Kır Saçlı Küçük Adam...

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Leb-i Damla

  • La taknetû..!
  • *****
  • Join Date: Eyl 2008
  • Yer: Sadabad
  • 2529
  • +270/-0
  • Cinsiyet: Bayan
  • UMUT Dünyası mı, UNUT Dünyası mı?
    • Uyanan Gençlik
Kır Saçlı Küçük Adam...
« : 03 Kasım 2008, 21:22:38 »
Onu ilk gördüğümde bir hastane koridorunda muayene için sıra bekliyorduk.Önce kırlaşmş saçları dikkatimi çekti,sonra yorgun ama ışıl ışıl gözleri...Belli ki yaşadığı acılar o yorgun ifadeyi yerleştirmişti ışıl ışıl gözlerine…

    Hastane koridorunda sıra beklerken âdettendir,hastalar birbirlerinin dertlerini sorarlar.Derdini anlatan rahatlar,dinleyen haline şükür eder içinden…

    Ama o kır saçlı küçük adam farklıydı,hastaydı ama ne dert anlatıyor nede dinliyordu.Dünyası belli ki bambaşkaydı,başına gelenleri tam olarak anlayamıyor yada kendi dünyasına göre yorumluyordu.

   Kim bilir belki 10 saat boyunca bağlı kaldığı makineyi arkadaşı sanıyor,onunla çoğu zaman kendince oyunlar oynuyordu.

   Ben bunları düşünürken kır saçlı küçük adamın sesi yankılandı koridorda:
   -“Anne ben çikolata istiyorum!..."

   Birden kır saçlı küçük adamın sadece dört yaşında ve diyaliz hastası olduğu gerçeği beynimde şimşekler çakmasına sebep oldu!...

  Evet o sadece dört yaşında  bir çocuktu!…

   Çoğu yetişkinin altından kalkamayacağını düşündüğü hastalıkları vardı belki ,

   Ama o sadece dört yaşında bir çocuktu!…

  Normal bir aile evlatlarının geleceğine dair en güzel okul,kariyer gibi planlar yapar. Ama o kır saçlı küçük adamın ailesi onun için  hayal kurmaya bile korkuyorlar; Ya yarım kalırsa!… İşte bütün bunlardan habersiz  bizim küçük adamımız sadece çikolata istiyordu…

  Çünkü o sadece dört yaşında bir çocuktu…

  Annesi “Olmaz” dedi, “Biliyorsun bize çikolata yasak”

  Bu sefer küçük adam yaşından beklenmeyecek bir vakarla;

  -“Anneciğim peki ya ezberlettiğin duaları okursam, o zamanda dokunur mu?

  Annenin gözleri doldu,eliyle oğlunun kır saçlarını okşarken titreyen sesiyle;

  -“Dokunmaz oğlum” diyebildi…

   O an, küçük adamın teslimiyetini ve inancını görünce, utandım kendimden...

  Çünkü o sadece dört yaşında bir çocuktu…

  Saçlarında ki kırlardan mı bilemedim o teslimiyet,o inanç!...
  Yoksa bu teslimiyetin sonucumuydu, kendine o vakarı katan kır saçlar…

 
anise...