İslâm Ahlâkında Faziletler

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Ders Hocası

  • Hocanın Biri
  • *******
  • Join Date: Eki 2016
  • Yer: Hatay
  • 63863
  • +526/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Arslaner
İslâm Ahlâkında Faziletler
« : 29 Ocak 2018, 16:31:04 »
İslâm ahlâkçıları, ahlâkı, kısaca faziletler ve reziletler ilmi olarak değerlendirmektedirler.
Ahlâk, buna göre, nefsi faziletlerle süsleme ve reziletlerden
koruma yollarını gösterir. Ahlak ilmine bu cihetten yaklaşma, bu ilmi sadece
iyi ve kötü davranışlar hakkında konuşma, bu konuşmanın ortaya çıkardığı
sorunları ele alma olarak görmeyip, bunun ötesinde insanın ahlaki eğitimini
de dikkate almayi içermektedir. Bu sebeple faziletlerin neler olduğu kadar,
bunların nasıl kazanılacağı da ahlak ilminin meseleleri arasındadır.

Fazilet kavramı insanın kabiliyetleri ile alakalı olarak kullanılmaktadır.
İnsanın muhtelif kabiliyetleri vardır ve bu kabiliyetler doğuşta “kuvve”
olarak, yani potansiyel olarak mevcutturlar. Bu kabiliyetlerin etkin olması ile
hayat gerçekleşir.

Müslüman filozoflar insanı tabii/fiziki dünyanın bir devamı, aynı
zamanda bütün mevcudatın (makrokosmos) bir özeti olarak kavrarlar. İnsan
“zübde-i alemdir”; veya “küçük alemdir” (alem-i sagir=mikrokosmos). Böyle
olduğu için de kendisi dışındaki bütün mevcudatı imkân olarak ve içinde
taşır. Bu anlayış çerçevesinde onlar üç ayrı nefsi birbirinden ayırırlar:

nebati/bitkisel nefis, hayvani nefis ve insani nefis. Bu nefislerin her birinsin
özellikleri vardır ve sırasıyla biri diğerinden daha fazla özellik taşır. Nebati
nefsin özellikleri, cisimlerden farklı olarak, beslenme, büyüme ve üreme
özellikleri bulunmaktadır. Hayvani nefiste ise kendi idrak ve isteğiyle yer
değiştirme/hareket özellikleri bulunmaktadır. İnsani nefiste ise, hem
nebati/bitkisel nefsin hem de hayvani nefsin özelikleri bulunduğu gibi,
bunlara ek olarak “düşünme ve konuşma kabiliyeti” (kuvve-i natıka)
bulunmaktadır. Bu sebeple insanın sırf nutuk/konuşma ve düşünme cihetini
dikkate alarak insani nefsin bu cihetine, “melekî nefis” denilmiştir. Aynı
zamanda bilme/öğrenme kabiliyeti olarak da isimlendirebileceğimiz ve
insanın ayırıcı hususiyetini teşkil eden “konuşma/düşünme” kabiliyeti
cihetinden insan nefsine “natık nefis” adı verilmektedir.

İnsanda, o halde, üç nefis birlikte bulunmaktadır: nebati, hayvani ve
meleki nefis. Bunların her birisi insanda bir kuvve tarafından temsil edilir:
nebati nefis şehevi kuvvede, hayvâni nefis gadabi kuvvede, meleki nefis ise
nutuk kuvvesinde. Birinci kabiliyet, insanın gıda, cinsel arzu ve diğer arzu
ve isteklerine esas teşkil eder, ki adına “şehevi kuvve” denilir. Bu kuvve
insanın biyolojik varlığını sürdürmesini sağlayan kabiliyetini ifade etmek için
kullanılmaktadır. İkinci kabiliyet ise insanın varlığını ve sahip olduğu şeyleri
savunmaya ve korumaya (muhafaza) yöneliktir; adına gazap kuvvesi
denilmektedir. Üçüncü kabiliyet ise insanın hem diğer varlıklarla hem
hemcinsleri ile, yani diğer insanlarla, hem de insanların üstündeki alemle
düzenli bir irtibat kurma imkanını ifade eder. Klasik ahlak anlayışı sadece
bitkisel ve hayvansal ihtiyaçlarını karşılayan, yani sadece bedensel
ihtiyaçlarını karşılayan ve bunun için mücadele eden, insanların, henüz
insani boyuta ulaşamadığını; insan olmanın düşünme ve konuşma kabiliyetini
kullanarak nebati ve hayvani kuvveleri kullanmayı ifade ettiğini dile getirir.

