Vuslat dergisi

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı D®agon

  • Ezberletmez Öğretir
  • *******
  • Join Date: Mar 2008
  • Yer: Ankara
  • 11651
  • +524/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Hocam
Vuslat dergisi
« : 22 Eylül 2008, 01:18:20 »
F.Zehra Kalkan

--------------------------------------------------------------------------------
“Son”u Yüklenmek   


Tarifini hiç yapamam, sormayın bana. Belki sadece düşünebilirim. Hissedemem, yaşayamam zihnimde her an, korkamam gerçekten. Hiç mi hiç anlayamam. Titreyen bakışlardaki anlamları bulmaya çalışabilirim ancak. Savaşın çamurlu ayaklarıyla ezip geçtiği umudu sezinleyebilirim belki bir de...
"Sen Yüce Mevlâ'mızsın, hakikati inkâr eden topluma karşı bize yardım et!"  (2/286)
Herkese benzediğim bir günde, kimseye benzememek için açmaya çalışıyorum gözlerimi. Gürültülere gizlenmiş umarsızlığı bedenimle durdurmak geliyor içimden. Tıpkı Rachel gibi zulmün, vahşetin, karanlığın önüne gerilmek istiyorum! Etten ve kemikten buldozerlere "dur!" demek istiyorum. Sen de istiyorsun, biliyorum. Ve istemenin yetmediğini de.
Ama ben susmak, daha çok da susmak istiyorum bugün, suskun hayatları düşünmek için. İnsanlığa küsmeli diye dünya, insanlığı dünyasız bırakıyorum. Yağmur gibi canlansın, tüm varlığıyla akıp gitsin istiyorum karanlık. Ve donuk, ve yapay, ve tepkisiz... Tüm suratlar yürekleriyle ağlasın istiyorum, birazcık...
Yıl biraz...
Ve biraz daha!
Sonra dön, gücün kalırsa.
Bırak susamayı öğrenmemiş toprak gibi güneşe kafa tutmayı. Devir gövdene kök salan tüm ağaçları! Kurumayı öğren, kalbinin tam ortasından yarılmayı, yenilmeyi, yitirmeyi, bitirmeyi ve bitmeyi de öğren. Damarlarındaki can kurudukça, suya âşık olmayı da... Hem yanmayı, hem seni çiğneyenleri yakmayı da, evet en çok da bunu öğren. Beynim, sen!
Düşünce dağılan darmadağınık düşünceler sofrasına oturttular beni bugün. Tuhaftır, kendime kızmıyorum. Zulüm ve acı dil çıkarmasa hafızamdan ikide birde, bahara methiyeler bile düzerdim şimdi. Ben farkında olmadan bir bomba, düşünen bir hücremi sıyırıp geçmiş olmalı. Bu sorunsallığım ondan.
Karar yüklü, başı kıvrık, çok da sâbir omuzlar taşıyorum. Rüya bile değil, bir gölge demeli. Vakit güz vakti, dışarısı bahar. "Son"u yüklenmek istiyorum artık. Sonrası... Sonrasını bilmiyorum. Ya mağrur olacağım, ya kambur. Ama bil ki düşünmedim değil hamasetimi. Başımla beraber eğmedim değil.
Ama O'ndan başkasına eğildim değil.
Ey Rabbim! Bana (doğruyla eğrinin ne olduğuna) hükmedebilme bilgi ve yeteneğini bağışla ve beni dürüst ve erdemli insanların arasına kat ve gerçeği benden sonrakilere ulaştırabilme gücü ver bana; ve beni o nimetlerle dolu bahçenin varislerinden biri yap!"