Ah yüreği yaralım, ay yüzlü gözü karam
Ah be kara sevdam,dermansız yürek yaram
Bülbülleri kahretti bu çaresiz hicrânım
Nedir bu azap ya Râb dinmez çeşm-i giryan’ım
Damarlarım çekildi sanki alındı canım
Sen yoksun ya bir tanem ateşlerde her yanım
Yangın yeri yüreğim tutuştu birden bire
Bir yangın ki yanarken gökyüzü düştü yere
Varsın sinemde kalsın ahenkleri renklerin
Encamında tükensin ölümsüz dileklerin
Ah yüreği yaralım,son bir defa görseydim
Ömrümün bir yarısı kalanı da verseydim
Simsiyah saçlarımın,beyazlar oldu yurdu
Yağan hasret yağmuru yağdıkça seni sordu
Yüreğimde mühürlü o gün gibi penâhım
Doğmuyor sensiz ay can doğmuyor ki sabahım
Dil-hûn’um gül-feşân’ım gamze yanak leb-hârım
Bilmedin yalnız senin,hasretin intizârım
Hırçın esen rüzgarın nefesini soldurdum
Kulağımı yalnızca seslerinle doldurdum
Ne sözlerin kârı var ne diner şikayetim
Anladım dinmeyecek sendeki nihayetim
Bana gelmesen ne gâm hep sende kalacağım
Sende saklı gözlerim sanma ki alacağım
Yüreğimin içinde zaman rakkası durdu
Hatıranla beraber gözyaşları kurudu
Artık ne bir satır var ne yazılan bir şiir
Şiir’imi öldürdüm yüreğimde gizlidir
Hasret kurşunlarıyla dönüp vurdum kendimi
Yıktım yıkılmaz denen yıkılmayan bendimi
Devrildi birer,birer kartondan çelik yapı
Ve ayakta tek kalan seni gizleyen kapı
Yıkıldı limanlarım ve yaktım gemileri
Ardın sıra tükendi gözlerimin son feri
Bildim ki dinmeyecek yandıkça bende sevda
Artık zaman tükendi, nazlı gülüm.........................
Ah yüreği yaralım Ay yüzlü gözü karam
Ahh be kara sevdam dermânsız yürek yaram
.............................................Kaçar mısın ?
Kaf dağının ardında, açan sevda çiçeği
Yollarına dökseydim geçmişi geleceği
.............................................Geçer misin ?
Kelime kifayetsiz kalem aczi anlatır
Sensizliğin hicrânı, Âsûmân’ı ağlatır
.............................................Açar mısın ?
Gül -buse’m,sevdagâhım gül-zâr’ımda yer versem
Ey gül-efşân dil-dâr’ım ağuşuna gül sersem
.............................................Saçar mısın ?
Ah yüreği yaralım, bakışında yansaydım
Ömrümün bir yarısı yangınında donsaydım
.............................................Naçâr mısın ?
Ağustos ortasında zemheri’ye vuruldum
Kuru bir gazel gibi rüzgarlarda savruldum
.............................................Biçer misin ?
Sürmeli gözlerinden sürmelerini çalsam
Hatıranla beraber girdâbında yol alsam
.............................................İçer misin ?
Sultanlara yakışan gufranlara dalmaktır
Bi-çare-i geda’da derde dermân olmaktır
.............................................Seçer misin ?
Hayâlin bile olsa yürüyorken Liman da
Zamanı zincirlesek bu zamansız zamanda
.............................................Uçar mısın ?
Ah be gözleri karam,ölümsüz kara sevdam
Sana açtım gönlümü seninlede kapatsam
.............................................suçlar mısın ?
Ah be gözleri karam ölümsüz yürek yaram
Sensiz bir ömür değil bir anım bile haram
.............................................Dil-dâr’mısın ?
Kaf dağının ardından ümitleri getirsem
Geçmişi geleceği gözlerinde bitirsem
.............................................Gülzâr mısın ?
Gönlümü deva diye yüreğinde bilseydim
Ölümü öldürüpte gözlerinde gülseydim
.............................................Bizâr mısın ?
Yazdığın mektupları kaderime bağladım
Sen yoksun ya bir tanem Âsûmân’dım ağladım
.............................................Gezer misin ?
Ağustos ortasında zemheri neden ruhum
Sana değen yellerin yelinde kahrolurum
.............................................Nazar mısın ?
Sürmeli gözlerimin sürmeleride sensin
Bırak yalnız sokaklar yalnızlıkta tükensin
.............................................Bozar mısın ?
Sen dil-şiken’misin ki gufran sana uzansın
Sana behrâm’ım dedim sen can içinde cansın
.............................................Yazar mısın ?
Hayâlleri atlatıp gerçeklerde buluşsak
Bir lokmayı bir ömür beraberce bölüşsek
.............................................Üzer misin ?
Gül yüzlüm gözü karam ölümsüz kara sevdam
Gözlerimi yalnızca gözlerinde kapatsam
.............................................Kızar mısın ?
Makberî - Ahmet AKKOYUN
firâk = ayrılık
dil-dâr = sevgili
bi-zâr = şikayetçi
sevdagâh = sevda yeri
behrâm = merih yıldızı
Dil-zâr = gönlü ağlayan
Asuman = gökyüzü
Gül-buse = gül öpüşlü
Gül-zar = Gül bahçesi
Ağuş = Kucak
Gufran = Affeden
Âsûmân = gökyüzü
dil-şiken = gönül inciten
Gül efşan = Gül saçan
Bi-çare-i gedâ = Çaresiz aşk dilencisi
çeşm-i giryan=ağlıyan göz
Dil-hûn=içi kan ağlayan
gül-feşân=gül saçan