Efendim!
seni öyle cok ariyorum ki...
hissediyormusun?
sende bu acizi bu günahkari
özlüyormusun...
gözlerim gökyüzüne daldiginda...
ve bulutlari seyreyledigimde...
aklima Rabbin yüceligi
ve sen geliyorsun!...
Sen...
Anam Babam sana feda olsun denilen...
Onun haberdar eyledigi Rab icin canlar feda edilen...
Sen...
EfendiM!...
Seni ariyorum...
ah...
görüyorsundur halimi...
düstügüm dala
tutunamiyorumki
bir daha...
ne kadar ziplayip dursamda
nice merdivenleri dayasamda...
Seni bekliyorum Efendim!
Mekke sokaklari
beni cagiriyor gibi...
ensar ve muhacirler
hepsi seni gördüler...
ya ben???
ben seni ne zaman görecegim YA HABIBI!...
ben...
günahlari sirtima almisim
basimi kaldiripta
bakamiyorum sana...
ne yana baksamda
göremiyorum
kalbim gözünü köretmis
seytana nefse uyarak...
o gül kokusunu koklayamiyor...
taaa icine cekemiyor...
oysa sen hic bir güle benzemezsin...
seni nerde görsem
farkliligini anlarim...
sen görülebilecke her gülden güzelsin...
sen...
sen...
ah... sen...
gecemin karanligina nur olur aydinlatirsin...
icimdeki yaralara merhem ve ilac...
oysa sen, sen yüce diyarlardasin...
ama yinede sirtimi dayadigim bir agac...
Sen en SEVGILI...
göz pinarlarima inci olmus hasretin...
kaöbimin atislari, yasama ritmim...
sen.
sen olmasaydin
bu dünyayi yaratmazdim diyen Rabbin...
belki en acizi ve günahkariyim...
yarattigina en cok pisman oldugum...
ama ümit varim...
bilirimki
O cok yüce...
merhameti bol
hic kimseye benzemez...
benide affedecektir...
ve umudum odurki...
beni kendine ve sana layik eyleyecek...
özlüyorum sizleri...
ve üzmek istemiyorum artik
cevremdekileri...
umudum var...
cünkü...
bir gün ölecegim...
ama korkumdur ayni zamanda ölüm...
ya amel defterim sevapsiz, günah dolu olursa???
Rabbime sigindim...
O, dilerimki, her kulundan razi olsun!...
Herkesi mutlu eylesin...
hem su fani denilen dünyada ki bizim benzedigimiz...
hemde ahirette, ebediyyete ilk adim atilan yerde....