Geçmişe bakıp hayıflanmak niye?

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Arif Arslaner

  • *****
  • Join Date: Eyl 2008
  • Yer: A'raf şehri
  • 4502
  • +1462/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • Sen, Seni Sevdiğinle Bil Ey Can! "O" Seninledir.
    • Uyanan Gençlik
Geçmişe bakıp hayıflanmak niye?
« : 24 Ekim 2013, 12:00:28 »
Zamaan zaman geçmişime bakarım...
Oradan dersler çıkarmak için.
Ömrümü nasıl geçirmişim...
Havaya mı yazı yazmışım, yoksa suya mı?
Bazen bir korku kaplar içimi.
Kendimi sıfır olarak görüyorum.
Dünya imtihanı öyle ağır ki?
Bu yükün altında eziliyorum..



Ben kimim? Neyim ve ne olmalıyım?
İnişler ve çıkışlarla bu sorularla boğuşuyorum.
Hani arabalar viraj alınca savrulur ya...
İşte öyle zaman zaman bende savruluyorum, tıpkı sizin gibi.

Hacda gittiğim an geliyor aklıma.
Kâbe'ye girerken eriyorum...
Adeta yılanın deri değiştirmesi gibi insanın ruhu bedeninden ayrılıyor.
Nasıl ki bir balonun havası alınır, tıss diye havası söner.
Saniye saniye bunu hissediyor ve sönüyorum.
Gururdan eser kalmıyor.
Üstünüzde ki ihram bile size ağır geliyor.
Omuzlarınız çöküyor, elleriniz titriyor, her şeyiniz değişiyor sanki.
Sana "geldim Ya Rabbi" diyorsunuz.
Çorak topraklardan gelip vahaya kavuşuyorsunuz.
"Beni benle, beni sensiz bırakma ya Rabbim."
Oradaki duygu selini anlatacak kelime bulamıyorum.
Ve ordaki ibadet lezzetini insan dönünce kaybediyor.
Ve dua ediyorum:
"Allahım ben ordaki namazların kıymetini bilemedim.
Nolur o lezzette bana namaz kılmayı nasip et."

Ama heyhat... O lezzette artık kılamıyorum.
Ben o günlerin kıymetini bilemedim.
Hayatta böyle değil mi?
Kıymeti elden gidince bilinmiyor mu?
Geçmiş geçmişte kaldı. Orda yaptıklarım yanıma kâr kaldı.

Bunları neden mi anlatıyorum?
Bugünümüzü geçmişimize borçluyuzda ondan.
Ve insanı hayata geçmişi bağlıyor...
Bir yerlerde okumuştum.
"Mühim olan kahramanca ölmek değil, kahramanca yaşamak." diye.
İşte öyle kahramanlar tanıyorum ve gıpta ile bakıyorum.

Bir şeyi yok etmek çok kolayken, var etmek ne kadar zor değil mi?
İnsanlar kazandıklarını zannederken aslında kaybediyorlar.
Para ile imtihan ediliyoruz.
Dostlarla imtihan oluyoruz...Ailemiz, işimiz, çocuklarımız...
İmihanlarla geçiyor ömrümüz.
Yaşlanıyoruz hızla...
Geçmişe bakıp hayıflanmak niye?
Keşkelrimi sıralarken peş peşe ne geçecek ki elime?

Mevlana'nın şiiriyle sana sesleniyorum ey Can!

Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize,
O zehiri o şekerle sen bir ediyorsun, etme.

Bizim dudağımız kurur, sen kuruyacak olsan.
Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun, etme.


Selam ve dua ile...


Lokman Hakim - 24 Ekim 2013 Perşembe