Dört kaplumbağa pikniğe çıkmaya karar veriyorlar.Erzakları hazırlayıp yola koyuluyorlar.Bir yıl, iki yıl, beş ,on yıl derken otuz yıl sonra piknik yerine varıyorlar.
Hemen erzakları çıkarıyorlar. Gazozlar, yiyecekler, her şey ortaya çıkıyor.
Gazozlarda şişe gazoz ve açacak yok !
Tek çözüm birinin eve gidip açacağı getirmesi.Doğal olarak en genç kaplumbağayı seçiyorlar.
Genç kaplumbağa:
Giderim ama bi şartım var der ve ekler.
Buradaki yiyeceklerin hiç birine ben gelene kadar dokunulmayacak.
Diğerleride bunu kabul eder .Elemanımız yola çıkar.Aradan bir, iki, on, yirmi yıl geçer.
Bu arada yaşlı kaplumbağalardan birisi fenalaşır.Ölmek üzeredir.Arkadaşları ne yapsa faydasız.Kaplumbağanın son dileği olup olmadığını sorarlar. O da:
Gerçi genç kaplumbağaya söz verdik ama,şuradaki sarmalardan bir tanesini yesem olurmu? der.
Diğerleri de kıramaz ve :
Elbette! diyerek sarmalardan bir tanesini verirler.Tam ağzına atacağı sırada genç kaplumbağa çalıların arasından fırlar ve :
Gitmiyorum işte , gitmiyorum !