Bu tür fiiller simple past tense (Di'li geçmiş zaman) yapısında olumlu cümlelerde
kullanılırken herhangi bir kurala uymazlar.
Örnek:
am / is / are ---> was / were
become ---> became
begin ---> began
break ---> broke
build ---> built
buy ---> bought
come ---> came
do ---> did
drink ---> drank
drive ---> drove
eat ---> ate
find ---> found
forget ---> forgot
get ---> got
give ---> gave
grow ---> grew
have ---> hat
keep ---> kept
know ---> knew
leave ---> left
lose ---> lost
make ---> made
meet ---> met
read ---> read
run ---> ran
say ---> said
see ---> saw
speak ---> spoke
swim ---> swam
tell ---> told
think ---> thought
win ---> won
write ---> wrote
Irregular Verbs List – Düzensiz Fiiller Listesi
SIMPLE FORM (1. HAL) SIMPLE PAST(2. HAL) PAST PARTICIPLE (3. HAL) TÜRKÇE ANLAMI
arise arose arisen ortaya çıkmak, yükselmek
awake awoke awoken uyanmak
be was, were been olmak
bear bore borne / born katkanmak, taşımak
beat beat beaten / beat dövmek, vurmak, yenmek
become became become olmak
begin began begun başlamak
bend bent bent bükmek, eğmek
bet bet bet bahse girmek
bid bid bid teklif vermek, fiyat vermek
bind bound bound bağlamak, sarmak, tutturmak
bite bit bitten ısırmak
bleed bled bled kanamak
blow blew blown üflemek, esmek
break broke broken kırmak
breed bred bred üretmek, beslemek, yetiştirmek
bring brought brought getirmek
broadcast broadcast broadcast yayın yapmak
build built built Inşa etmek
burn burned / burnt burned / burnt yanmak, yakmak, tutuşmak
burst burst burst patlamak
buy bought bought satın almak
cast cast cast atmak, fırlatmak
catch caught caught yakalamak
choose chose chosen seçmek
cling clung clung yapışmak, tutunmak, sarılmak
come came come gelmek
cost cost cost (bir şeyin) fiyatı (belirli bir miktar) olmak
creep crept crept sürünmek
cut cut cut kesmek
deal dealt dealt meşgul olmak, ilgilenmek
dig dug dug kazmak
do did done yapmak
draw drew drawn çizmek
dream dreamed / dreamt dreamed / dreamt rüya görmek, hayal kurmak
drink drank drunk içmek
drive drove driven araba sürmek
eat ate eaten yemek
fall fell fallen düşmek
feed fed fed beslemek
feel felt felt hissetmek
fight fought fought dövüşmek, kavga etmek
find found found bulmak
fit fit / fitted fit / fitted uygun olmak
flee fled fled kaçmak, gözden kaybolmak
fling flung flung fırlatmak, savurmak
fly flew flown uçmak
forbid forbade forbidden yasaklamak
forecast forecast forecast önceden tahmin etmek
forget forgot forgotten unutmak
forgive forgave forgiven affetmek
forsake forsook forsaken terk etmek, vazgeçmek
freeze froze frozen donmak, buz tutmak, dondurmak
get got gotten / got almak, edinmek, elde etmek
give gave given vermek
go went gone gitmek
grind ground ground ezmek, öğütmek
grow grew grown büyümek, gelişmek, yetiştirmek
hang hung hung asmak, sarkmak
have had had sahip olmak
hear heard heard işitmek
hide hid hidden saklamak
hit hit hit vurmak, çarpmak
hold held held tutmak, kavramak
hurt hurt hurt ağrımak, incitmek, yaralamak
keep kept kept tutmak, devam ettirmek, korumak
kneel kneeled / knelt kneeled / knelt diz çökmek
know knew known bilmek
lay laid laid sermek, kurmak, hazırlamak
lead led led yol göstermek, öncülük etmek
lean leaned / leant leaned / leant dayanmak, yaslanmak
leap leaped / leapt leaped / leapt atlamak, sıçramak
learn learned / learnt learned / learnt öğrenmek
leave left left ayrılmak, terketmek
lend lent lent ödünç vermek, borçvermek
let let let izin vermek
lie lay lain uzanmak, yalan söylemek
light lighted / lit lighted / lit yakmak, tutuşturmak, yanmak
lose lost lost kaybetmek
make made made yapmak
mean meant meant kastetmek, demek istemek , …anlamına gelmek
meet met met tanışmak, görüşmek, karşılaşmak
mislay mislaid mislaid kaybetmek, yanlış yere koymak
mistake mistook mistaken hata yapmak, yanılmak,karıştırmak
pay paid paid ödemek
prove proved proven / proved ispat etmek, kanıtlamak
put put put koymak
quit quit quit bırakmak, çıkmak,vazgeçmek
read read read okumak
rid rid rid kurtarmak ,başından atmak
ride rode ridden binmek ( ata ya da bisiklete)
ring rang rung çalmak (zil, telefon vb.)
