a ) 1923
b ) 1932
c ) 1939
d ) 1936
CEVAP: 1939
Hatay Sorunu ve Hatayın Anavatana Katılması
Hatay,Mondros Ateşkes Antlaşması’nın imzalanmasından sonra,Aralık1918’de Fransızlar tarafından işgal edildi.
Hatay’ın Türkiye yada Suriye sınırları içine alınmasına ilişkin olarak ortaya çıkan sorun ve Türkiye’nin Suriye’nin mandateri olan Fransa ile yaptığı antlaşma 23 Haziran 1939’dadır.
TBMM,Fransa ile imzaladığı ANKARA itilafnamesi’nde ulusal sınırlar içinde olmasına karşın Hatay’ı sınırların dışında bırakmayı politik koşullar nedeniyle uygun buldu.
Antlaşmada yöre halkının çoğunluğunun Türk olduğu ve kültürel gelişmelerinin engellenmemesi gerektiği açıkça belirtildi ve Türkçe’nin Hatay’da resmi dil olması sağlandı. Hatay’da da Fransız işgaline karşı direniş hareketleri vardı.
Direniş olmasına rağmen Fransa Hatay’da muhtar bir yönetim kurdu.
9 EYLÜL 1936’daki antlaşma ile Fransa’nın Suriye’deki mandanın sona ermesi, Hatay sorununu tekrar gündeme getirdi.
Bu durum karşısında Türkiye,Milletler Cemiyeti’ne başvurarak, bunun antlaşmalara aykırı olduğunu belirtti.
Konuyu gündemine alan milletler Cemiyeti konseyi, Fransa’nın izniyle İtalyan, Norveç ve İsveçli 3 gözlemciyi Hatay’a gönderdi.
Sorunu raportörlüğünü ise İsveç temsilcisi Sandler yaptı.
Hazırlanan raporda, İskenderun ve Antakya’nın içlerinde bağımsız olması,dış işlerinde ise bazı koşullara bağlı olarak Suriye tarafında yürütülmesi bölgenin ayrı bir statü ve anayasayla yönetilmesi ,Suriye ile gümrük birliğinin kurulması, Türkçe’nin resmi dil olarak kullanılması, zorunlu askerlik kuralının uygulanmaması, bölgenin silahlandırılmaması, toprak bütünlüğünün Fransa ile Türkiye tarafında garanti edilmesi ilkeleri yer alıyordu.
Milletler cemiyeti bu raporun ardından Hatay’a özel bir yönetim tanındı.(27 OCAK 1937).
Ancak raporda yer almadığı halde Türkçe’nin yanı sıra Arapça’da resmi dil olarak kabul edildi.
Ardından, Türkiye ile Fransa arasında Cenevre’de Hatay’a ulusal bütünlük sağlayan antlaşma imzalandı.(29 MAYIS 1937)
Aynı gün Milletler CemiyetiHatay’ın anayasasını onayladılar.
Buna göre Hatay’a ilişkin statünün 55,anayasasının 37 maddesi vardı.
Statüye göre anayasa hükümleriyle statü hükümleri arasında ayrılık olması durumunda statü hükümleri uygulanacaktı.
Türkiye uygulamaya hemen geçilmesini halde Fransa’nın kışkırttığı Araplar uygulamaya karşı çıktılar.
Bu nedenle statüde ve anayasada öngörülen seçimler gecikti.
Ayrıca,Milletler Cemiyeti’nce görevlendirilen komisyonun önerisi, seçim sistemini saptırdığı gerekçesiyle Türkiye tarafından kabul edilmedi.
Seçim sistemini Milletler Cemiyeti’nce değiştirildi. Seçim sisteminin güvenliğini sağlaması konusunda Türkiye ile Fransa arasında çıkan uyuşmazlık 3 Temmuz 1938’de askeri bir antlaşma ile sona erdi.
Antlaşma uyarınca görevlendirilen 6 000 kişilik güvenlik kuvvetlerinden 1 000’i Hatay’dan geriye kalanı eşit güçte Türk ve Fransız kuvvetlerinden sağlanacaktı. Ayrıca taraflar 29 MAYIS 1937anlaşmasında belirtilen görevleri yerine getirmeyi kabul ettiler.
Yapılan seçimlerde meclisin 40 üyeliğinden 22’sini Türkler kazandı.(22 AĞUSTOS 1938)
Meclis,2 Eylül 1938’deki ilk toplantısında ’HATAY DEVLETİ’ nin kuruluşunu ilan etti ve Tayfur Sökmen devlet başkanı oldu.
Hatay sorunu,Suriye devlet bütünlüğünün ve bağımsızlığını Türkiye tarafından kabul edilmesi üzerine son buldu.(23 HAZİRAN 1939)
Antlaşma görüşmelerin Türkiye adına dışişleri bakanı Şükrü Saraçoğlu ile Fransa’nın Ankara büyükelçisi Rene massing’li yönetti.
Antlaşma 30 HAZİRAN 1939 tarihli ve 3658 sayılı kanunla kabul edildi.
Bu arada Hatay Meclisi olağanüstü toplandı ve ile Türkiye’ye bağlanma kararı aldı.(22 HAZİRAN 1939)
Böylece,Türkiye ile Hatay arasındaki sınır kalkacak,Fransız kuvvetleri bölgeden çıkacak, Hatay vatandaşları Türk vatandaşlarının haklarını kazanacaktı. Ayrıca,Türkiye kendi sınırları içinde,Fransa Suriye sınırları içinde komşu devletlerin güvenlik ve rejimlerine yönelmiş hareketleri önlemeyi kabul ediyordu.
T.B.M.M 30 HAZİRAN 1939’da yaptığı toplantıda Hatay’ın Türkiye’ye katılışını kabul etti.