Alm. Diktion, Fr. Diction, İng. Diction.
Konuşmada, kelimenin seçilmesi, imlâsına ve veznine göre söylenmesi ve ifâdenin râhatlıkla anlatılması.
Fesâhat, belâgat, telaffuz ve nâtıka kelimelerinin ifâde ettiği mânâların toplamı.
Diksiyon, konuşulan dilin incelenmesi ve kullanılması. Fonetik sesleri veya fonemleri inceler; diksiyon ise konuşma sanatı ve tekniği olarak fonetiği tamamlar.
Bir şiiri, bir nutku, bir piyesteki rolü söylemek, okuma tarzını belirten "diksiyon" denilen sanat, konuşma organlarının, yatkın veya çalışmayla işlek hale gelmiş olmasını gerektirir.
Tiyatro, piyes gibi sahne oyunlarında, radyoda, televizyonda hitâbette, şiir okumada, sözle ilgili sanatlarda diksiyonun önemi büyüktür. Mânâ ve ses bakımından cümleye uygun düşen kelimeyi seçmek, seçilen kelimeyi, ses tonunu vererek doğru bir şekilde söylemek, fikri, az kelime ile öz olarak ifâde edebilmek sanatıdır. Bu işin başarılı olabilmesi için; yaratılıştan gelen bir kâbiliyetin bulunması, konuşma organlarının sağlam ve işlek olması lâzımdır. Konuşulan her sözün, söylenilen nutkun, okunan şiirin tesirli olabilmesi için, sesin tonu, âhenginin, jest ve mimiklerinin birbirine uygunluğu gerekir. Bunlar da konuya, dile, davranışa, kelime hazînesine bağlıdır. Diksiyon, yukardaki şartlar bulunmakla berâber uzun süre çalışma ister.
Diksiyonun çeşitli bölümleri vardır:
heceleri belirtme, telaffuz, noktalama, ses perdesini ayarlama, inşat. Bazen ton ve tarz bakımından suniliğe kaçan, bazen günlük konuşma diline, gerçek söyleyişe yaklaşan diksiyon, edebiyat ve tiyatro anlayışıyla bağlantılı olarak gelişmiştir. Türkçenin özellikleri, doğru nefes almak, sesin etkili kullanımı, vurgu, tonlama, ulama, durak, sık yapılan yanlışlar diksiyonun alt başlıklarıdır.
Diksiyonun bölümleri:
Ses eğitimi: Ses, solunum, vurgu, durak, ses tonu.
Kelime eğitimi: Kelimelerin seçimi, kelimenin söylenişi. Vurguya dikkat edip kelimeleri birbirine ulama veya durakları ayarlama.
Söz akımı: Sözlerdeki canlılık, noktalamalara dikkat etmek.
Anlatım: Anlatımda tabiîlik, üslûp, açıklık, ses kuvveti, tasavvur, incelik, hareket, taklit.
Jest ve mimik: Jest ve mimikleri ayarlamaktır.
Diksiyonun metodları:
1. Dinleyeni inandırmak ve hayecanlandırmak.
2. Dinleyenin hoşuna gitmek, bıktırmamak, sıkmamak, usandırmamak, açık ve gerçek konuşmak.
Türkiye’de diksiyon faaliyetlerine ilk defâ 1936 senesinde başlandı.
Daha sonra Tahsin Banguoğlu tarafından nazarî fanatik ile “ses eğitimi” dersi ilâve edildi.