Alm. Verstaatlichung (f), Fr. Nationalisation (f), İng. Nationalisation.
Ticârî, sınâî, ulaştırma vs. gibi iktisâdî kuruluşun devlet mülkiyetine geçirilmesi.
Kamulaştırma işi, devletleştirme, istimlak, kamu yararı gözetilerek şahısa ait taşınmazların belli bir proje amacına göre yol, okul, hastane ve bunun gibi kamunun ortak kullanımı ihtiyaçına hizmet verme amacıyla ilgili kanun hükümlerinin uygulanması işlemidir.
Devletleştirme olabilmesi için, bu kuruluşun daha evvel özel teşebbüs elinde olması gerekir. Devletleştirme ile millîleştirme iki ayrı ekonomik ve hukûkî terimdir. Millîleştirmede teşebbüsün sâhibi yabancı bir kişi veya onların şirketleridir. Devletin kendisi veya vatandaşların bunu kendi mülkiyetlerine almaları millîleştirmedir.
Kamulaştırma ise özel mülkiyette bulunan gayri menkullerin devlet tarafından alınmasını ifâde eder.
Devletleştirme başlıca, rejim değişikliği sosyalizm, devletçilik gibi sebeplerle yapılır. Öte yandan özel kesimin kârlı bir şekilde çalıştıramadığı, gerekli yatırımları gerçekleştiremediği temel endüstrilerle, birinci derecede kamu yararını ilgilendiren ulaştırma, haberleşme ve enerji tesisleri de, tabiî tekel meydana getirebilecekleri için devlet mülkiyetine geçirilir. Kamulaştırmada dâimâ bir gayri menkulün mülkiyetinin bir kamu tüzel kişisine geçmesi sözkonusu olduğu hâlde, devletleştirmede bir hizmetin özel teşebbüsün elinden alınarak bir kamu tüzel kişisi tarafından yerine getirilmesi söz konusudur.
1982 Anayasasının devletleştirme ile ilgili maddesi aynen şöyledir:
“Kamu hizmeti niteliği taşıyan özel teşebbüsler, kamu yararının zorunlu kıldığı hâllerde devletleştirilebilir. Devletleştirme gerçek karşılığı üzerinden yapılır. Gerçek karşılığın hesaplanma tarzı ve usûlleri kânunla düzenlenir” (mad. 47).