rise rose risen doğmak (güneş), ayağa kalkmak, meydana çıkmak
run ran run koşmak
say said said söylemek
see saw seen görmek
seek sought sought aramak, araştırmak
sell sold sold satmak
send sent sent göndermek
set set set ayarlamak, kurmak, batmak (güneş)
shake shook shaken sallamak, çallamak
shed shed shed akıtmak, dökmek
shine shone / shined shone / shined. parlamak , ışık saçmak
shoot shot shot ateş etmek, vurmak
show showed shown/showed göstermek
shrink shrank / shrunk shrunk büzülmek, küçülmek
shut shut shut kapatmak, örtmek
sing sang sung şarkı söylemek
sink sank sunk batmak , çökmek
sit sat sat oturmak
sleep slept slept uyumak
slide slid slid kaymak
slit slit slit yarık açmak
smell smelled/smelt smelled / smelt koklamak
sneak sneaked/snuck sneaked / snuck gizlice girmek, sessizce sokulmak
speak spoke spoken konuşmak
speed sped / speeded sped / speeded hızlandırmak
spell spelled / spelt spelled / spelt hecelemek
spend spent spent harcamak , geçirmek (vakit)
spill spilled / spilt spilled/spilt dökülmek, saçılmak, akıtmak
spin spun spun döndürmek, eğirmek (yün,iplik vb.)
spit spit /spat spit/spat tükürmek
split split split yarmak, bölmek
spoil spoiled / spoilt spoiled / spoilt Bozmak, berbat etmek
spread spread spread yaymak, yayılmak
spring sprang / sprung sprung ortaya çıkmak
stand stood stood ayakta durmak, katlanmak
steal stole stolen çalmak
stick stuck stuck yapışmak, yapıştırmak, tutturmak
sting stung stung sokmak (arı vb.), sızlatmak
stink stank / stunk stunk kötü kokmak
strike struck struck / stricken çarpmak, vurmak
strive strove / strived striven / strived uğraşmak,çabalamak
string strung strung bağlamak, germek
swear swore sworn yemin etmek, küfretmek
sweep swept swept süpürmek
swell swelled swelled / swollen kabarmak, şişmek
swim swam swum yüzmek
swing swung swung sallanmak
take took taken almak
teach taught taught öğretmek
tear tore torn yırtmak
tell told told anlatmak, söylemek
think thought thought düşünmek
throw threw thrown atmak,fırlatmak
thrust thrust thrust dürtmek, saplamak, sokmak
understand understood understood anlamak
undertake undertook undertaken üstlenmek, söz vermek
upset upset upset üzmek, keyfini kaçırmak
wake woke / waked woken uyanmak, canlanmak
wear wore worn giymek
weave wove woven dokumak, örmek
weep wept wept ağlamak
win won won kazanmak
wind wound wound kıvrılmak, döndürmek
withdraw withdrew withdrawn geri çekilmek, feragat etmek
write wrote written yazmak