Hanefî fıkıh bilginlerine göre, namazlar, şer’î hükmü açısından farz, vacip,
sünnet ve nâfile olmak üzere dört çeşittir.
Farz Namazlar
Farz namazlar farz-ı ayın ve farz-ı kifâî olmak üzere iki kısma ayrılır.
Günlük beş vakit namaz ile haftalık cuma namazı farz-ı ayındır. Günlük beş
vakit namaz, yükümlülük çağındaki her bir Müslümana ayrı ayrı farzdır.
Günlük farz namazlar, sabah iki, öğle dört, ikindi dört, akşam üç ve yatsı dört
olmak üzere bir günde toplam on yedi rekâttır. Farz-ı ayın olan haftalık cuma
namazı, cuma günü öğle vaktinde öğle namazı yerine iki rekât olarak kılınır.
Kendisine cuma namazı farz olmayan kişiler (mesela hanımlar) de gönüllü
olarak bu namazı kılınca ayrıca öğle namazı kılmazlar. Defin edilmeden önce
ölü için kılınan cenaze namazı ise farz-ı kifâyedir. Bu namaz bir kısım
Müslüman tarafından kılınınca, diğer Müslümanlardan sorumluluk kalkar.
Rükû ve secdesi olmayan bir namaz olduğu için bu namazın rek‘atı yoktur.
Vacip Namazlar
Yatsı namazından sonra kılınan üç rekât vitir namazı ile ramazan ve kurban
bayramlarında ikişer rek‘at kılınan bayram namazları vacip namazlardır. Bu
namazlar, Şâfiî, Hanbelî ve Mâlikî mezheplerinde sünnet namazlar arasında
yer almakla birlikte, bu mezheplerde bayram namazlarının farz-ı kifâî olduğu
görüşü de vardır. Bir kimsenin kendi iradesiyle kılmayı adadığı nezir
namazları da vacip hükmündedir. Bu namazlar en az iki rek‘at olur. İki
rek‘at olan tavaf namazı da vaciptir.
Sünnet Namazlar
Bunlar, farz namazlardan önce veya sonra Hz. Peygamber’in sünnetine
uyularak kılınan namazlardır. Bunlara revâtib adı da veriler. Bunlardan bir
kısmı sünnet-i müekkede, bir kısmı da sünnet-i gayr-i müekkede olarak
isimlendirilir. Gayri müekked sünnetlere müstehab ve mendub da denir.
Sabah namazının farzından önce iki, öğle namazının farzından önce dört
farzından sonra iki, ikindinin farzından önce dört, akşam namazının farzından
sonra iki, yatsı namazının farzından önce dört farzından sonra iki rekât sünnet
kılınır. Ramazan ayında yatsı namazından sonra yirmi rek‘at kılınan terâvih
namazı da sünnet-i müekkede türünden bir namazdır. Cuma namazının
farzından önce kılınan dört rek‘at ilk sünneti, farzının hemen akabinde
kılınan dört rek‘at son sünneti vardır.
Nâfile Namazlar
Nâfile kelimesinin biri dar, diğeri geniş olmak üzere iki anlamı vardır. Nâfile
kelimesi geniş anlamıyla farz ve vacip namazların dışında kalan bütün
namazları ifade eder. Sünnet namazlar da bu kapsamda sayılır. Nâfile
kelimesi dâr anlamıyla ise farz, vacip ve sünnet namazların dışında kalan
namazları ifade eder. Bunlara reğâib, müstehab, mendub ve tatavvu‘
namazları da denir. Bu namazlara tahiyyetü’l-mescid, tesbih, istihâre gibi
nâfile namazlar örnek olarak verilebilir. Bunlar, Hz. Peygamber’in uygulamalarına
dayanılarak belirli zamanlarda veya bazı vesilelerle Allah’a
yaklaşmak ve sevap kazanmak amacıyla kılınan namazlardır. Nâfile
namazlar en az ikişer rekât kılınır. Bir hadiste, kulun ilk önce farz
namazlardan sorguya çekileceği ve farzların eksik olması halinde bunların
sünnet ve nâfile namazlarla tamamlanacağı belirtilmiştir (Buhârî, “Salât,”
188). Mümin, farz, sünnet, nâfile ayırımı yapmaksızın bütün bu ibadetleri
yerine getirmeli ve böylece âhirete hazırlık yapmalıdır.