Erzurumlu İbrahim Hakkı'nın Hanımından Biri İçin Yazdığı Mektup
Erzurumlu İbrahim Hakkı, yazdığı Maarifetname ile çağına ışık tuttu. İbrahim Hakkı'nın eşine yazdığı mektupta dile getirdiği iltifatlar ise kadınları kıskandıracak derecede.
Bir derviş hanımına mektup yazar mı? Yazarsa ne yazar?
Osmanlı döneminin velud yazarlarından Erzurumlu İbrahim Hakkı'nın hanımlarına yazdığı mektuplar arşivlerde bulunuyor. Bugüne göre ulaşım zor, haberleşme imkânlarının çok kıt olduğu o yüzyıllarda sevgiliden, sevgilinin el yazısıyla gelen mektup ne kadar değerli… Hele bu mektup İbrahim Hakkı gibi aşık ve şair bir insanın kaleminden çıkarsa güzelliği bir kat daha artmaktadır.
Dört hanıma dört mektup, işte bunlardan biri…
"İzzetli, hürmetli, hakikatli, adamlıklı, şefkatli, hatırlı, gönüllü, asilli, usullu, akıllı, izanlı, hünerli, marifetli, üsluplu, yakışıklı, güzel huylu, tatli dilli, uzun boylu ince belli, kıl ayıpsız hatunum, helalim Firdevs Hatun huzuruna,
Deruni dilden ve canu gönülden selamlar ve dualar edip ol mübarek nazik hatırın sual ederiz, Huda'nın birliğine emanet veririz. Benim nazlı yar-ı gam gusarim. Benim şenliğim, şöhretim, benim sevdiğim, keyfim, benim canım Firdevsim!
Neylersin nişlersin, ne keyftesin, ne fikirdesin, ne haldesin, ne demdesin? Benim güzelim, garip gönlünü ne ile eğlersin? Okur musun, nakış mı işlersin? Oynar mısın, güler misin? Benim gönlüm senin halinle eğlenir, sen nicesin? Keşke sizi getirsem, bu vilayetleri seyrettirsem, zira sensiz canım rahat olamıyor. Benim güzel keyfim, senden ayrılmak ne çetin ahval imiş bilmezdim. Hak Teala gönül hoşluğuyla bir dahi dünya gözüyle görüşmek müyesser eylesin. Amin…
Firdevs, Firdevs, o saçların seveyim, o kaşın seveyim, o gözün seveyim, o yüzün seveyim, ayıpsız canın seveyim. Sakın benden küsmeyesin ki gönlüm sıkılmasın. Kusurlarımı affet, ahiret hakkını helal eyle.
Bu uçkuru bana yadigâr mı verdin, yoksa bununla beni bağladın mı? Zira yadigâra ne hacet hiç hatırımdan çıkmadın, gözün önünde durursun. Böylece apayan gönlümdesin. Allah’a emanet olasın. Bin tabaka kağıt yazsam seninle sözlerim tükenmez. Hele yavaş, inşAllahu Taala, Ramazan geceleri sabahlara değin sana çok çok gördüğüm, işittiğim pak şeyleri ve esvapları size layık görürüm. Eğer fırsatım olursa alırım, yoksa siz sağ olunuz.
Birer hamaylı getiririm. Şimdilik mektubum boş olmasın için bir pak buruncuk gömlek göndermisin, mazur olsun.
Sizin hevesinize cermigi yaptırırım: İnşAllah tamam olanda sizinle bir gece ande çimeriz. Gönlünüz her ne meyve isterse şehirden getirtesiniz, Meyvesiz kalmayasınız, haftada iki kere çaylara, bahçelere çıkasınız, hapsolmayasınız, rahat olasınız. Allah'ın birliğine emanet olasınız. Ömrün uzun olsun,
''Amin ya Mu`in"