16 Eylül Süleyman Hilmi Tunahan Hazretlerinin vefat yıldönümü

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı D®agon

  • Ezberletmez Öğretir
  • *******
  • Join Date: Mar 2008
  • Yer: Ankara
  • 11656
  • +524/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Hocam

16 Eylül 1959'da hayata gözlerini yuman Süleyman Hilmi Tunahan(K.S.) rahmetle anılıyor...

Müslümanlara baskının doruk noktaya ulaştığı Milli Şef döneminde dahi din ve Kur'an hizmetini aksatmadan devam eden Süleyman Hilmi Tunahan Hazretleri vefatının yıldönümünde, yurt genelinde ve yurt dışında yapılan anma ve Kur'an-ı Kerim ziyafeti programları anılıyor. 

Anadolu topraklarında İslamın en büyük yaraları aldığı devirde ömrünü bu yaraları sarmaya adayan Süleyman Hilmi Tunahan Hazretleri, 72 yıllık ömrünü Kuran eğitimine adamış ve 16 Eylül 1959'da hayata gözlerini yummuştu.

1888'de dünyaya gelen Tunahan, 1959 yılında vefat etmişti. 72 yıllık hayatında hep Kuran-ı Kerim öğretecek talebe arayan ve bu yolda eserler veren büyük alim Bulgaristan’ın Silistre şehrinin bir köyü olan Ferhatlar’da doğdu.

TAHSİL HAYATI
Süleyman Efendi Hazretleri (k.s.) ilk tahsilini 1902 (Rûmî 1318) yılında Silistre Rüşdiye Mektebi’nde tamamlar. Aynı sene Silistre’de bulunan Satırlı Medresesi’nde okumaya başlayarak burada temel Arabî ilimleri tahsil eder. Daha sonra tahsilini tamamlamak üzere babası tarafından 1907 yılında İstanbul’a gönderilir. Babası onu İstanbul’a gönderirken şu tavsiyede bulunur:

“Oğlum, Usûl-i Fıkıh ilmine iyi çalışırsan, dininde kuvvetli olursun. Mantık ilmine iyi çalışırsan, ilminde kuvvetli olursun.”

Süleyman Efendi Hazretleri İstanbul’da, Fâtih dersiâmlarından ve devrin meşhûr âlimlerinden Bafralı Ahmed Hamdi Efendi’nin ders halkasına devam eder. Bu yıllarda, yine Fatih’te bulunan Hâfız Ahmed Paşa Medresesi’nde ikamet eder. Dersleri ise Fâtih Medreseleri’nden (Sahn-ı Semân) Bahr-i Sefîd Çifte Baş Kurşunlu’da okur. Ahmed Hamdi Efendi’den bütün dersleri ikmal edip 1913 senesinde birincilikle icazet alır.

Ekim 1914’te eğitime başlayan Dârü’l-Hilâfeti’l-Aliyye Medresesi Kısm-ı Âli’ye kaydolup birinci ve ikinci sınıfları imtihanla geçerek Üçüncü Sınıf’tan okumaya başlar. Buradan 1916 yılında (Eylül 1332) mezun olur. (Üçüncü ve dördüncü sınıfları Fâtih Medreseleri’nde faaliyet gösteren dört senelik Kısm-ı Âlî’nin ismi 1917’de Sahn olarak değiştirilmiştir.)

30 Eylül 1916’da ihtisâsını (doktora) yapmak üzere, tedrisatı üç sene olan Medresetü’l-Mütehassısîn’in Tefsir ve Hadis şubesine kaydolur. (Fatih’te Yavuz Sultan Selim Câmii yanında Abdülhamîd-i Evvel Medresesi’nde faaliyet gösteren Mütehassısîn Medresesi’nin ismi 1917’de “Süleymaniye Medresesi” olarak değiştirilmiştir.)

İlk iki seneyi başarıyla tamamlayınca 1918 (1334) senesinde yirmi arkadaşıyla birlikte kendilerine Şeyhülislamlık makamının teklifi ve Padişah Mehmed Vahidüddin Han tarafından İstanbul Müderrisliği Ruûsu verilir ve dersiâm olur. Süleyman Efendi Hazretleri, 27 Mayıs 1919’da Süleymaniye Medresesi Tefsir ve Hadis şubesinden birinci derece ile mezun olur.

