Hicrete izin verilince Hz. Peygamber, âdeti olmadığı halde günün sıcak bir
zamanında Hz. Ebû Bekir’in evine giderek onunla görüştü; kendisine hicrete
izin verildiğini, Ebû Bekir’in onunla beraber hicret edeceğini bildirdi. Hz.
Ebû Bekir, daha önce iki binek devesi satın alarak onları hazırlamıştı. Bu
develerden birisini Hz. Peygamber’e hediye etmek isteyince Hz. Peygamber,
deveyi ancak bedeli mukabilinde kabul edebileceğini söyleyerek satın aldı.
Hz. Peygamber’in hicret yolcuğunu yaptığı bu devenin adı Kasvâ’dır.
Hicret kararı, Hz. Ebû Bekir’in ailesi ile Hz. Ali dışında kimseye
duyurulmamıştı. Zira kararın duyulması halinde müşrikler hicreti
engelleyebileceklerdi. Yolculuk sırasında kendilerine rehberlik yapmak üzere
Di’loğullarından müşrik olan Abdullah b. Uraykıt’ı ücretle yol kılavuzu
olarak tuttular.
Hz. Peygamber ile Hz. Ebû Bekir, üç gün sonra Sevr dağındaki mağarada
buluşmak üzere yolda binek olarak kullanacakları develeri Abdullah b.
Uraykıt’a teslim ettiler.
Hz. Peygamber, yola çıkmadan önce Mekkelilerin yanında bulunan bazı
emanetlerini sahiplerine vermek üzere Hz. Ali’ye teslim etti. Hz. Ali,
kendisine verilen görevleri yerine getirdikten sonra Medine’ye gidecekti.
Hz. Peygamber, Hz. Ali’den hicret edeceği gece yatağında yatmasını
istedi. Hz. Peygamber’i öldürmek üzere görevlendirilen Kureyşliler, gece
evinin önünde pusu kurdular. Önce evine saldırıp onu öldürmeyi düşündüler;
fakat daha sonra dışarı çıkmasını beklemeye karar verdiler.
Müşrikler, kapının önünde beklerken Hz. Peygamber yerden bir avuç
toprak aldı ve üzerlerine serperek aralarından geçti. Onların arasından
geçerken şu ayetleri okudu: “Yâsîn. Hikmet dolu Kur’ân hakkı için, sen
şüphesiz peygamberlerdensin. Doğru yol üzerindesin. (Bu Kur’ân) üstün ve
çok merhametli Allah tarafından indirilmiştir. Ataları uyarılmamış, bu
yüzden kendileri de gaflet içinde kalmış bir toplumu uyarman için
indirilmiştir. And olsun ki onların çoğu gafletlerinin cezasını hak etmişlerdir.
Çünkü onlar iman etmiyorlar. Biz onların boyunlarına halkalar geçirdik. O
halkalar çenelere kadar dayanmaktadır. Bu yüzden kafaları yukarı kalkıktır.
Önlerinden bir set ve arkalarından bir set çektik de onları kapattık, artık
görmezler. Onları uyarsan da uyarmasan da onlar için birdir, inanmazlar
(Yâsîn 36/1-10).” (İbn Sa‘d, I, 228; Belâzürî, I, 260).
Müşrikler, sabah Hz. Peygamber’in yatağından Hz. Ali’nin kalktığını
görünce şaşırdılar.
Hz. Peygamber, Hz. Ebû Bekir’in evine gitti. Onlar için Hz. Ebû Bekir’in
evinde yol hazırlığı yapılmıştı. Hz. Peygamber ile Hz. Ebû Bekir, gizlilik
içinde evin arkasındaki küçük bir kapıdan çıkarak oradan ayrıldılar.
Mekke’nin güneyinde, şehre yaklaşık bir saatlik mesafedeki Sevr dağının
tepesinde bulunan mağaraya gittiler.