Din ve edebiyatı ilişkilendirebilmek.
Dile bağlı bir sanat olan edebiyat, başlangıçta dinî törenlerde ortaya çıkmıştır.
Zamanla dindışı konulara doğru kayan edebiyat sanatının, dinî duygu ve tecrübeye
olan ilgisi hiçbir zaman bitmemiştir. Din dili, edebiyat ve şiir dilini
beslemiştir. Edebiyat da dinî düşünce, inanç ve değerlerin tanıtılması, anlaşılması
ve öğretilmesi için imkanlar sunmuştur.
Türk-İslâm Edebiyatının tanımlayabilmek.
Türk tarihi içerisinde en önemli hadiselerden birisi İslâmlaşmadır. İslâmlaş-
ma, millet olarak yaşanan toplumsal ve kültürel değişimi ifade eder. Bu değişimle
birlikte Türkler, yeni bir kültür coğrafyasının içine girmişlerdir. Türkİslâm
Edebiyatı, İslâm öncesi gelişen millî edebî formların yanında, içine girilen
İslâm kültür coğrafyasının estetik değerleri, güzellik ve varlık anlayışı,
bilgi telakkisi, dil zenginliği ve mûsikîsinden yararlanılarak ortaya çıkarılan
edebiyattır.
Türk-İslâm Edebiyatının kapsamını açıklayabilmek.
İslâmlaşma sonrası edebî hayatı ifade eden Türk-İslâm Edebiyatı,
Karahanlılar devrinde Yusuf Has Hacib’in kaleme aldığı Kutadgu Bilig ile
başlamıştır. Tanzimat sürecinde Batı tarzı yeni bir edebiyat arayışının başlandığı
dönemlerde, bu arayışlara uygun olarak form değiştirmiş ve günümüze
değin devam etmiştir. Bu kronolojik süreklilikle birlikte, edebî eserin içeriği
esas alınarak alanın sınırlandırılması mümkündür. Buna göre, dinî ve tasavvufi
konuları ele alan edebî eserler ve doğrudan doğruya dinî ve tasavvufi
konularda yazılmamakla birlikte, tasavvurları, imgeleri ve motiflerinde bu
kaynaklardan yararlanan eserler Türk-İslâm Edebiyatı içinde değerlendirilmektedir.
Türk-İslâm Edebiyatının diğer bilim dallarıyla ilişkisini belirleyebilmek.
Edebî eserler yazıldığı dönemlerin bilimlerinden, kültür ve sanat anlayışından
etkilenirler. Edebiyat dili bu etkiyle oluşan bir dildir. İslâm ilim, kültür ve sanat
ortamının içinde doğan Türk-İslâm Edebiyatı, Tefsir, Hadis, Tasavvuf gibi
temel dinî ilimlerin yanında, kimya, simya, nücûm, zâyiçe, reml, sihir, tılsım,
kıyâfet ve mûsikî gibi ilimlerden de yaralanmıştır. Bu alanları tanımlayan,
anlatan ve çözümleyen bazı temel eserler, aynı zamanda birer edebî
eserdir.
Türk-İslâm Edebiyatı, bir edebiyat bilimi olarak, hem geleneksel hem de
modern bilimlerle ilişkilidir. Bu edebiyat içinde üretilmiş olan sanat eserini
analiz edebilmek, eserin yazıldığı dönemdeki bilgi anlayışını ve bilimleri tanımayı
gerekli kılar. Ayrıca filoloji, tarih, coğrafya, sosyoloji, psikoloji ve
felsefe gibi bilimlerin kuram ve kavramlarının da bilinmesi analiz ve değerlendirmeleri
sağlıklı kılacaktır.