Müslüman-Türk Devletlerinde Kültür ve Uygarlık

0 Üye ve 4 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı sult@n

  • *****
  • Join Date: Nis 2008
  • Yer: Ankara
  • 3097
  • +189/-0
  • Cinsiyet: Bayan
    • Uyanan Gençlik
Müslüman-Türk Devletlerinde Kültür ve Uygarlık
« : 17 Şubat 2010, 17:46:27 »
Hükümdar ve Saray

 

Devlet hanedanın ortak malı olarak kabul edilirdi.

Bu durum hükümdarın ölümünden sonra taht kavgalarına sebep olur, devleti zayıflatırdı.

Bazı Türk-İslam Devletleri'nde hükümdar, Sultan sanını kullandı.

İlk Türk-İslam Devletleri'nde hükümdar tahta çıkınca Abbasi halifelerinin tasdiğini istedi.

 

 

Merkez Teşkilatı

 

Hükümet, Divan-ı Saltanat denilenBüyük Divan'dan meydana gelirdi.

Divanın başkanı hükümdardı.

Selçuklular bu kurumu Abbasilerden almışlardır.

Büyük Divan'a bağlı olan dört divan şunlardı:

İstifa Divanı; Mali işlerle ilgilenen divandır. Başkanlığını müstevfi yapardı.

Tuğra Divanı; Devletin yazışmalarının yapıldığı divandır.

İsraf Divanı; Mal işlerin yolunda gidip gitmediğini kontrol eden divandır. Başkanına müsrif denirdi.

Divan-ı Arz; Ordu ve asker maaşları ile ilgilenen divandır.

 

 
Taşra Teşkilatı

 

Başkent dışındaki idari birimlere vilayet denirdi.

Vilayetlerin başında şehzadeler veya vali statüsünde naipler bulunurdu.

Anadolu Selçuklularında üç tip vilayet bulunurdu.

Meliklerin yönettiği vilayetler; bunlar hanedan tarafından gönderilen meliklerin doğrudan hükümdara bağlı olduğu vilayetlerdi.

Divan Dairesi vilayetleri; yönetimi divana ait olan vilayetlerdi.

Bizans sınırında bulunan vilayetler;

Başında uç beyi denilen sınır koruyucu beylerin bulunduğu vilayetlerdi.

 
Hukuk

 
İslamiyet'in kabulü ile hukuk kuralları değişikliğe uğradı, Türk töresi ile İslami kurallar bir sentez haline getirildi.

Adli teşkilat; Şeri Yargı ve Örfi Yargı olmak üzere ikiye ayrılırdı.

Şer'i Yargı; kadıların başkanlığındaki mahkemeler tarafından yürütülürdü.

Örfi Yargı; vergilere, askeriye ile, ikta sahipleri ve ticarete ilişkin kanunlarla ilgilenirdi.

Hükümdarların halkın şikayetlerini dinlemek amacıyla düzenlediği Mezali Divanları da görülürdü.

Askeri davalara kadı askerler denilen kadılar bakardı.

 

 

Ordu

 

İlk Türk-İslam Devletleri'nde ordu Türkmenlerden oluşurdu.

Karahanlılarda ordu Hassa ordusu, Eyalet askerleri ve Türkmen kuvvetleri olmak üzere üç bölüme ayrılmıştı.

Selçuklularda, Karahanlılar'dan farklı olarak ikta askerleri, bağlı devletlerin askerleri ve gönüllü askerler vardı.

Hassa Ordusunda, askerlik için ayrılan çocuklar belirli merkezlerde yetiştirilir, sultanlar Hassa Birliklerini burada yetişen askerler arasından seçerlerdi.

Eyalet askerleri; Şehzadelerin ve valilerin yönetimindeki askerlerdi.

Türkmen birlikleri; Göçebe Türkmen boylarının savaş anında orduya katılmaları ile oluşan birliklerdi.

