Konu: ne güzel şeysin sen yağmur...

[D®agon]

ne güzel şeysin sen yağmur...



yağman güzel,seyretmek güzel, yağmadığın zaman beklemek istemek güzel... İşte yine yağmur yağıyor Canım İstanbulun üzerine... Rabbim bir kez daha acıdı bizlere ve suyunu yolladı yanan sineleremizin üzerine... Tabi bazı kendini bilmezler akşam haberlerine yetiştirirler seni yok orası taştı yok burası battı diye. Ama sen aldırma onlara Rabbim rahmetinden mahrum etmiş onları ki senin rahmetini göremiyorlar. Sen Rabbimin izniyle yağ üzerimize...




-Yağmur yağıyor seller akıyor arap kızı camdan bakıyor...



küçükken söylemeyi ne severdim bu şarkıyı şimdi senin sesini dinlerken yine o camın önündeki küçük kız geldi gözümün önüne... sevindim ordaymış meğer seni bekliyormuş gün yüzüne çıkmak için...



Bİrşey daha farkettim biliyor musun? bizim bu yandaki uzun ve dik merdiven aslında ne güzel nimetmiş... hani eve gelirken yarısında tıkanıp kalınca şikayet ettiğim o merdiven... Şimdi bu yazıyı yazarken senin sularının akmasıyla sanki evin yanından şelale akıyor gibi... bu ne güzel ses YA Rabbim!



Bİze yağmuru lutfettiğin bizi sadece biz olduğumuz için sevdiğin günahlarımıza aldırış etmeden bize merhamet ettiğin için binlerce kez şükürler olsun sana Rabbim...



Hoşgeldin yağmur hoşgeldin sefalar getirdin...


asude

[Leb-i Damla]

-Yağmur yağıyor seller akıyor arap kızı camdan bakıyor...


Bu çocuk şarkısını okulda miniklere öğretirken başka bir  öğretmen arkadaş şöle demişti;bizim oralarda bu şarkıda arap kızı diye geçmez yerine çocukların ismini  söyleriz demişti.Sebebini sorduğumda ben Hataylıyım ve orda arap çok, alınganlık yapmasınlar diye hocamız bize yasaklamıştı arap kızı dememizi.

Sahi neden arap kızı demişler...bilen varmı?

[Halime]

       Hikâye aslında bir buçuk asır kadar öteye uzanıyor. İstanbul sokaklarında biriken yağmur sularında ayaklarını yere vurarak oynayan çocukların ürettiği bir tekerlemeydi Arap kızı. O dönemde İstanbulluların ‘Arap’ olarak adlandırdığı Afrikalı köle çocuklarının diğer çocuklarla oynama şansının bulunmadığını ve Tekerlemelere yansıyan Arap kızları, kölelerin çocuklarıydı. Yaşıtları yağmur sularıyla oynarken onlar camdan bakmakla yetiniyorlardı. Çünkü onlar köle çocuğuydu; diğer çocuklar gibi sokağa çıkıp oynama şansları yoktu. ‘Yağmur yağıyor, seller akıyor, Arap kızı camdan bakıyor’ tekerlemesinin çıkış hikâyesi de böyle oluşuyordu.”

bende sayende bu konu hakkında bilgilendim saol hüzzam  öppp

[Leb-i Damla]

Hüzünlü bir hikayesi varmış...üzüldüm şimdi 

Bilgi için teşekkürler aysima...