Kibar yada resmi olarak birşey isteme durumunda olduğumuzda "would like" yapısı kullanmamız gerekir.
Resmi olduğumuz kişilere isteklerimizi bildirirken kullanırız.
Cümle dizilişi;
I + would like + Nesne
Uzun yazılışı Kısa yazılışı
I would like I’d like
Garson : What would you like to eat ?
(Ne yemek istersiniz?)
Müşteri: I would like to have macaroni .
(Makarna yemek istiyorum.)
Yukarıda da görülebileceği üzere restoran ortamı konuşurken bir parça daha kibar olunması lazım gelen bir mekandır ve istemek manasında “would like” yer aldı.
Örnek :
I would like a cup of tea , please.
( Bir fincan çay istiyorum , lütfen. )
Eğer cümlelerde fiil kullanırsak fiilden önce “to” getirmemiz gerekir.
I + would like + to + Fiil + Nesne
Örnek :
I would like to drink a cup of tea , please.
( Bir fincan çay içmek istiyorum , lütfen.)
Soru cümleleri ;
Would + you + like + Nesne ?
Örnek :
A : Would you like tea?
( Çay ister misiniz? )
B : Yes , please. ( Evet , lütfen. )
No, thank you / thanks. ( Hayır , teşekkürler. )
Would + you + like + to + Fiil + Nesne ?
Örnek :
A : Would you like to drink tea? ( Çay içmek ister misiniz? )
B : Yes , please. / No , thanks.
A: Would you like to drink something? ( Bir şey içmek ister misiniz? )
B : Yes , I’d like a cup of tea ,please. (Evet, bir fincan çay istiyorum,lütfen)
No,thanks.
(Burada bir şey içmek isteyip istemediği sorulduğu için cevapta içeceği bildirmemiz gerekir.)
A: Would you like to drink tea , or coffee? ( Çay mı yoksa kahve mi içmek istersiniz? )
B: I’d like coffee , please. ( Kahve istiyorum , lütfen. )
Coffee , please. ( Kahve , lütfen. )
( Burada soru “or ( ya da )” kelimesi ile sorulduğu için cevapta “Yes” ile cevap verilmez.Hangisi isteniyorsa o söylenir.)
What + would + you + like + to + Fiil + Nesne ?
Örnek:
A :What would you like to drink? ( Ne içmek istersiniz? )
B :I’d like tea , please. ( Çay istiyorum , lütfen. )
Tea, , please. ( Çay , lütfen. )
( Burada ne içmek istediği sorulduğu için bu soruya “Yes” veya “No” ile cevap verilmez , ne isteniyorsa söylenir. )
A : I’d like to buy a t-shirt. (Ben bir tişört satın almak istiyorum.)
B : What colour would you like? ( Ne renk istersiniz? )
A : Pink , please. ( Pembe , lütfen. )
B : I’m sorry.We haven’t got any pink t-shirt.Would you like a red one? ( Üzgünüm.Pembe tişörtümüz yok.Kırmızı ister misiniz? )
A : O.K. ( Tamam. )
B : What size would you like / What size do you want? / What size do you take? ( Hangi beden istersiniz? )
A : Medium , please. ( Orta beden , lütfen. )
B : Here you are. ( Buyrun. )
A : Can I try it on? ( Bunu deneyebilir miyim? )
B : Certainly. ( Elbette. )
A : It is too large for me.Have you got a smaller one? ( Bu bana çok büyük geldi.Daha küçüğü var mı? )
B : Yes, we have got a smaller one. (Evet, daha küçüğü var. )
A : How much is it? ( Kaç para? )
B : It is ten new Tukish liras. ( 10 YTL.)
Giysi bedenleri :
Small ( Küçük )
Medium ( Orta )
Large ( Büyük )
Extra large-XL ( Eksta büyük )
A : Welcome , sir.What would you like to buy? ( Hoş geldiniz efendim.Ne alırdınız? )
B: I’d like to buy a pair of shoes , please. ( Bir çift ayakkabı almak istiyorum lütfen. )
A : W hat colour would you like? ( Ne renk istersiniz? )
B : Black , please. ( Siyah lütfen. )
A : What size would you like? ( kaç numara istersiniz?)
B : 37, please.Can I try them on? ( 37 , lütfen.Onları deneyebilir miyim? )
A : Certainly / Of course , sir. ( Elbette , efendim. )
B : They are too small for me.Have you got a larger pair? ( Bunlar bana çok küçük geldi.Daha büyük çifti var mı? )