Alm. Sommersprosse (f), Fr. Tache (f), de rousseur, İng. Freckle.
Deride toplu iğne başı büyüklüğünden mercimek, hattâ küçük düğme büyüklüğüne kadar değişebilen çoğu açık kahverengi lekeler.
Çiller en çok sırtta, yüzde ve boyunda görülür.
Irklar arasında çillerin görülmesi bakımından farklılık vardır. Rengi açık olan insanlarda çillere daha sık rastlanır. Özellikle renkleri kızıla çalan kızıl saçlı insanlarda olması sıktır.
Çiller genellikle güneş ışınları, sun’î kaynaklardan gelen ultraviole ışınları, sıcak ve arsenik etkisinde çoğalırlar. Çillerin bu sebepten kesin tedâvisi yoktur. Bâzı merhemler ve güneş ışığından kaçmak, çilleri azaltabilir. Çillerin meydana gelmesinde derinin melanosit denilen hücreleri rol oynar. Melanositlerde melanin adlı boya maddesinin birikmesi lekeleri ortaya çıkarır. Güneşin etkisinden başka bâzı kansızlık türleri, bâzı hormonal bozukluklar ile irsiyetin de çil teşekkülünde rolü vardır. Çocukluk ve yetişme çağında daha çok görülür. Bahar ve yaz aylarında ve gebelikte artar. Ancak gebelikte olan çiller genellikle geçicidir, yâni doğumdan sonra azalır hattâ kaybolur.
Çilleri derinin üst tabakasını soyan ilaçlarla tedâvî etmek tehlikelidir. Çünkü bu gibi ilaçlar genellikle toksik (zehirli)tir. Tedâvi dâimâ sebebe yönelik olmalıdır.
Tavuk, keklik gibi hayvanların tüylerinde bulunan lekelere de çil denilmektedir. Çilli tavuk, çilli keklik isimleri bu sebeple verilmiştir. Osmanlı devrinde parlak gümüş paralara da çil denirdi. Çil akçe, çil lira buradan gelmektedir.