Alm. Geschirrspülmaschine, Fr. Machine a Faire la vaisselle, İng. Dish-washer.
Mutfakta veya yemekte kullanılmış kap kacağı yıkamak için yapılmış bir makina.
Bulaşık makinesi, evlerde bulaşıkları daha hızlı ve ekonomik olarak yıkamak, yaşam standardını arttırmak için üretilmiş bir alettir. Bulaşıkların temizlenmesini sağlayan ana bileşen, deterjanlarındaki kir ve leke çözücü enzimlerdir. Bu enzimlerin çalışması için gerekli olan ısıyı, musluktan aldığı suyu ısıtan makine sağlar.
Lokanta ve yemekhaneler için yapılan ilk bulaşık makinaları, kirli bulaşıkları hareketli bir kayış veya döner bir sepet üzerinde sıcak su fıskiyelerinin altından geçirme usûlüne göre çalışıyordu. Modern bulaşık makinalarında bu işlem tam tersi uygulanır. Yâni kirli kaplar hareketsiz bir sepete dizilip, alttan ve üstten döner fıskiyelerle su fışkırtılır. Makinanın dış yüzü ile içi arasındaki boşluk ses ve ısıya karşı izolasyonu sağlayan bir madde ile doldurulur Ön yüzdeki kapak, yukarıdan aşağıya doğru açılarak raylar üzerinde duran sepetlerin dışarıya çekilmesini sağlar. Makina çalışırken kapı açıldığında bütün devreleri kesen bir mikroşalter vardır.
Bulaşık makinaları için gerekli su, musluktan bir hortumla alınır. Kirli su, bir hortum ve pompayla dışarı atılır. Kullanılan suyun miktarı, makinanın büyüklüğüne ve seçilen yıkama programına göre 13 litre ile 110 litre arasında değişir. Evlerde kullanılan makinalar 60-70 dereceye kadar ısıttıkları su ile yıkama yaparlar. Isıtıcının gücü 1800 ile 2750 watt arasında değişir. Ayrıca ısıtıcının çalışmasını denetleyen bir termostat vardır. Bulaşık makinasında fıskıye kollarına su basan ve kirli suyu boşaltan iki pompa bulunur. Bâzı makinalarda pompalar ayrı motorlar tarafından çalıştırılır. Makinaların üzerinde yıkanacak bulaşığın türüne göre düğmeler ve anahtar vardır. Yıkama ve durulama suyu döner kollarla hem alttan hem üstten fışkırtılır. Deterjan ve parlatıcı madde, konuldukları bölmelerden otomatik olarak alınır. Makinanın bir bölümüne suyun sertliğini gidermek için tuz konur. Kapısında bulunan bir zamanlama düğmesi, seçilen programı otomatik olarak yönetir. Program anahtarı dışarıya çekildiğinde makina çalışır, ileri itince durur.
Otomatik bulaşık makinaları ilk defa 1940’ta ABD’de üretilmiştir. Bu makineyi 1880'li yıllarda ABD'li Josephine Cochrane icat etmiştir. Patenti 1880 yılında Joel Houghton tarafından alınmıştır.
Bulaşık makinaları kullanılırken, tıka basa doldurulmamalıdır. Zira çok doldurulmuş makinada temizlik tam olmaz. İki veya üç yıkamadan sonra makinanın filtresi temizlenmelidir. Uzun süre kullanılmayacak olan makina, iyice kurulandıktan sonra kapağı biraz aralık bırakılmalıdır. Motora zarar vermemek için çalışırken kapağı açılmamalıdır.