SORU: Atatürk, kime 'siz orda yalnız düşmanı değil, milletin makus talihini de yendiniz' demiştir?
a ) Kazım Karabekır
b ) Rıfat Orbay
c ) İsmet İnönü
d ) Celal Bayar
CEVAP: İsmet İnönü
Atatürk'ün ikinci inönü savaşından sonra ismet inönü'ye yazdığı telgraf mesajında geçen bir cümle.
metni şöyledir
Ankara, 01.04.1921
inönü muharebe meydanında, metristepe'de garp cephesi kumandanı ve erkânı harbiye-i umumiye reisi İsmet paşaya:
bütün tarih-i âlemde, sizin inönü meydan muharebelerinde deruhde ettiğiniz kadar ağır bir vazife deruhde etmiş kumandanlar enderdir. milletimizin istiklâl ve hayatı, dâhiyane idareniz altında şerefle vazifelerini gören kumanda ve silâh arkadaşlarınızın kalp ve hamiyetine büyük emniyetle istinat ediyordu.
Siz orada yalnız düşmanı değil, milletin makûs talihini de yendiniz.
İstilâ altındaki bedbaht topraklarımızla beraber bütün vatan, bugün en uzak noktalarına kadar zaferinizi kutluyor. düşmanın hırs-ı istilâsı azim ve hamiyetinizin yalçın kayalarına başını çarparak hurdahaş oldu.
Namınızı tarihin mefahir kitabesine kaydeden ve bütün milleti hakkınızda ebedî minnet ve şükrana sevk eden büyük gaza ve zaferinizi
tebrik ederken, üstünde durduğunuz tepenin size binlerce düşman ölüleriyle dolu bir şeref meydanı seyrettirdiği kadar, milletimiz ve kendiniz için yükseliş şaşaalarıyle dolu bir istikbal ufkuna da nazır ve hâkim olduğunu söylemek isterim.
Büyük Millet Meclisi Reisi Mustafa Kemal
***
Siz orada yalnız düşmanı değil, milletin makûs talihini de yendiniz cümlesi türk bünyedeki milli duyguları alevlendiren, beni benden alan duygu seline boğan yeridir.
***
Rıza Nur'un Atatürk adlı kitabında 2. inönü diye bir savaş olmadığı, tamamıyla tarihi bir kandırmacadan ibaret bir olay olduğu yönünde bilgiler verdiği düşünülürse akıllarda soru işareti uyandıran mektuptur.
ancak Atatürk ve Kurtuluş savaşı mitolojilerine sıkı sıkıya bağlı olan bünyeler için kabul edilmesi zor olsa gerek.
Rıza Nur'un Lozan Anlaşması için ismet paşaya eşlik ettiği düşünülürse en azından o döneme kadar mustafa kemal ve ismet paşa'nın yanında bulunduğu, ancak sonradan yollarının ayrıldığını da anlayabiliriz.
Haliyle sırf bu bilgiye karşı çıkmak adına Rıza nur'u kötülemek de doğru kaçmayacaktır.
Olayın daha detaylı incelenmesi gerekir.
Zira Türkiye tarihi yalanlarla doludur.