CEVAP: 11
Aristofanes (Aristophanes), MÖ 456 - MÖ 386 yılları arasında yaşamış bir komedya yazarıdır.
Günümüze ulaşan on bir metnin ilki "Akharnialılar" (MÖ 425), yazarın sergilenen üçüncü oyunuydu. Bu eser Atina ve Sparta arasında yaşanan Peleponez Savaşlarını ele alıyordu. Aristofanes bu eserinde oldukça kaba fırça vuruşlarıyla Kleon’u alaya alıyordu. Bu oyun bir yıl sonra oynanan "Atlılar"ın (MÖ 424) bir önsözü niteliğindeydi.
MÖ 423’te oynanan "Bulutlar" tragedya ve komedya eserlerinin yer aldığı yarışmada ancak üçüncülük aldı. Aristofanes bu eseri kendisi de başarısız bulduğundan oyunu tekrar ele aldı. Bu komedyada saldırılar Sokrates’e ve eğitim üzerine yöneltilmişti. Oyunun sonu oldukça yıkıcı oldu. Sokrates, tutuklanmasının ve ölüme mahkûm edilmesinin en önemli etkenlerinden biri olarak bu komedyayı gösterdi.
"Eşek Arıları" (MÖ 422) ise parayla tutulmuş ve yargı verme yetkisi olan jürileri keskin bir dille eleştiriyordu. Jüri üyeleri kocaman iğneleri olan eşek arılarına benzetilmişti. Oyundaki budala ihtiyarın adı Philokleon'dur (yani Kleon dostu), onu değiştirmeye çalışan oğlunu adı ise Bdelykleon'dur (yani Kleon düşmanı). Aristofanes bu eserinde, Kleon’a zenginlerin malına el koymasında yardım ediyorlar diye jüri üyelerini yeriyordu.
"Barış" (MÖ 421) yarışmada ikinci ödülü aldı. Bu eser Atina’nın Sparta ile savaşa son vermesini ve anlaşma yapılması gerektiğini savunan bir eserdi.
MÖ 414 yılında oynanan ve Aristofanes’in en sevilen oyunlarından biri olan "Kuşlar", Kleon’dan sonra başa geçen Alkibiades’i konu alıyordu. Bu oyunda savaş bitkini iki Atinalı yurttaş, cennetle yeryüzü arasında, gökyüzünde bir kent kurarlar. Tanrılardan egemenliği çalıp kuşları evrenin efendileri yaparlar. Kuşlar, kaba şakaları en az olan oyunudur.
Bundan sonra Aristophanes’in savaşa karşı yazılmış ve çağımızda müzikali bile yapılmış Lysistrata’sı (MÖ 411) gelir. Atina halkı tarafından çok sevilen ve ertesi yıl yine tekrarlanan Lysistrata savaşa son vermeyi zorunlu kılmak için erkeklerine aşk grevi yapan Atinalı ve Spartalı kadınların isteklerinde nasıl başarıya ulaştıklarını gösterir.
Lysistrata’nın ikinci kez oynandığı ertesi yıl (MÖ 410) Euripides’e yeni bir saldırıyı getiren "Thesmophoria Şenliğini Kutlayan Kadınlar", Euripides’in "Helene" adlı oyununa bir parodi olarak yazılmış eğlenceli ve hafif bir eserdi. Ancak yazarın Euripides’e daha büyük bir saldırısı "Kurbağalar" (MÖ 405) ile geldi.
MÖ 393’te oynandığı sanılan "Kadınlar Halk Meclisinde" yazarın ilk oyunlarından çok farklıydı. Atina demokrasisi gerilemeye başladığından siyasal taşlamaya girmek zorlaşmıştı; çünkü baskı başlamıştı. Aristofanes bu eserinde kadın haklarını alaya aldı.
Günümüze gelen on bir oyun metninden sonuncusu "Plutos"tur (MÖ 388). İyice gerileyen Atina devletinde eleştiri yok olduğundan, yazar bu oyununda ancak kinaye sanatına sığınabilmişti. Bu oyunda parabasis, yani koronun doğrudan doğruya halkla konuşup yazarın düşüncelerini dile getirip yöneticileri suçladığı bölüm, yoktu. Böylece eski komedya dönemi sona erdi ve yerini orta komedyaya bıraktı.