Niye?

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı D®agon

  • Ezberletmez Öğretir
  • *******
  • Join Date: Mar 2008
  • Yer: Ankara
  • 11656
  • +524/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Hocam
Niye?
« : 17 Ekim 2009, 22:19:19 »
Niye?

Yeryüzünün bütün bilim adamlarını, filozoflarını, düşünürlerini, yazarlarını, sanatçılarını toplasanız, bütün bilgileri ve bilgelikleriyle, insanoğlunun bugüne dek öğrendiği ne varsa onlardan konuşmaya başlasalar.

Sonra üç yaşında yarım yarım konuşan bir bebek gelse ve onlara dese ki “dünya niye var?”

Bu sorunun üstüne orayı saracak olan sessizlik aslında bize bütün konuşulanlardan daha fazlasını anlatır.

Bir bebeğin bile sorabileceği bu basit soruya cevap verebilecek tek bir kişi dahi yok şu altı milyar insanın içinde.

Bu sorunun karşısındaki sonsuz sessizliğimiz aslında bütün çaresizliğimizi koyar ortaya.

Dünya niye var bilmiyoruz.

Biz niye varız onu da bilmiyoruz.

Her şeyin bir “amacı”, bir “nedeni” olduğuna inanan bir düşünme biçimimiz var ama hayatın ve kendi varlığımızın amacını bilmiyoruz.

. . .

İnsanlar yüzyıllarca bu soruları sordular ve sonunda bu soruları sormanın “bizi hiçbir yere ulaştırmayacağına” karar verip “niye” sorusunu bir kenara bıraktılar.

Artık akıllı insanlar “niye” diye sormuyor.

Ama sormamak, bu soruyu ortadan kaldırmıyor.

Doğuyoruz, evrenin zaman ölçüsüyle kıyaslandığında çok kısacık bir sürede ölüyoruz ve ne doğumumuzun ne ölümümüzün nedenini biliyoruz.

Sorulmayan ama hepimizin içinde varlığını sürdüren bu “niye” sorusunun cevapsızlığı, sanırım bütün insanlığı aynı şekilde garip bir ezikliğin kurbanı yapıyor, hepimiz bir “anlamsızlığın” parçası olduğumuzu gizlice düşünüyor ve kısa hayatımızın neredeyse tümünü “aslında bir anlamımız” olduğunu kanıtlamak için harcıyoruz.

Niye var olduğunu bile bilmediğimiz bir dünyada, niye var olduğunu bile bilmediğimiz kısa bir hayatı sürdürürken, hiç durmadan kendimizi kanıtlamaya çalışmamız, hep “ne kadar önemli” olduğumuzu sözlerimizle ve tavırlarımızla anlatmaya çabalamamız, hep “gücümüzü” göstermeye uğraşmamız, belki de içimizi kemirip duran bu “anlamsızlığımızı” saklama gayretidir.

Dünyanın “niye” var olduğunu, bizim “niye” yaratıldığımızı bilseydik gene aynı insanlar mı olurduk, gene aynı şekilde mi davranırdık?

Pek sanmıyorum.

Bu “nedensizlik” bizi mahvediyor bence.

Bu “nedensizlik” bizi bu kadar vahşi yapıyor.

Niye yaratıldığını bile bilmeyen, ayrıca bunu bilmediğini bilecek kadar da gelişmiş bir canlı türü, zavallılığını kendi gözünden gizlemek için debelenip duruyor.

Ama neye yarar o debelenme?

Bir bebek gelir, “niye” der.

Ve, altı milyar insan sessizlikten taş kesilir.

Ahmet ALTAN