlara savuracaksın...
duygularını...
şimdi sen kendin nasıl olacaksın...
kime neyi doğru diye anlatacaksın...
en kötüsü ne biliyormusun...
nasıl kıydın bana ve kendine...
amacın neydi....
ahşu forumlar yokmu....
.......
yalancı söylemli ilahiyatçılar...
din taciri sahtekarlar...
yalanla dolu yalancılar....
sanırım...
söyleyemediğin kininmiydi...
bu yaptıkların...
inanki herşey eskisi gibideğil....
zaman sabahlara karışan
zaman akşamları aşan
zaman seni kalbimden atan
zaman temiz duygularımı senin ile kirleten...
adını boş kağıtlara yazıp okyanuslara atıyorum...
bilmem kimler bulurda hak veririr bana ama
unutma...
kınadığınla kınanırsın...
kalbimde zerre kadar üzüntü yok
çünkü ben haksız değilim....
kimseyide satmadım....
yarıyolda koymadım....
kendim söyledim hep kendim dinledim....