2002 yapimi seyrettigim en görkemli Bollywood filmi, başrollerini ‘Shahrukh Khan’ ve ‘Aishwarya Rai’nin’ paylaştığı bir film.. Bir çok kez sinemaya uyarlanmış. Bu filmin yönetmeni diğer çeklilenlerin tekrarı niteliğinde bir film olmaması için 2,5 yıl uğraşmış ve emeğinede değmiş.
Bu film Dev ile Paro’nun hüzünlü aşk hikayesidir. ‘Devdas’a’ Hindistanın Leyla ile Mecnunu diyebiliriz. Baştan bildik bir konu gibi gelebilir lakin bu filmde başka bir şey var, o şey ne ise çok fena canımı acıtıyor. Şuana kadar kaç kere izlediğimi bilmiyorum ama her izlediğimde aynı etkiyi yaratıyor ve gözlerimdeki yaşlara hakim olamıyorum. Replikler dikkat çekici, keza oyuncular da öyle.. Örneğin; ‘Devdas’ rolünde ki ‘Shahrukh Khan’a’ bu filmde hayran oldum..Gözlerindeki o hüznü görünce bunun bir film olduğunu unutuyorum.. hatta ‘Chandramukhi’ rolündeki ‘Madhuri Dixit’ filmde Dev’in gözleri için şunu söylüyor “O gözlerde ne çok keder var” kesinlikle öyle! Paşam bu rolü oynamamış sanki yaşamış..
Eğer Hint müziklerini ve filmlerini seviyorsanız, bu filmden daha iyisini bulamazsınız. Şunuda not düşelim ‘Devdas/ Yüzyılın Aşkı’ gelmiş geçmiş en romantik film ünvanını cannes jürisiyle beraber izleyen herkesin layık bulduğu filmdir.
***
Paro: Kasabanı hiç özlemedin mi?
Dev: Hiç özlemedim bir tek.
Oteldeyken annemin yemeklerini özlüyordum.Bir tek bunları özledim.
Paro: Ya beni ?
Dev: Hiç. Ya da bir kere aklıma gelmişmiydin acaba? Yok hiç aklıma gelmedin Paro.
Paro: Gerçekten mi, Dev..Hiç aklına gelmedim mi..?
Dev: Akla gelen şeylerin hatırlanacak kadar önemli olması gerekir, fakat… sen o kadar önemli değilsin, değil mi?
Paro: Doğru söyledin Dev. Sadece sen önemlisin. Bu yüzden yazdığın o beş mektubu her gün beşer kere okudum . Bir yılda kaç kere okumuşumdur? Peki on yılda?
Dev: Çarparsak eğer.
Paro: 18,250 kere ve o kadar önemlisin ki, Dev… 10 yıl önce senin adına bir ateş yaktım. Ve şimdiye kadar sönmesine hiç izin vermedim. Kaç saattir yanıyor, biliyor musun?
Dev: Eğer hesap yapacak olursam…
Paro: 87,600… O kadar önemlisin ki, Dev her günün her saniyesi aklıma geldin. Bir günde kaç saniye vardır, Dev, biliyor musun?
Dev: Bunu biliyorum, söyleyeceğim…
Paro: Hesap yapmakta çok kötüsün!
Dev: hey hey Paro.. Aklıma geldiğin bir zaman vardı tabii
Paro: Ne zaman?
Dev: Nefes alıp verdiğim her zaman..Akla gelenler hatıralardır,
unutulabilenler hatırlanır.. Cahil!
Ne kadar kolayca saydın aklına geldiğim her saniyeyi..
Fakat hiç düşünmedin o saniyelerde kime acı verdiğini..
Senin yaktığın ateşti, ama yanan ben oldum
(Güzel ayrıntılarda vardı.
Örneğin Paronun yaktığı ateşin
Dev’in gelişine kadar sönmeyişi gibi..
Bu ayrıntı çok çok hoşuma gitmişti…)
***
Devdas: Bu ne kadar gurur!
Ay’da bile bu kadar gurur yok!
Paro: Ay’da gurur olmaz, çünkü ay’ın yüzü lekelidir.
(Devdas Paro’ya inci bir kolyeyle vurur ve Paro’nun alnında kanayan bir yara oluşur.)
Paro: Ne yaptın, Dev?
Devdas: Yüzünü yaraladım, tıpkı Ay gibi.
Aşkımızın işaretiyle.
***
Dev Paro’ya bir söz verir “ Son nefesimi senin kapında vereceğim” diye
ve o sahnenin sonunda Dev’in okuduğu şiir;
Parooo...
Birdaha masumluğumu nerde bulucam,
masum çocukluğumu,kayıp hayallerimi…
Nereye gitti hayallerim?
Acaba hangi ağacın gölgesinde,
hangi ağacın?
****
Bıçak yarası gibi bir film! İzleyin!