 

Toprak Yönetimi

 
Devlete ait ve miri arazi olarak adlandırılan topraklar dört bölüme ayrılmıştı.

Has arazi ; Geliri hükümdara ait olan arazilerdi.

İkta arazi; Gelirlerine göre önemli devlet görevlilerine dağıtılan arazilerdi.

Mülk arazi; Başarılı devlet adamlarına verilen arazi idi. Bu topraklara sahip olanlar toprak hakkında her türlü tasarrufa sahipti.

Vakıf arazi; İlmi ve sosyal kuruluşların masraflarını karşılamak amacıyla bu kuruluşlara tahsis edilen arazilerdi.

Haraci arazi; Müslüman olmayan halka ait arazilerdi.

 

 

Din

 

İslamiyet'in kabulünden sonra İslam dinini yaymak için önemli çalışmalar yapmışlardı.

İslamiyet'te gaza denilen Müslüman olmayan ülkelere yönelik savaşlar ile önemli fetihler gerçekleştirmişlerdi.

İslam dini ile İslamiyetten önceki kültürlerin birleşmesi ile Babalik, Bektaşlik, Ekberilik ve Mevlevilik gibi çeşitli tarikatlar oluşturulmuştu.

İslamiyeti yaymak amacıyla eserler yazılmış, Kur'anı'ın yayılması amacıyla çalışmalar yapılmıştı.

 

 

Ekonomik Hayat

 

Tulunoğulları ve Akşidler, doğu ve batı ticaret yolları arasında oldukları için ticarette oldukça gelişmişti.

Eyyubiler ve Memlüklüler'de ise Mısır'la ticaret çok gelişmişti.

Memlüklüler döneminde Trablus, Şam, İskenderiye, Dimyat, Yafa ve Akka önemli ticaret merkezleri haline geldi.

Ümit Burnu'nun buluması ile bu ticaret merkezleri önemini yitirdi.

Gazneliler, Hindistan topraklarını ele geçirerek ekonomilerini canlandırmıştı.

Büyük Selçuklular'da, Orta Asya ve Hindistan'dan gelen ticaret yollarının geçmesi ülkeyi zengin bir hale getirmişti.

Anadolu Selçuklu Devleti, ticaret yolları üzerinde yaptığı vakıf kuruluşları, han ve kervansaraylarla ticari alanda gelişmişti.

 

 

Sosyal Hayat

 

Türk-İslam Devletleri'nde göçebe bir hayat görülmüş, göçebecilikten dolayı hayvancılık gelişmişti.

Yerleşik hayata geçildikçe köylerde oturanlar tarımla, şehirlerde yaşayanlar ise ticaret ve el sanatlarıyla uğraşmışlardı.

Şehirlerde ticaretle uğraşanlar Ahi teşkilatını oluşturmuşladı.

Anadolu Selçukluları zamanında Türkler zengin ve mutlu bir hayat sürmüşlerdi.

 

 

Bilim

 

Türk İslam Devletleri'nde medreseler bilim merkezi idi.

Büyük Selçuklu Devleti zamanında, dünyanın ilk üniversitesi olarak kabul edilen Nizamiye Medresesi yapıldı.

Medreselerde Kur'an, hadis, kelam, fıkıh, Arap dili ve edebiyatı, matematik, mantık geometri ve tarih okutulurdu.

Önemli bilim adamlarının başlıcaları; Farabi, Biruni, İbn-i Türk, İbn-i Sina, Gazali, Ömer Hayyam'dır.

 

 

Sanat

 

Türk-İslam devletlerindeki sanat eserlerinde mimari ağırlıkta idi.

Türk-İslam Devletleri tarafından yapılan ve günümüzde hala ayakta duran sanat eserlerinden bazıları şunlardır:

Tulunoğlu Camii

Baybars Camii

Mescid-i Cuma

Sultan Sencer Türbesi

Alaaddin Camii

Burmalı Minare