Bir Babanin Oğluna Evlilik Tavsiyesi

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Halime

  • ***Sen kaldırım taşlarını dize dur önüme, ben toprağa basa basa senden uzaklaşıyorum ***
  • *****
  • Join Date: Nis 2008
  • Yer: İsk€nd€run
  • 2695
  • +198/-0
  • Cinsiyet: Bayan
  • Ve Birgün Bu Dünya Gül Bahçesine Dönecek..
Bir Babanin Oğluna Evlilik Tavsiyesi
« : 09 Eylül 2008, 04:46:41 »
Bir baba evlenmek üzere olan oğluna tavsiyelerde bulunuyormuş.

"Son tavsiyemi mutfakta anlatmak istiyorum" demiş.

Mutfağı ve yemek yapmayı bilmeyen delikanlı "Olur" demiş çekine çekine.

Baba, ocağa aynı büyüklükte üç kap koymuş, hepsini suyla doldurup

üçünün de altını yakmış.

"Şimdi, istediğim her şeyden iki tane vereceksin bana" demiş oğluna.

Sırasıyla havuç, yumurta ve kavrulmamış kahve çekirdeği istemiş...

Oğlu hepsinden ikişer tane vermiş babasına.

Adam iki havucu birinci kaba, iki yumurtayı ikinci kaba ve iki

kavrulmamış kahve çekirdeğini üçüncü kaba koymuş. Her üçünü de yirmi

dakika süreyle kaynatmış. Daha sonra kapları indirip yemek masasına

buyur etmiş oğlunu.

Yemek masasında üç tabak duruyormuş. Kaplarda kaynayan havuçları,

yumurtaları ve kahve çekirdeklerini büyük bir özenle tabaklara

yerleştirmiş. Sonra oğluna dönüp sormuş: "Ne görüyorsun?"

Oğlu düşünürken açıklamaya başlamış.

"Havuçlar haşlandıkça aslını kaybedip yumuşamış.

Yumurtalar görünüşte baştaki gibi sert duruyorlar ama içleri katılaşmış.

Kahve taneleri ise olduğu gibi duruyor, başta neyseler sonunda da öyleler.. "

Sonra asıl tavsiyesine sıra gelmiş:

"Evlilikte aşk ve şefkat birlikte olmalıdır. Aşksız bir evlilikte her

iki eş de şu gördüğün havuçlar gibi birbirlerini tüketirler,

eskitirler, pörsütürler.

Şefkatsiz bir evlilikte ise eşler birbirlerine ne kadar tahammül

etseler de, şu gördüğün yumurtalar gibi içten içe katılaşırlar,

birbirlerinden uzaklaşırlar.

Aşkın da şefkatin de olduğu bir evlilikte ise, şartlar ne olursa

olsun, eşler tıpkı şu kahve taneleri gibi, birbirlerinin yanında

kalırlar, kendi kişiliklerini yitirmezler. Kahve tanelerinin tekrar

kaynatılmaya hazır olmaları gibi, onlar da birbirleriyle baş başa uzun

yıllar geçirmeye isteklidirler.

Oğlu aldığı bu dersten tatmin olmuşa benziyordu. "Asıl ders bu değil!"

dedi baba. Oğlunun elinden tuttu, ocağın üzerinde bıraktığı kapların

içinde kalan suları gösterdi.

Havuçlardan ve yumurtalardan arta kalan suya bak... İkisinde de bir

tat yok " Kahve çekirdeklerini çıkardığı kaptaki suyu yavaşça bir

fincana boşalttı. Mis gibi taze kahve kokuyordu. Fincanı oğluna

uzattı. "İçmek istersin herhalde" dedi. Oğlu kahvesini yudumlarken

konuşmasını sürdürdü. "Kahve çekirdekleri gibi birbirlerini tüketmeyen

eşlerin paylaştığı yuva da işte böyle olur. Mis gibi, temiz ve huzur

verici. Başka herkesin fincanına koyup yudumlayacağı taze kahve

gibi... Çünkü onlar birbirlerini harcamayarak, birbirlerine aşkla ve

şefkatle davranarak hayata kendi tatlarını, kokularını ve renklerini

katmayı başarırlar."