Huzur Rüzgarı

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Arif Arslaner

  • *****
  • Join Date: Eyl 2008
  • Yer: A'raf şehri
  • 4502
  • +1462/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • Sen, Seni Sevdiğinle Bil Ey Can! "O" Seninledir.
    • Uyanan Gençlik
Huzur Rüzgarı
« : 08 Ağustos 2009, 08:16:34 »
Huzur Rüzgarı
   

Yazıp içindeki fazlalıkları tüketmek o kadar zor geliyordu ki ellerine;daktilosunun tuşlarını silerek kendini avutuyordu.Simasını tanıyıp, birkaç kelam etmek istediği eski dostları bile yabancı geliyordu.Sarı mobilyalar, yeşil tona bezenmiş odası, dünden kalan porselen kahvaltı takımları gözüne çarpıyordu.İnsan sadece yalnız olduğunda böyle içlenirdi.Özel hissettiği günlerde, kıskıvrak bir hüzün bedenini sarınca yazamazdı.


Tüm sokaklar ışıl ışıldı.Gece mi gündüz mü karar veriyordu.Kendinden başka herkesin dumanı tütüyor, evlerinde lambaları ışıldıyordu.Bir başına kalmış, kendisini anlayamayan karısıyla da ayrılmıştı.Herkes ne kadar mutlu diyecekti ki;sokakta bir başına oturan delikanlıya daldı gözleri.Galiba hava almak için dışarı çıktı, diye düşündü.Ertesi gün aynı yerde yine aynı delikanlıyı otururken görünce şaşırdı.


Sabah köşede ki Bakkal Nuri ile sohbet ediyordu.Tam bu sırada içeriye, dün gece gördüğü genç girdi.Ayak üstü kısa bir sohbet ettiler.
--Merhaba delikanlı, kaç yaşındasın?
-16 efendim.
--Adın ne?
-İsmail.
--İsmail okuyor musun?
-Evet efendim.Lise 1’e gidiyorum.Okuldan sonra da bir tamircide çalışıyordum.Ancak işten çıkartıldım.
--Niye çalışıyordun?
-Babamla annem ayrıldı.Annem çalışamıyor.Kardeşimle ona bakmam gerekiyor.Ben gitsem iyi olacak…


Deyip bakkaldan uzaklaştı.


Bakkal Nuri’nin anlattığına göre, baya fakirlerdi.Bu ramazan ayında evlerinde pek bir şeyleri de olamazdı.


Şimdi anlamıştı gencin derdini.Bir şeyler yapmalıydı.Gece kimse sahura kalkmadan, evlerinin önüne bir miktar parayla, kuru bakliyat bıraktı.Ardından tüm gecelerde benzer şekilde devam etti.Bu durumdan İsmail’de huylanmıştı.O da bu gece kendilerine bu iyiliği yapan kişiyi öğrenmek için nöbet tutacaktı.
Her gece gibi İsmail’in evinin önüne geldi.Tam eşyaları bırakacaktı ki;İsmail karşısında belirdi.hepsi sessizliğe gömülmüşlerdi.Daha sonra bu iyi kalpli insanı evlerine davet ettiler.


İlk defa o gece mutlu olduğunu hissetti.Duman duman mercimek çorbasıyla midesini ıslattığında, kendisini dünyanın en mutlu insanı hissetti.Bu gece son olmadı.Tüm ramazan ayı boyunca  İsmaillere yemeğe davetliydi.Bu iyiliğin altında kalamazdı.İsmail’i yanına aldı, ona kitapçısında iş verdi.Çok geçmedi kaderin dingin sularının altından mutlu bir aile tablosu gözüktü.İsmail’in annesiyle hayatlarını birleştirdiler.Hep hayal ettiği gibi bir ailesi olmuştu.
Ruhumuza huzur rüzgarları estiren o mübarek ay güzel insanları birleştirdi.Herkesin mutluluğunu kıskanacağı bir aile olmuşlardı.Parayla pulla ölçülmeyecek ne kadar şey varsa sahip olmuşlardı.

Kamil Uysal Ferik