İlahiyat 2. Sınıf - Din Sosyolojisi - Ünite 10 - Konu Anlatımı

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Ders Hocası

  • Hocanın Biri
  • *******
  • Join Date: Eki 2016
  • Yer: Hatay
  • 63863
  • +526/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Arslaner
Din ve Terör

*Şiddet ve terör olayları sosyal bilimlerin ilgilendiği önemli konular arasındadır. Şiddet ve terör olayların analizinde ana çerçeve siyaset ve uluslar arası ilişkiler eksenine dayanmaktadır. * Terörün sosyolojisiyle ilgili çalışmalarının az oluşunun başlıca nedenleri arasında, bu eylemlerin gizlice planlanıp yürütülmesinden dolayı sistematik veri toplamada karşılaşılan güçlükler ve terörün, diğer faktörlerle kıyaslandığında toplumsal değişme açısından anlamlı bir etken olarak görülmemesi sayılabilir. Ayrıca şiddet ve terör konusundaki ABD/Avrupa merkezli yaklaşımında bunda payı olduğu söylenebilir. * Şiddet ve terör olaylarının ABD ile sınırlı kalmayıp, İspanya, İngiltere, Endonezya ve Türkiye’de de toplumların bilincinde deri izler bırakacak şekilde yaygınlaşması, sosyologların dikkatini gecikmelide olsa şiddet ve terör olaylarına çevirmiştir.

TERÖR (KAVRAM VE YAKLAŞIMLAR)
* Terör tanımı zor bir kavramdır. Siyasi, ideolojik ve dini kaynaklardan beslenen yaklaşım farklarından dolayı terör, terörizm ve terörist kavramları muğlak kalmıştır. Bunda devletler ve uluslar arası aktörlerin kendi çıkarlarını gözetmesi önemli rol oynamaktadır. * Terör, Latince, korkutmak, gözdağı vermek, sindirmek, ürkütmek, endişelendirmek gibi anlamlara gelen “terrere” kelimesinden türetilmiş. * Terör kelimesi, Batı siyaset diline 1789-1794 Fransız Devrimi sırasında, jakobin devrimcilerin iç düşmanlara karşı yürüttükleri eylem ve hükümetin yaptığı baskı ve doğrudan yürüttüğü infazlara işaret eden bir terim olarak girmiştir ki binlerce kişinin hayatını kaybettiği bu dönem “Terör Dönemi” olarak anılmaktadır. * Fransız devriminden bu yana terör kavramının kapsamı hayli genişlemiştir. * Teröre ilişkin tanımlamalarda en sık vurgulanan yönler, terörün siyasi amaçlara ulaşmak amacıyla planlı bir şekilde kullanılan dil, söylem, araç, yöntem ve stratejiye işaret etmesi ve doğasında stres, korku, endişe, kaygı, panik, telaş ve dehşet duyguları uyandırma özelliklerini barındıran şiddet eylemi olduğudur. * Terör, terörizm ve terörist kavramlarının dört ana özelliği- Çatışma, çekişme ve kavganın şekillendirdiği siyaset biçiminde, çoğu insanın terör diye adlandırdığı veya anladığı korkutma stratejisi çok sık başvurulan bir yöntemdir.- Çok sayıda kişi, grup ve ağ bu stratejiyi zaman zaman kullanmaktadır.- Söz konusu strateji, siyasi mücadelenin diğer biçimleri ile sistematik biçimde ilişkilendirilmektedir.- Baskı ve zorlamayı bir araç olarak kullanan kişi ve gruplar belirli siyasi durumlarda zaman zaman terör stratejisine başvurmakta ve bu konudaki uzmanlıklarından dolayı da sonuç son derece yıkıcı olmaktadır.

