1. Emeviler devrinde muhakeme işlerine dair aşağıdaki
ifadelerden hangisi yanlıştır?
A) Kadı, içtihadının gerektirdiği doğrultuda bizzat
kendisi karar verirdi.
B) Kadılar, kararlarında bağımsız değil, yargı
siyasetten etkileniyordu.
C) Halife, kadıların verdiği kararlarla ilgilenir,
onlardan adaletten sapanları azlederdi.
D) Kadılık görevini yürütenler halkın
seçkinlerinden seçilirdi.
E) Tasarruflarında mutlak yetki sahibi idiler.
Çözüm: Emeviler devrinde kadılar, kararlarında
bağımsızdılar, yargı siyasetten etkilenmiyordu.
Tasarruflarında mutlak yetki sahibi idiler, kararları
valiler ve vergi âmilleri hakkında da geçerliydi. Kısacası
yargı, siyasetten etkilenmiyordu. Doğru cevap B’dir.
2. Abbasi devrinde muhakeme işlerine dair
aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Zaman zaman halifeler, kadıları kendi istekleri
doğrultusunda hüküm vermeye zorlardı.
B) Irak kadısı Mâliki mezhebine, Suriye ve Kuzey
Afrika kadısı Hanefi mezhebine, Mısır’daki kadı
da Şafiî mezhebine göre hüküm verirdi.
C) Kadıların bakmaktan aciz kaldıkları davalara
sâhibü’l-mezâlim denilen görevliler bakar, halife
veya vali adına hüküm verirlerdi.
D) Mahkemelerdeki duruşmalarda muhafızlar,
kadılar, fakihler, kâtipler ve şahitlerden
müteşekkil beş grup görevlinin mutlaka hazır
bulunması gerekirdi.
E) Bu dönemde adliye teşkilâtı, mahkeme, mezâlim
mahkemeleri ve hisbe teşkilâtından oluşuyordu.
Çözüm: Irak kadısı Hanefi mezhebine, Suriye ve Kuzey
Afrika kadısı Mâliki mezhebine, Mısır’daki kadı da Şafiî
mezhebine göre hüküm verirdi. Doğru cevap B’dir.
3. Selçuklular devrinde muhakeme işlerine dair
aşağıdakilerden hangileri doğrudur?
I. Adalet bakanı veya başsavcı durumunda bulunan
Emir-i Dâd’ın başkanlık ettiği bir çeşit “mezâlim
mahkemesi vardı.
II. Emir-i Dâd olağanüstü yetkilere sahipti.
III. Adlî teşkilâtın başında doğrudan Sultan tarafından
tayin edilen “kâdilkudat” bulunuyordu.
IV. Mahkemede örfî hukuk geçerli idi.
A) I ve II
B) II ve III
C) I, II ve III
D) III ve IV
E) Hepsi
Çözüm: Adalet bakanı veya başsavcı durumunda bulunan
Emir-i Dâd’ın başkanlık ettiği bir çeşit “mezâlim
mahkemesi vardı. Emir-i Dâd olağanüstü yetkilere sahipti.
Adlî teşkilâtın başında doğrudan Sultan tarafından tayin
edilen “kâdilkudat” bulunuyordu. Mahkemede örfî hukuk
geçerlidir. Doğru cevap E’dir.
4. Osmanlı dönemi’nin hukuk sistemine dair
aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Şer’î ve hukukî bütün meseleler şer’î
mahkemelerde karara bağlanmıştır.
B) Örfî hükümler, şer’î hukuka aykırı düş- meyecek
tarzda düzenlenmiştir.
C) Kadılar ne kadar bağımsız olsalar da son sözü
padişahlar söylerdi.
D) Davalarda alınan her türlü karar ise bugünkü
mahkeme ilâmlarında olduğu gibi “sicil
defterleri”ne kaydedilmiştir.
E) Şekillenen hukukî esaslar, padişahların tasdikiyle
kadılara gönderilen fermanlarla kanun haline
gelmekte ve uygulamaya konulmaktaydı.
