Alm. Detonator, Fr. Detonateur, İng. Detonatur.
Bir patlayıcı sistemde ana veya ön patlayıcıyı faaliyete geçiren cihaz.
Herhangi bir patlamada tahrib gücü yüksek, fakat hızı düşük bir reaksiyon meydana gelir. Detonasyon işleminde ise, reaksiyon ses hızında olur. Bu hız, maddenin moleküler yapısına tesir ederek, bir bozulma ve tekrar birleşmeye yol açar. Bozulma ve birleşme esnâsında ortaya çıkan ısı ve basınç dalgaları ana patlayıcıyı patlatır. Bilhassa hassas olmayan, büyük patlayıcılarda kullanılan bir sistemde ise; detonatör bir primer (ön patlayıcıyı patlatır, ana patlayıcı bu patlamanın tesiriyle faaliyete geçer. Böylece ana patlayıcı daha kuvvetli bir basınç dalgasına mâruz kaldığından daha şiddetli bir patlama meydana gelir.
Detonatörlerin tesir ve emniyetini belirleyen ölçüler; güç, hız ve hassâsiyettir. Bu ölçüler çeşitli metodlarla tesbit edilerek detonatörler sınıflandırılırlar. Ayrıca detonatörler çalıştıkları sisteme göre elektrikli, asitli gibi isimler alırlar. Detonatörlerin en yaygın olarak kullanıldığı yerler; büyük patlayıcıların, emniyetli veya zamanlı kullanılması istenen patlayıcıların kullanıldıkları yerlerdir. Bunlara mâden ocakları ve tünel açma çalışmaları örnek verilebilir.
Detonatörlerin gelişmesi büyük bombaların patlatılmasını kolaylaştırma çalışmalarıyla birlikte başladı. 1864 senesinde Alfred Nobel, Edward Howard’ın 19. yüzyılın başında bulduğu civa alüminatı nitrogliserinlerin patlatılmasında, başka bir araştırmacı da, kuru pamuk barutu Nobel’in keşfettiği dinamitte detonatör olarak kullandılar. Küçük patlayıcılarda da detonatör kullanılmasına 19. yüzyılın sonlarında başlandı. Bu konuda bir de standart yapılarak 10 detonatör tipi tesbit edildi. Yine bu senelerde bir İngiliz bilgini olan Abel ilk elektrikli detonatörü keşfetti. Bu târihten sonra yeni bir detonatör ortaya çıkarılamadı, sâdece eski tipler geliştirildi.