İnsan İnsanın Kurdu mu?

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Nazenin

  • d@ml@
  • ****
  • Join Date: Nis 2008
  • 595
  • +154/-1
  • Umudum,çarem,tek dayanağım sensin Allahım.
İnsan İnsanın Kurdu mu?
« : 14 Haziran 2008, 12:22:10 »
    
İnsan İnsanın Kurdu mu?


İnsan insanın kurdu olmuş benliği sayesinde. Benlik virüs gibi bulaşıcı, virüs tüm vücudu istila etmekle kalmamış, kronikleşerek toplumuda içten içe sarsan sendrom halini almış.

‘Biz’ demeyi unutalı hayli yıllar geçti, artık varsa yoksa ‘ben’ demek var. Yediden yetmişe herkes ben’in esiridir.
Benlik histeriği ile hareket eden insan popüler olmak adına ömür boyu kendini pazarlamanın uğraşını veriyor. Şan şöhret uğruna göze alınan bir yolculuk olsa gerek, öyleki benlik uğruna okyanusa yelken açılabiliyor, taki limanda demirleyene kadar.
Oysa başarılar başkalarıyla paylaşıldıkça güzel, kendi kendine paylaşılan başarılar boş avunmaktan öteye geçmez, başarı kendisiyle sınırlı kalır çünkü. İnsan tabiatı gereği sınırlı alana değil sınırı aşan çizgisiyle eşrefi mahlûkat özelliği kazanıyor ancak.
İnsan kendi kendini tavaf etmesinin neticesinde başarının getirdiği gurur okşayıcılığı bir yana, içerisinde birtakım riskleride bağrında taşıdığını hesaba katmalı, hele hele elde ettiği şan şöhret, kendisine para olarak yansımıyorsa iç dünyasında yaşayacağı hayal kırıklığının açtığı gediği nasıl onaracak. Ya artık yaşamanın ne anlamı var deyip hayatına son verecek, ya da psikolojik maraz olarak avar avara bu dünyada dolanıp ömrünü tüketerek zaman geçirecek. Zaten bu tür insanların ölümleri de bir garip, incelendiğinde ölümleri bile normal seyrinde cerayan etmediği görülecektir.

Atalarımız danışan dağları aşmış, danışmayan ise şaşmış diye boşuna dememiş. Tek rehber bireysel egolar, kişisel duygular, kişisel beklentiler ön planda olmuş maalesef. Üstünü üstelik bir de; sadakatmış, bağlılıkmış tüm bunlar mazide kalmış, bana lazım olan benliğimin ölçüsü demezler mi. Ölçüsüzlüğün kural addedildiği ortamda, kendi dışında insanlara öteki diye bakan zihniyete, mazinin ölçüsünü tabiki anlatmak zor olsa gerek. Hele hele bizi biz yapan değerlerden bahsetmek ise boşuna nefes tüketmek demektir.

Demek ki hayatla tek başına yalnız kalmak geçerli akçe olmuş, bundanda öte tek başına mezara gömülmekte var, gömecek insan bulunabilirse şayet.. Neyse ki merhametini yitirmemiş isanların varlığı bu konuda onları şanslı kılıyor, sonunda tabuta omuz verecek hatta mezara defnedecek birkaç adam var hala aramızda, anlaşılan nesli tükenmemiş iyilerin. Aman bırak tükenmesin, çünkü iyilerin yüzü suyu hürmetine ayakta duruyor dünya hala.
Hacı Hacı’yı Mekke’de, sufi sufiyi Tekkede bulurmuş, peki benlik davasıyla yatıp kalkan kendini nerde bulur hiç düşündünüz mü? Bulsa bulsa ya şeytanı bulur ya da düştüyü gayya çukurunda bulur kendini.. Derler ya aç tavuk kendini darı ambarında bulurmuş onun gibi bir şey.

Değerleri hiç saymak erdemlilik sayılıyor günümüzde. Dostoyevski’nin kulakları çınlasın; Tanrı yoksa her şey mübahtır dediği şey benliği tarife yetiyor. Gerçekten de helal haramı bilmeyen, dinden bihaber insanlar her an toplum için pimi çekilmemiş patlamaya hazır bomba gibidirler, ne yapacağını kestiremezsin bu tür maraz tiplerin..
Velhasıl; benliğini aşanlar hem bu dünyada felah bulur, hemde öteki âlemde.


Alperen Gürbüzer

Çevrimdışı leylak

  • ***
  • Join Date: Nis 2008
  • Yer: Kayseri
  • 213
  • +21/-0
  • Cinsiyet: Bayan
  • Hüzün damlıyor yüreğe Gül boynunu eğince
Ynt: İnsan İnsanın Kurdu mu*
« Yanıtla #1 : 14 Haziran 2008, 13:29:05 »
Sevgili Nazenin  güzel bir paylaşım Allah razı olsun... okk