Burada söz konusu olan kuvveler, metafizik, mantık ve fizikte kullanılan
“cins” kavramı ile ifade edilirler. Buna göre insanda bulunan bütün kuvveler
bu üç cinsten müteşekkildir. Bu cinslerin her birisinin altında çok sayıda nev’
bulunmaktadır. Daha sonra üzerinde duracağımız alt başlıklar her cinsin
altındaki nev’leri ifade etmektedir. Bir bitki ve canlının bitki ve canlı olarak
varlığını devam ettirmesi, sahip olduğu kuvvelerin/kabiliyetlerin etkin
olmasına bağlıdır. Aynı şey insan ve mevcut olan her şey için de geçerlidir.

Eğer insan biyolojik varlığını muhafaza edip sürdüremezse, yani bu alandaki
kabiliyetleri etkin olamazsa, o zaman biyolojik varlığını sürdüremez. Aynı
şey nutuk kabiliyeti için geçerlidir. Nutuk kabiliyeti de insanın insan olarak
varlığını sürdürebilmesi için etkin olmak zorundadır. Eğer insan bu
kabiliyetlerini etkin kılamazsa, o zaman insan olarak varlığını sürdüremez.
İşte felsefe ki bilinen bütün ilimleri içine almaktadır, insanın insan olarak
varlığını sürdürmesini nasıl sağladığını kendisine konu edinmektedir. Bunu
yaparken de tamamen insanın kabiliyetlerini keşf edip, bunların nasıl
uygulanıp, nasıl geliştirileceğini ortaya koymaya çalışmaktadır.

İslâm ahlâkında faziletler konusu işlenirken, öncelikle faziletlerin insan
nefsinin hangi boyutundan beslendiğinin belirtilmesi gerekmektedir. İslâm
ahlâkı konusundaki görüşleriyle dikkati çeken Osmanlı dönemi ahlâkçılarından
Kınalızâde Ali Efendi’nin Ahlâk’ı Alâî isimli eseri bu konuda
önemli bir kaynaktır. Çünkü o hemen hemen kendinden önceki ahlâk
düşünürlerinin görüşlerini çoğu bakımdan sürdürmüştür; ayrıldığı, farklı
düştüğü noktalar olduysa onları da işlemek suretiyle hem bir sentez hem de
bir özet yapabilmiştir denilebilir.
İnsanî nefsin iki gücü vardır.

1. İdrak gücü: Bu güç sayesinde nefis, aklın idrak gücünü gerçekleştirir.
Bunun iki görünümü vardır.
a) Nazari Güç: Bunun aşırılığa veya eksikliğe gitmemesi, yani orta
düzeyde/itidal üzerine olması sayesinde hikmet meydana gelir.
b) Amelî Güç: itidal üzerine fiiller, yani “orta yol” çıkarırsa adalet
meydana gelir.

2. Hareket Ettirici Güç: Bu güç sayesinde beden itki veya motivasyon gücü
kazanır.
a) Hareket Ettirici Arzu Gücü (Şehvet): Aşırılığa gitmediği sürece “orta
hal/düzeyde” olduğu müddetçe iffet meydana gelir.
b) Hareket Ettirici Saldırgan Güç (Gazap): Aşırılığa gitmediği sürece
“orta hal/düzeyde” fiiller, cesaret meydana gelir.

TEMEL            AŞIRISI     AZLIĞI         ZIDDI      BAĞLI OLDUĞU
ERDEMLER                                                                 GÜÇLER

Hikmet          Kurnazlık       Ahmaklık         ---              Nazari Güç
Adalet               ---                ---              Zulüm          Amelî Güç
İffet              Günahkârlık    Şehvet Azlığı      ---           Şehvet Gücü
Cesaret         Saldırganlık     Korkaklık          ---            Gazap Gücü