Süleyman Efendi Hazretleri, Medrese-i Süleymaniye’nin Tefsir ve Hadis kısmından diplomasını alıp Dersiâm olduğu gibi, eğitimi 4 yıl olan Medresetü’l-Kuzât’tan mezun olup kadılık rütbesini de alır. Böylelikle devrinin aklî ve naklî ilimlerinde en yüksek dereceyi almış olur.

Nakşibendiye Silsile-i Saadat büyüklerinden olup otuz üçüncü ve son halkası olarak sevenleri tarafından kabul edilir. Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun ardından bazı dersiamlar, “Artık hocalıkta bize ekmek kalmadı. Bize tevdi edilecek yeni mesleklere gidelim” derler ve çeşitli memuriyetlere tayin edilirler. Fakat, Süleyman Hilmi Efendi, “Efendiler, hocalık bir meslek, bir ekmek teknesi değildir. Hocalık Allah’ın, Resûlullah’ın, Kitâbullah’ın ve Din-i Mübin-i İslam’ın tebliğ memurluğudur” diyerek tek başına din eğitimi vermeye devam eder.



HAYATI ÇİLEYLE GEÇTİ
Kur'an eğitiminin yasak olduğu Milli Şef döneminde talebelerine İslâmî eğitim veren Süleyman Hilmi Tunahan Hazretlerinin hayatı çileyle geçti.

Hocaefendi, 1939 yılında ilim ve irşad vazifesini çekemeyenler tarafından ihbar edilerek ilk defa tutuklandı. Yapılan tüm baskılara ve takibatlara rağmen, ilim öğretmeye devam etti. Vaizlik maaşını talebelere vererek yüzlerce kişiyi okutup, ilim adamı olarak yetişmesini sağladı. 1944 yılında ikinci defa tutuklanarak Birinci Şube tabutluklarında, bu defa 8 günlük bir işkenceye tâbi tutuldu. Vaizlik belgesi, o günkü hükümet tarafından, 1946 yılında resmen elinden alındı. 1949 yılında Kur'ân kurslarının açılmasına sınırlı da olsa müsaade eden kanun yürürlüğe girince, Süleyman Efendi Hazretleri'nin ilim öğretme faaliyeti bir nebze rahatladı.

1924 ile 1959 arası Kur’an-ı Kerîm okutmak için kurduğu medreseler mevcut Cumhuriyet dönemi yasalarına aykırı olduğu için eğitim faaliyetleri gizlilik içinde yürütüldü.

Kur’an-ı Kerîm derslerini gizlilik içinde, izbe ve soğuk mekânlarda şehir içi taksi yolculuklarında, tren kompartımanlarında yürütmüştür. Süleyman Hilmi Tunahan Hazretleri, bu çalışmaları çerçevesinde defalarca tutuklanıp, zindanlarda işkenceler gördü. Buna rağmen çok sayıda Kur’an kursu hocası, vaiz ve müftü yetiştirmiş ve “Yaşlılardan başladık, gençler daha sonra geldi. Ve şimdi yürüyor... Bütün bunlar, Cenaba-ı Hakk’ın bize lütfudur” diye şükretmiştir.

TRENLERDE EĞİTİM VERDİ
1950 yılında hükümet tarafından vaizlik belgesi yeniden iade edilen Tunahan (k.s.); bugün birçok kişiye örnek olurcasına, yaşlı ve hasta haline rağmen, günde 4 vasıta değiştirerek hem talebe okuttu ve hem de İstanbul’un önemli camilerinde resmen vaizlik yaptı. Trenlerde bile birilerine bir nebze de olsa ilmen katkı sağlamak için para vererek ders dinlemesini istiyor, bazen trenden inmeyerek gidiş ve dönüşlerde daha çok öğrenciyi okutuyordu.

