“Her sûrenin konuları ele almada ve ortaya koymada kendine özgü bir kişiliği
ve biçimi vardır” tespitini bir kural olarak kabul edecek olursak, söz konusu
Nûh sûresi’nin de konuları birbirine bağlı bir zincirin halkaları gibi
sunduğunu görürüz.
İlk ayette bir uyarıcı peygamberin Allah tarafından şirke
sapmış bir topluma gönderildiğini, bu peygamberin kimliğinin o toplum
tarafından bilindiğini; uyarıcı peygamberin neye davet ettiğinin belli
olduğunu; onun bu daveti sunarken takip ettiği metot ve sunduğu delillerini;
ama şirkte inat gösteren insanların yapılan tüm uyarılara ve ikna edici tüm
delillere rağmen, atalarının yolundan, toplumu etkileme gücünü elinde
bulunduranların boyunduruğundan bir türlü kurtulamayarak bütün kredilerini
nasıl kullandıklarını ve sonunda da ilk ayette tehdit edildikleri azaba
çarptırıldıklarını bir bütünlük içerisinde bu sûrede sunulduğunu görmekteyiz.
Bir başka anlatımla giriş, gelişme ve sonuç bölümlerinin en güzel şekilde bir
sûreye tatbikinin bir örneğini bu sûrede görmek mümkündür. Bu anlatım
bütünlüğü, sûrenin “Nûh (as)’un davet metodu” konulu bir sûre olduğunu
göstermektedir.