Yuvarlağız, altındanız, bir kolda toplanırız
[ Bilezik ]
Yer altında civcivli tavuk
(patetes)
Mavi atlas, Makas kesmez.
(Deniz)
Sarı tavuk dalda yatar, Dal kırılır yerde yatar.
Ayva
Tarlada biter, Makine büker, Sabah akşam Elimizi yüzümüzü öper
Havlu
Bir tas yoğurdum var, Yarısı ak, yarısı kara.
Bakması güzel, Alması üzer.
Gül
Yürür yürür iz etmez, Hızlı gitse toz etmez
Gemi
Ayakları kürekli, Ne kadar da yürekli, Suda bir gemi
Ördek
Elemeden yoğurur, Gün aşırı doğurur.
Tavuk
Eğri çınar yerden alır, Gökte yer.
Deve
Dağdan gelir sekerek, Kuru üzüm dökerek.
keçi
Karada bayılır, suda ayılır.
Balık
Kuyruklu kumbara, ekin taşır ambara.
Fare
Kuyruğu kadar burnu var.
Fil
Kızınca hav hav, gözleri lav lav.
Köpek
Dağda gezer, balı sezer,tabanı çıplak, kılları ak.
Ayı
Akşam yer yemini, sabah gever gemini.
At
Sivri burunlu, uzun kuyruklu, şeytan suratlı, tavuk hırsızı.
Tilki
Eli sırtında, ayağı karnında, izi yaldız, gözleri boynuz.
Salyangoz
Bu gelen aslan mıdır, gagası taştan mıdır. Kanatları mor çalar, kendi gülistan mıdır?
Güvercin
Kapıyı açar, kopmadan kaçar
Rüzgar
Bir gelinim var, gelinin gidenin elini öper.
(kapı)
Çıt dedi çalıya düştü.
(güneş)
Dam ardından göç eder.
(karınca)
Yer altında kalaylı kazan.
(turp)
Ben giderim o kalır.
(iz)
Şu tepenin beri yüzü, öte yüzü, padişahın küçük kızı,
oturmuş çırpa çırpa ekmek eder.
(kitap, defter)
Yol üstüne saç koydum, geleni gideni aç koydum.
(oruç)
Bastım demir kapıya, çıktım sarı sekiye.
(at, eyer)
Şu tepede toy oturur, bir kalkar bir oturur.
(terazi)
Mesel mesel mani mesel , oturmuş bakla keser,
azıcık ver dediydim, çildir çildir gözüme bakar.
(fare)
İkidereden su gelir, beş kardeş karşı gelir.
(sümük)
Yük üstünde yarım çörek.
(ay)
Dış yapısı güzel tahta, içindeki kanlı kahpe.
(kama)
Altı kaya, üstü kaya, içinde bir sarı maya.
(yumurta)
Geriden baktım aktaş, suya soktum sütlaş.
(sabun)
İçi beyaz un değil, dışı siyah gön değil,
kuyruğu var sıçan değil.
(siyap Turp)
Kavakdaki gavlıyan
(Ağaç kurdu)
Çınardaki söyleyen
(Bülbül)
Bükte büleyman
(Yılan)
Suda Süleyman
(Büyük Balık)
İkisi birbirine benzer
(ölüm ve uyku )
İkisi birbirinden güzel
(ay ve güneş)
İkisi birbirine bakar
(yer ve gök)
Nar, nar, dizimeci kar kar, uçtu keklik, kaldı dilbar
( başak, harman savrulur, ekini kalır)
Anası var bükrü, kızı var dünya güzeli,
oğlu var adam delirden.
(bağ, çubuk, üzüm, rakı)
Mart, mart martladı, yedi dağı atladı,
yedi dağın kilidi, akşam gelen kimidi.
(uyku)
Hey garalık garalık, garalığın altı çıralık,
onun altı bozhöyük, onun altı ev yıkan.
(kaş göz, burun, ağız)
Elde eliman gördüm, suda sülüman gördüm,
köpük kusar taş gördüm, tuzsuz pişer aş gördüm.
(tuz ,süt)
Meselim var metten, sakalı var etten,
şimdi gelir görürsün, güle güle ölürsün.
(horoz)
Mesel mesel meniki, kuyruğu var oniki.
(horoz)
Sekicikten sek dedim, oniki yumurta dök dedim.
(hamur bezesi)
Hed dedim, höd dedim, git şu köşeye yat dedim.
(süpürge)
Bin direği var, bir cereği var.
(mantar)
Helemez, hülemez, ocak başına gelemez.
(yağ)
Dağdan gelir sekerek, kara üzüm dökerek.
(keçi)
Kafası var kaplıca, ayakları topluca.
(kaplumbağa)
Dal üstünde kitli sandık.
(ceviz)
Babamın eriği var, içinde çürüğü var.
(ceviz)
Yol üstünde mum yanar.
(çiğdem)
Ümüğü uzun, geliyor güzün.
(soba)
Alaca mezar, dünyayı gezer.
(göz)
Yedi delikli tokmak, bunu bilmeyen ahmak.
(baş)
Yedi delikli tokmak, bunu bilmeyen ahmak.
(baş)
Açıldı sandık, döküldü fındık.
(keçipisliği)
Yer altında yağlı kayış.
(yılan)
Kırmızı duvar üstünde ağ tavuk oturur.
(diş)
Yol üstünde kitli sandık.
(mezar)
Kadife donlu, çöp boyunlu.
(patlıcan)
Altı taş, üstü taş, öğrü yaş.
(yayık)
Altı tahta üstü tahta, üstünde beyaz nokta.
(döven)
Dağdan gelir dak gibi, dalları budak gibi,
Eğilip su içer, bağırır oğlak gibi.
(kağnı)
Dağdan gelir, taştan gelir, eyerlenmiş aslan gelir.
(sel)
Altı tahta üstü tahta, arasında garip softa.
(kaplumbağa)
Ben giderim o gider, arkamda tintin eder.
(gölge)
Uzun uzun uz gider, oğlu kızı düz gider.
(Kavak)
Uzun uzun uzarlar, boynuzundan bozarlar.
(Fasulye)
Sunam uyandı, cama dayandı,Cam kırıldı, kana boyandı.
(Domates)
Sarayın arkasında bir sultan oturur.
(Yumurta)
Karanlık odada bir kadı oturur.
(Pekmez)
İptendir yapısı, üstündedir kapısı.
(Çuval)
Hamıl (tane) içeride, saçı dışarıda.
(Mısır)