1951 Çamlıca’da Konya Lezzet Lokantası sahibi Mustafa Bey’in tahsis ettiği yerde ilk düzenli Kur’an kursu hizmetleri başladı. Bu kurslardan yetişen binlerce talebe Diyanet İşleri Başkanlığı’nın açtığı müftü, vaiz, Kur’an kursu öğretmeni, imam ve müezzinlik imtihanlarında başarılı oldular. Tarihinde ilk defa İstanbul’un büyük camilerinin kürsüleri, Süleyman Efendi’nin yetiştirdiği talebeleri sayesinde genç vaizler tarafından dolduruldu.

PARA VEREREK ÖĞRENCİ OKUTTU
Dine ve dindara baskının arttığı Milli Şef döneminde dinden soğutulmaya çalışılan mütedeyyin Türk halkına din eğitimi veren nadir alimlerden biri de Süleyman Hilmi Tunahan oldu. Birçok alimin devlet baskısından korkarak veremediği din eğitimini veren Tunahan Hocaefendi, "Okutma imkânı yoktu, fakat okuyan dahi bulamadım. Bir zaman geldi mebus maaşı kadar para verip talebe okutmak istedim, bulamadım. Parayı alıp kaçıyorlardı, çünkü korkuyorlardı. O zaman ümidim kırıldı. Bu ilimler yeryüzünden kaybolacak diye korkuyordum. Kızlarımı okutmaya başladım. İleride torunlarım olursa onlara öğretirler ve böylece bu ilimler yeryüzünden kaybolmaz dedim. Fakat sonradan Cenab-ı Hak sebepler halketti ve okutma imkânı buldum" sözleriyle nasıl talebe bulduğunu açıklamıştı.

İlimde en ileri noktaya gelerek, müderris, dersiam, hukukçu, hadis ve tefsirde devrin en önemli İslam âlimlerinden biri olan Süleyman Hilmi Tunahan Hazretlerinin en önemli eseri, Kur’an-ı Kerim öğrenme süresini kısaltıp pratik hale getiren Elif Cüzü’dür. Kendisi kitap yazmaktan çok kitapları yaşayacak ve yaşatacak ayaklı kitap yetiştirmeyi uygun görmüştür.

DUA ETTİĞİ İÇİN İFADE VERMİŞTİ

Tunahan Hazretleri, 1956 yılında Fransa'nın sömürgesi altında yaşayan Cezayirli Müslümanları düşünerek vaazlarında, "Müslüman kardeşlerimize dua edelim" dediği için defalarca karakola çağırıldı ve ifadesi alındı.

NAAŞINA TAHAMMÜL EDEMEDİLER
Tunahan’ın en önemli eseri Kur’an–ı Kerim okumayı kısa zamanda öğreten “Elif Cüzü”dür. Tunahan’ın, ömrünün son günlerinde uzun zamandır muzdarip bulunduğu şeker hastalığı ağırlaşmış, kanlarında yükselen şeker, bütün gayretlere rağmen bir türlü düşürülememişti. Süleyman Hilmi Tunahan, 16 Eylül 1959 Çarşamba günü, İstanbul Kısıklı’daki hâne–i şeriflerinde Rahmet–i Rahmân’a kavuştu. 72 yaşında vefat eden Süleyman Hilmi Tunahan’ın naaşı, dönemin İçişleri Bakanı Namık Gedik’in engellemesi sebebiyle Fatih Camii Haziresi yerine Karacaahmet Mezarlığı’nda, polisin gösterdiği mezarda toprağa verildi.


Karacaahmet Mezarlığı’ndaki kabri, İstanbul'un en çok ziyaret edilen manevi yerlerinin başında gelir.

Çevrimdışı Arif Arslaner

  • *****
  • Join Date: Eyl 2008
  • Yer: A'raf şehri
  • 4502
  • +1462/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • Sen, Seni Sevdiğinle Bil Ey Can! "O" Seninledir.
    • Uyanan Gençlik
16 Eylül Süleyman Hilmi Tunahan Hazretlerinin vefat yıldönümü
« Yanıtla #1 : 16 Eylül 2014, 12:45:11 »
 aro1 kardeşim, eline sağlık.

Cenâb-ı Hak sevenlerini ve bütün müminleri şefaatlerine nâil kılsın...