* Terör kavramının tanımı ve açıklaması ile ilgili dört ana söylem

1- Akademik/Bilimsel Yaklaşım:
Bilim insanları şiddet ve terör olgusuna bir yurttaş, ideolog ve güvenlik uzmanı olmaktan ziyade bir araştırmacı olarak yaklaşma eğilimindedir. Türkiye bağlamında terör ve şiddete ilişkin çalışmaları ile de bilinen Ümit Özdağ, Orhan Türkdoğan, Baskın Oran, Fikret Başkaya ve Doğu Ergil gibi akademisyenlerin birbirinden farklı yaklaşımlara sahip oldukları gözlenmekte.

2- Devletçi/Resmi Yaklaşım:
Devle yetkilileri terör olgusuna güvenlik ağırlıklı olarak bakmaktadır. Devletin terör tanımlarında siyasal amaçlı saldırı olduğu vurgulanmaktadır.

3- Medyatik Yaklaşım:
Medyanın yaklaşımında öne çıkan unsurların suikast, bombalama, sabotaj, işkence ve rehin alma eylemleri gibi nedenden çok sonuçlara odaklanan unsurlar olduğu görülmektedir.

4- Şiddet yanlısı muhaliflerin yaklaşımı:
Bunlar, eylemlerini meşru görmekte ve genelde kendilerini “özgürlük savaşçıları” olarak tanımlamaktadır. Bu yaklaşım şiddet ve terörü suç kategorisinden çıkarmayı hedeflemektedir.

* Terörün neden ve kökenlerini açıklamaya yönelik bahsedilen üç teori:

1- Ortodoks terörizm teorisi:
Terörü anlamaya yönelik en yaygın olarak başvurulan yöntemdir. Terörün işlevsel, sembolik ve taktiksel yönlerini ön plana çıkarır. Terörün ne olduğu, nasıl işlendiği sorularını cevaplar anca niçin bu eyleme başvurulduğunu açıklamaz.

2- Radikal terörizm teorisi:
Söz konusu eylemleri haklılaştırma ve meşrulaştırma amacı taşıyarak ele alan kuramdır. Bu kurama göre gerekli görüldüğü durum ve şartlarda devlet ve siyasi otoriteye karşı şiddet kullanmak bir savunma aracı olarak meşru bir yöntem olarak görülmektedir.

3- Ilımlı terörizm teorisi:
Bu kuram literatürde sınırlı olarak yer almakla birlikte terörün kökenlerine odaklanır ve terörün siyasi, sosyal, ekonomik ve yapısal nedenlerini anlama ve açıklamayı hedefler. Sosyolojik yaklaşımın bu kuramı içerdiği söylenebilir.

SOSYOLOJİK YAKLAŞIMIN İMKANLARI
* Terörle ilgili günümüzdeki literatüre bakıldığında, bu tür olaylara ilişkin tanım ve açıklamaların odak noktasını “siyasi amaçlı şiddet eğilimi” vurgusunun oluşturduğu görülür. Şiddet ve terör eylemleri söz konusu olduğunda hem analizler hem de çözüme ilişkin görüşler söz konusu eylemlerin yaşanması, hedeflerine yönelik saldırıların görünür hale gelmesi ve kamuoyunu etki altına almasıyla başlamaktadır.* Analizlerde terör olaylarının “nasıl” olduğu merkeze alınmakta “niçin” sorusu dikkate alınmamaktadır.

* Sosyolojik yaklaşım tek ve en güvenilir yaklaşım olarak değil diğer yaklaşımları tamamlayıcı bir bakış açısı olarak görülmelidir.* Şiddet ve teröre başvurmak siyasal ve stratejik nedenlere bağlı bir seçenektir.

* Terör ve şiddet faaliyetlerinin merkezinde genelde radikal bir siyasal grubun varlığı ve yönlendirmesi söz konusudur. Bunlar teröre başvurma seçeneğini bilinçli olarak tercih ederler. Burada önemli olan siyasal amaçlara ulaşmak için seçilen yada başvurulan yöntemin meşruiyeti değil etkinlik derecesidir.