Türk sanat târihçisi, ressam ve yazar.
Babası Sadrâzam Ahmed Esad Paşa, annesi Fatma Sûzidil Hanımdır. Ekim 1875’te İstanbul Beşiktaş’ta doğdu. İlköğrenimine Beşiktaş’ta Taşmektep’te başladı. Daha sonra Hamidiye Mektebinde, Galatasaray Mekteb-i Sultânisinde, Beşiktaş Askerî Rüşdiyesinde öğrenim gördü. 1889’da Mekteb-i Mülkiyeye girdi. Resim yapmaya meraklı olduğu için bu yıllarda Sanâyi-i Nefîse Mektebine (Güzel Sanatlar Akademisine) devâm etti. Hoca Ali Rızâ ve Fausto Zonaro’dan ders aldı. 1891’de Sultan İkinci Abdülhamîd Hanın isteği üzerine Harbiye Mektebine girdi. 1906’da bu mektepten Mülâzım-ı Sânî rütbesiyle mezun oldu. Subay olduktan sonra hünkâr yâveri olarak görevlendirildiği için rahatça resimle uğraşma imkânı buldu. Bu sırada resim tekniğiyle ilgili bir dizi küçük kitap yayımladı. 1908’de bir grup ressam ve müzikçiyle birlikte öğrenim için Avrupa’ya gönderildi. Dönüşünde Kolağası rütbesindeyken askerlikten istifâ ederek tamamen sanata yöneldi. Arkadaşı Salâh Cimcoz ile birlikte Kalem adında bir dergi çıkardı. Çeşitli yazılarla birlikte İstanbul târihi ve eski eserlerine dâir bir kitap da hazırladı. Bu sırada çeşitli memuriyetlerde bulundu.
1917’de İstanbul Âsâr-ı Atîka Müzesinde kurulan Muhâfaza-i Âbidât Encümenine üye seçildi. 1920’de Sanâyi-i Nefîse Mektebi (Güzel Sanatlar Akademesi)ne hoca olarak tâyin edildi ve mîmârlık târihi ve şehircilik dersleri verdi. 1933’ten 1937’ye kadar Kadıköy Halkevinin başkanlığını yapdı. 1942’de CHP’den İstanbul milletvekili, 1946’da Giresun milletvekili olarak TBMM’de bulundu. 1951’de Gayri Menkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu üyesi oldu. İki yıl müddetle başkanlık yaptığı bu kuruldan 1958 yılı başlarında istifâ ederek ayrıldı. Ölümünden kısa bir müddet önce kendisine Devlet Kültür Armağanı ve İstanbul Teknik Üniversitesinin fahri doktorluk ünvânı verildi. 13 Kasım 1971’de İstanbul’da öldü.
Osmanlı terbiyesiyle yetişmiş olmasına rağmen zamânındaki diğer bâzı kimseler gibi Avrupâî yaşantının hayranlarından olan Celâl Esad Arseven, müzik, tiyatro, edebiyat, resim gibi sanatların çeşitli dallarıyla uğraştı. Değişik müzik âletlerini çaldığı gibi, birkaç edebî türde eserler verdi. Sahne için oyunlar yazdı. Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu üyeliği ve başkanlığı sırasında İstanbul ve Kadıköy’ün Bizans dönemindeki durumunu konu alan suluboya resim çalışmalarıyla ilgi çekti. Ancak İslâm ve Türk târihinden çok Bizans târihine meyletmesi ve Eski Yunan ve Bizans kültürünün ortaya çıkarılmayla ilgili çalışmaları sebebiyle tenkid edildi.
Celâl Esad Arseven’in en önemli çalışmaları, resim tekniği, belediyecilik, şehircilik, sanat târihi ve Türk sanatı üzerinedir. Başlıca üç çalışmasından biri İstanbul târihi ve eski eserlerine dâirdir. Bu eserini ilk defâ 1908’de Fransızca olarak neşretti. İstanbul’un Bizans ve Türk devri eserlerinin yerlerini gösteren bir de arkeolojik şehir planı neşretti. Onun eserlerinden ikincisi, sanat târihi sözlükleri ve büyük bir sanat ansiklopedisidir. Sanat terimleriyle ilgili sözlüklerden başka birçok küçük kitaplar neşreden Celâl Esad Arseven, Sanat Ansiklopedisi hazırladı. Beş cilt hâlinde bastırdığı bu eserinde bütün sanat terimlerinin karşılık ve açıklamalarını vermiş, ayrıca çeşitli sanat devirleri, üslupları ve teknikleri hakkında geniş bilgiler vermiştir. 1928’de TürkSanatı adlı eserini neşretti. Hayâtının son yıllarında Türk sanatı hakkındaki bu denemesini yeniden ele alarak iki büyük cilt hâlinde Türk Sanatı adıyla yayımladı. Bunlardan başka piyes, roman, sanat târihi, hâtırât ve inceleme türünde çeşitli eserleri de vardır.