Oruç, sabrın yarısıdır” (Hadis-i şerif)
Eskişehir SSK Hastanesi Başhekim Yardımcısı Psikiyatrist Dr. Hüseyin Ünlü, oruç tutanların depresyon ve psikolojik rahatsızlıklardan uzak kaldıklarını söylüyor.
Dr. Ünlü, orucun sadece belli bir zaman diliminde aç kalmak olmadığını, sabır, affetmek, hareketlerde ölçülü olmak, aşırılıktan kaçınmak, ikramda bulunmak, paylaşmak ve açlığı tatmak gibi ruhsal boyutunun da bulunduğunu söyledi. Oruç tutmanın en büyük özelliğinin sabretmek olduğunu belirten Dr. Hüseyin Ünlü, şunları söylüyor:
“Oruç sabretmektir. Günlük hayatın getirdiği kaygı, öfke, sinirlilik, saldırgan ve kırıcı davranışlar gibi olumsuz stres faktörlerini, orucun sabır özelliği dizginler. Bu olumsuzlukların zararlı etkileri söner. Oruçla huzurlu olan insan depresyon ve psikolojik rahatsızlıklardan uzak kalır. Oruç insanın şefkat ve merhamet duygularını geliştirir. İnsanda temelde zaten var olan ancak günlük hayat arasında üzeri küllenen bu duygular oruçla tekrar hayat bulur. Bunun topluma yansıması sevgi, paylaşım ve yardımlaşma şeklinde olur. Bu ise mutlu insanlar, huzurlu toplum demektir. Ruhuna uygun olarak tutulan oruç, gerek kişisel gerekse toplumsal bazda bizi bayrama ulaştırır.’’
Sabırsızlığın bir ilacı da oruçtur
Ramazan-ı Şerifteki oruç, on beş saat, sahursuz ise yirmi dört saat devam eden bir müddet-i açlığa sabır ve tahammül ve bir riyazettir ve bir idmandır. Demek, beşerin musibetini ikileştiren sabırsızlığın ve tahammülsüzlüğün bir ilâcı da oruçtur.
(Bediüzzaman, Mektubat, s. 391)