Biyo-teknolojinin Olumlu ve Olumsuz Yönleri

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı D®agon

  • Ezberletmez Öğretir
  • *******
  • Join Date: Mar 2008
  • Yer: Ankara
  • 11656
  • +524/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Hocam
Biyo-teknolojinin Olumlu ve Olumsuz Yönleri
« : 11 Ocak 2017, 13:45:05 »
Biyo-teknolojinin olumlu etkileri
Biyo-teknoloji Endüstri Kurumu, biyo-teknolojinin yararlarını; çevre, sağlık, tarım ve gıda işleme, beslenme
ve gıda kalitesi olarak belirlemiştir.

Çevresel Yararlar
Biyo-teknoloji, gübre ve ilaç kullanımını azaltacak nitelikte çeşitler geliştirilmesini, toprak ve yer altı suları kirliliğinin, dolayısıyla çevre kirliliğinin azaltılmasını sağlayabilir.
Ayrıca biyo-teknoloji ile kimyasal maddeleri, ağır metalleri ve çevreye zararlı maddeleri ortadan kaldıran
yöntemler geliştirilebilir.

Sağlık ile İlgili Yararlar
Tıp ve hijyen alanında çeşitli ilaç ve aşılar, biyo-teknolojik yollarla geliştirilmektedir. İnsanda hastalığa neden
olan genlerin tespiti ve tedavisinde biyo-teknolojiden yararlanılabilir.

Tarım ve Gıda ile İlgili Yararlar
- Biyo-teknoloji uygulamaları ile tarım sektöründe yüksek verimli, tuzluluğa, soğuğa ve kuraklığa dayanıklı çeşitlerin üretilmesi beklenmektedir.
- Ürün kalitesinin artırılması çalışmalarında son yıllarda büyük başarılar kazanılmıştır. Yüksek proteinli soya,
A vitamini miktarı artırılmış çeltik, nişasta ve amino asit içeriği artırılmış patates vb. biyo-teknoloji ile gerçekleştirilmiştir.
- Temizlik malzemesi üretiminde kullanılan bitkilerden biyo-teknoloji ile daha az maliyetli ham madde temin edilebilmektedir.
- Sebze ve meyvelerde raf ömrünün uzatılması, özellikle domateste başarılmış olup benzer çalışmalar çeşitli meyvelerde sürdürülmektedir.
- Genetik mühendisliği teknikleri kullanılarak insan ve hayvanlarda aşı etkisi gösterebilecek elma, muz gibi bitkilerin geliştirilmesine yönelik çalışmalar sürmektedir.
- Uzun vadede ürün kalitesinin ve miktarının artırılması amacına ulaşılması hâlinde doğal alanların tarım alanlarına dönüştürülmesi ihtiyacı azalacak, doğal yaşam ortamları korunabilecektir.

Biyo-teknolojinin Olumsuz Etkileri
Genetik mühendisliği, doğada asla çiftleşemeyecek farklı türler arasında gen transferine olanak sağlamakta,
balık genini domatese, insan genlerini koyuna aktarılabilmektedir. Hiçbir gen bağımsız, tek başına çalışmadığından, bir organizmaya transfer edilen gen ya da genlerin insan sağlığı ve çevre üzerinde
beklenmeyen ve istenmeyen yan etkileri olabilir.

Biyo-teknoloji ile ilgili riskler genel olarak çevresel riskler, sağlık riskleri ve sosyo-ekonomik riskler
başlıkları altında ele alınmaktadır.

Çevresel Riskler
Biyo-teknoloji ekolojik dengenin bozulmasına ve biyo-çeşitliliğin azalmasına yol açabilir. Mısır üzerinde
yapılan bir biyo-teknolojik çalışma, mısıra zarar veren kurtlar üzerinde etkili olduğu gibi bazı kelebek türlerinin
de zarar görmesine yol açmıştır.

Sağlık Riskleri
Genetik mühendisliği ile üretilen bitkilerdeki yeni genler, alerjik reaksiyonlara neden olabilir. 1996 yılında
Brezilya kestanesinden soya fasulyesine aktarılan geni içeren ürünler, alerjiye neden olduğu için marketlerden
toplatılmıştır.

Sosyo-Ekonomik Riskler
Biyo-teknolojiden yararlanma olanaklarının sınırsız olması nedeni ile endüstrileşmiş ülkeler bu teknolojinin
araştırma-geliştirme (AR-GE) faaliyetleri için insan gücü ve finansal kaynaklar anlamında büyük yatırımlar yapmışlardır. Bu durum, dünyanın sosyal ve ekonomik yapısını değiştirebilir. Gelecekte, birkaç çok uluslu şirketin
tüm dünyanın tüketim kararları üzerinde etkili olması riski söz konusudur. Bitki üretiminde, tohumluk ve ilaç temininde geleneksel yöntemlerden ve yerel kaynaklardan ziyade dışa bağımlılık sorunu oluşturacaktır.

Biyo-teknoloji büyük kârlılık potansiyeli nedeni ile de sosyo-ekonomik sorunların artmasına neden olabilir.
Mesela Madagaskar, gelirinin büyük bir bölümünü vanilya ihracatından karşılamaktadır. Vanilyanın biyo-teknolojik
olarak üretilmesi bu ülkenin ekonomisine büyük darbe vuracaktır.

Klonlanmış koyun Dolly’den sonra insan klonlama konusu tüm dünyada çok büyük tepkilere yol açmıştır.
İnsan klonlamanın ikinci sınıf vatandaşlar oluşmasına hatta köleliğe neden olabileceği düşünülmektedir.
Klonlanan insanın akrabalarının kimler olacağı üzerinde ahlaki ve etik tartışmalar da ciddi boyutlardadır.

Sonuç olarak genetiği değiştirilmiş ürünlerde henüz tam olarak bilinmeyen ancak insan ve çevre
sağlığını olumsuz etkileyebilecek özelliklerin bulunabileceğine ve etik olmayan uygulamaların yapılabileceğine
ilişkin kaygılar tartışılmaya devam etmektedir