Mescid-i Haramın ortasında bulunan Kâbe-i Muazzama, ibâdet için yapılan ilk mabet olup, Haccın sebebi ve kıblegâhımızdır.
Yeryüzünün merkezi durumunda olan Kâbe-i Muazzama Beyt-i Mâmur’ un tam karşısına düşer. Hatta Beyt-i Mâmur’dan direk bir hat gelse tam Kâbe-i Muazzama’nın ortasına isabet eder. (Esrar-ı Menasiki’l-Hac).
Bu mukaddes beyt’e hürmet ve ta’zim ifâdesi olarak Beytullah (Allah’ın evi) denilmiştir.
Kuran-ı Kerimde Kabe-i Muazzama için şu isimler geçmektedir:
1- El Kabe, 2- El beyt, 3- Kıble, 4- El beytü-l haram, 5- El beytül-atik.
Beytullah’a Kabe isminin verilmesi: Dört köşe olmasından, yerden yüksek olmasından veya tek bir bina olmasındandır.
Kâbe-i Muazzama’nın dört köşesinden her birinin ayrı bir ismi vardır:
Doğu köşesine: Rükn-i Hacer-i Esved
Kuzey köşesine: Rükn-i Irâkî
Batı köşesine: Rükn-i Şâmî
Güney köşesine de: Rükn-i Yemânî denir.
Kâbe-i Muazzama’ın yüksekliği: 13 metre,
Mültezem tarafından uzunluğu: 12,84 metre,
Hatim tarafından uzunluğu: 11,28 metre,
Hatim ile rükn-ü yemânî arası 12,11 metre,
Rükn-ü yemânî ile Hacer-ül Es’ad arası 11,52 metre,
Toplam alanı ise: 145 metre karedir.
Kâbe-i Muazzama, bu güne kadar 11 defa yeniden yapıldı:
1- Melekler,
2- Âdem aleyhisselam,
3- Şit aleyhisselam,
4- İbrahim ve İsmail aleyhimesselâm,
Hz. İbrahim ve İsmail (a.s.) binanın duvarlarını, harçsız olarak üst üste konulan taşlarla örmek suretiyle yaptılar. Birisi şimdiki kapının yerinde, diğeri onun tam karşısında olmak üzere yer hizâsında iki kapı koydular. Binanın üzerini açık bırakıp, ortasına da bir mahzen yaptılar.
5- Amalikalılar,
6- Cürhüm kabilesi,
7- Kusay bin Kilap, (Peygamber Efendimizin ceddi)
8- Kureyş (Rasülüllah Efendimizin gençliğinde nübüvvetten evvel)
Kureyşliler, 605 yılında malzeme yetmediği için Kâbe-i Muazzama’yı kısalttılar. Hatim kısmının duvarlarını ve tavanınını yapamadılar. Fakat bu kısmın etrâfına bir duvar çekilerek ileride burasının da Kâbe’ye ilâvesini düşündüler.
Peygamber Efendimiz, (s.a.v.) Amcası Hz. Abbas ile berâber bizzat bedenen çalışarak Kâbe-i Muazzama’nın yapılışına iştirak etmiştir. Haceri-l Esved’in yerine yerleştirilmesi esnasında kabileler arasında çıkması muhtemel bir çatışmayı da ferâsetiyle önlemiştir.
9- Abdullah İbni Zübeyr
Abdullah İbni Zübeyr, (r.a.) Milâdi 684 yılında yıkılıp, tahrip olan Kâbe-i Muazzama’yı İbrâhim Aleyhisselâm’ın temellerini esas alarak yeniden yaptırdı ve Kureyş tarafından dışarda bırakılan Hatim’i Kâbe’ye dâhil etti. Zâten Peygamber Efendimiz'in de arzusu bu idi. Ama Allah’ın Rasülü Kureyş’in fitnesinden çekindiği için bu arzusunu tahakkuk ettirememişti.
Ayrıca Abdullah İbni Zübeyr, (r.a.) damın altına üç adet direk koydu. Çift kanatlı iki kapı ile Ruknü-l İrâkî köşesine içerden dama çıkmak için ağaçtan döner bir merdiven yaptırdı. İpekten yeni bir örtü giydirildi ve binanın etrafına çepe çevre taş döşendi.
10- Haccac ibni Yusuf es Sekafi
Haccac, Milâdi 692 de Halife Merva’nın tâlimatıyla Abdullah İbni Zübeyr (r.a.) tarafından ilâve edilen duvarı yıkıp, Kureyş’in yaptığı temel üzerine geri çekti. Böylece Hatim’i tekrar binadan ayırdı. Abdullah İbni Zübeyr, (r.a.) tarafından yapılan ikinci kapıyı taşla örerek kapattı. Mevcut kapıyı da biraz yükseltti. Kâbe’nin diğer taraflarına ise dokunmadı.
11- Sultan Murad Han
Sel baskınından duvarlarının ekserisi yıkılan Kâbe-i Muazzama, Milâdî 1631 Yılında Osmanlı padişah’ı, 4. Sultân Murat Han tarafından bu günkü hâliyle yeniden yaptırıldı. Haceri-l Esved köşesi hariç bütün duvarlar temellerine kadar sökülerek yenileri ile değiştirildi. Çatıda biriken yağmur sularının akması için altundan bir oluk yapıldı.
Suudlular zamanında da bazı tamiratlar yapılmıştır. Bu tamiratlar şunlardır:
1958 yılında çatı ile iç duvarların mermer kaplamalarının değiştirilmesi.
1982 ‘de zemin mermerlerinin diğiştirilmesi.
1996’da duvarların dış yüzlerindeki bazı taşların numaralanıp sökülerek bozulan kısımlarının düzeltilmesi ve yerlerine yerleştirilmesi. Direklerle zeminin elden geçirilmesi.
(İslâm Ans. C.24, s.17)