Çözüm: Osmanlı hukuk sisteminde, kadıların özgür
iradelerinden en üst düzeydeydi. Kadılar padişah dâhil
hiçbir kişi ve kurumun tesirinde kalmadan tamamen
bağımsız çalışmaktaydılar. Doğru cevap C’dir.
5. Aşağıda verilerden hangileri mezâlimin görevlerinden
değildir?
A) Memurların, vergi ve diğer devlet mallarını tahsil
ederken yaptıkları haksızlıkların giderilmesi.
B) Asayiş ile ilgili işleri kontrol etmek
C) Cuma ve bayram namazları ile hac ve cihad gibi
açık ibadetlerin yerine getirilmesini sağlamak.
D) Devletten maaş alanların maaşlarının gecikmesi
veya eksik ödenmesiyle ilgili şikâyetlerin
incelenmesi.
E) Umumî ve hususî vakıfların denetlenmesi.
Çözüm: Kamu düzeniyle (asayiş) ilgili işleri kontrol
etmek mezalimin görevi değil uhtesibin görevidir. Doğru
cevap B’dir.
6. Osmanlı döneminde açık duruşma biçiminde
gerçekleşen mahkemelerde kadıların yanında, davanın
kurallara uygun görüldüğünü tespit eden heyete ne ad
verilir?
A) Kazaskerlik
B) Muhzır
C) Meclis-i Vükelâ
D) Şuhûdu’l-hâl
E) Kadıasker
Çözüm: Osmanlı hukuk sisteminde diğer önemli bir konu
da mahkeme esnasında kadıların yanında bir jürinin
bulunmasıdır. Mutlaka açık duruşma biçiminde
gerçekleşen mahkemelerde kadıların yanında, davanın
kurallara uygun görüldüğünü tespit eden Şuhûdu’l-hâl
(Udulu’l-müslimîn) denilen bir bilirkişi heyeti vardır.
Günümüzde bazı ülkelerde uygulanan bu sistem,
Osmanlılar döneminde başarılı bir şekilde uygulanıyordu.
Doğru cevap D’dir.
7. Hisbe sistemini ilk defa uygulamaya başlayan kişi
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kadı Gavs
B) Ebu Yûsuf
C) İbn Mesrûk el-Kindî
D) Ömer bin Hattâb
E) Vezir Nizamülmülk
Çözüm: Hisbe sistemini ilk uygulamaya başlayan Ömer
b. Hattab’dır. Doğru cevap D’dir.
8. İslamiyette ilk düzenli ordu kim zamanında
kurulmuştur?
A) Hz. Ömer
B) Hz. Ali
C) Hz. Ebubekir
D) Hz. Osman
E) Hulefâ-i Raşid
Çözüm: İslamiyette ilk düzenli ordu Hz. Ömer zamanında
kurulmuştur. Doğru cevap A’dır.
9. Emniyet teşkilâtının vazifelerini yürütmekle beraber
ceza hukuku alanında kaza yetkisiyle de donatılan
…….…, devletin güvenliği ve kamu düzeniyle ilgili
suçlarla ilgilenmiştir. Noktalı yere aşağıdakilerden
hangisi uygundur?
A) Gulam
B) İhtisab
C) Şurta
D) Hisbe
E) Kudat
Çözüm: Emniyet teşkilâtının vazifelerini yürütmekle
beraber ceza hukuku alanında kaza yetkisiyle de donatılan
kişi Şurta’dır. Doğru cevap C’dir.
10. Adalet bakanı veya başsavcı durumunda bulunan
Emir-i Dâd’ın görevde olduğu dönem aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Abbasiler
B) Sümerliler
C) Selçuklular
D) Osmanlılar
E) Emeviler
Çözüm: Selçuklularda adalet bakanı veya başsavcı
durumunda bulunan Emir-i Dâd’ın başkanlık ettiği bir
çeşit “mezâlim mahkemesi” vardı ve bu mahkemede daha
ziyade örfî hukuk geçerli idi. Doğru cevap C’dir.