Kıyamet kavramı, sözlükte; kalkmak, ayağa kalkmak, doğrulmak, dirilmek anlamlarına gelir.
İslami bir kavram olarak ise kıyamet; Allah’ın (c.c.) ezelde takdir ettiği zaman gelince dünyadaki bütün canlıların ölmesi, sonra bütün ölmüşlerin Allah (c.c.) tarafından diriltilmesi, mahşer yerinde toplanması, hesaba çekilmesi ve dünyadaki yapılan işlerin karşılığının verilmesidir.( Dinî Kavramlar Sözlüğü, s. 738.)
Kur’an-ı Kerim’de ve hadis-i şeriflerde verilen bilgilere göre kıyametin gerçekleşmesi iki aşamada olacaktır. Birinci aşamada İsrafil adlı melek, Allah’ın (c.c.) emri ve izniyle onun dilediği bir zamanda sûra üfleyecektir. Bu üfleyişle birlikte dünyanın düzeni altüst olacak, bütün canlılar ölecek ve dünya hayatı sona erecektir. Aradan Allah’ın (c.c.) dilediği kadar bir zaman geçince İsrafil (a.s.) sûra bir kez daha üfleyecektir. Sûra ikinci kez üflenmesiyle birlikte Allah’ın (c.c.) izniyle ölüler yeniden dirilecek, kabirlerinden kalkacak ve mahşere doğru hareket edecektir. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur: “Sûra üflenince Allah’ın diledikleri müstesna olmak üzere göklerde ve yerde ne varsa hepsi ölecektir. Sonra ona bir daha üflenince bir de ne göresin, onlar
ayağa kalkmış, bakıyorlar!” (Zümer suresi, 68. ayet.)
İnancımıza göre kıyamet mutlaka gerçekleşecektir. Rabb’imiz (c.c.), bunu bize haber vermekte ve Kur’an’da şöyle buyurmaktadır: “Kıyamet günü mutlaka gelecektir, bunda hiç şüphe yoktur. Fakat insanların çoğu buna inanmazlar.” (Mü’min suresi, 59. ayet.)
0 Yanıt
1338 Gösterim