Yirminci yüzyılın ilk büyük nükleer kazâsı. 1979’da Harrisburg (ABD) yakınında meydana gelen “Three Mile Island” kazâsı, Dünyâda Çernobil (Chernobly) kazâsına kadar meydana gelmiş en mühim kazâdır. Bu kazâda çevreye mühim bir bulaşma olmamış, ancak reaktör süresiz kapatılmıştır.
Kiev şehrinin 130 km kuzeyinde Pripyat Nehri kıyısında, 25.000 nüfuslu Çernobil kasabası ile 10.000 nüfuslu Pripyat kasabası arasındaki nükleer santral sâhasında ikisi inşâ hâlinde bulunan 4x1000 megawatt (MW) gücünde, 4 adet RBMK tipi nükleer reaktör vardı. Bu reaktörler, % 1 ilâ % 2 zengin UO2 yakıtlı, grafit moderatörlü olup, reaktörün basınç tüpleri, içinde buharlaşan suyla soğutulmaktadır. Basınç tüpleri içindeki basınç 65 kg/cm2, sıcaklık 280°C’dir. Yakıt çubuğu çapı 3,5 mm, zirkonyum alaşımı yakıt zarfı kalınlığı 0,9 mm olup, 18 çubuk bir yakıt elemanı grubunu teşkil etmektedir. Reaktör kalbinde 1700 kadar basınç tüpü bulunurdu. Reaktör kalbinin çapı, 11,8 m, yüksekliği ise 0,7 metredir. Reaktör kalbinde 200 ton uranyum ve 1700 ton grafit mevcuttu. Grafit blok, basınca dayanıklı olmayan, aralığı inert bir gazla dolu, paslanmaz çelik bir kap içindeydi.
Çernobil Atom Santralindeki kazâdan sonra ilk günlerde hiçbir bilgi alınamadığı için, konu, doğruları ve yanlışlarıyla yoğun bir bulut tabakasını andırıyordu. Ancak, dünyâ çapındaki kaynaklara göre kazânın oluş şekli şöyle îzâh edilmektedir:
25 Nisan 1986 günü bakım için durdurulacak olan 4 nolu reaktör ile bir deney yapılması da plânlanmıştı. Bu deneyde, türbin durdurulduğu zaman rotorun âleti yardımıyla, kısa bir süre sirkülasyon pompalarının çalışıp çalışamayacağı araştırılacaktı. Bu deney sırasında reaktör gücünün 700-1000 MW olması gerekiyordu. 25 Nisan günü saat 01.00’da deneye başlandı ancak, reaktör kalbinde ksenon birikmiş ve reaktivitenin düşük olması sebebiyle güç 30 MW değerine kadar düşmüştü. Bu sebeple reaktör parametrelerinde düzensizlik gözlendi. Operatörlerin bunları düzeltmek için yaptıkları müdâhaleler durumu biraz daha karıştırdı ve bâzı hatâlı işlemlerin yapılmasına sebeb oldu.
26 Nisan günü saat 01.00’da bütün gayretlere rağmen güç 200 MW’in üstüne çıkarılamadı ve hatâlı bir karar alınarak bu güçte deneyin yapılmasına karar verildi. 26 Nisan günü saat 01.23’te türbin giriş valfleri kapatılarak deneye başlandı, su seviyesini sâbit tutmak için buhar domuna su basılması buhar kalitesinin düşmesine ve kontrol çubuklarının yukarı çekilmesine sebeb oldu. Bu esnâda reaktörde âniden buharlaşma olması ve boşluk reaktivite katsayısının pozitif olması reaktivitenin daha da artmasına yol açtı. Saat 23.40’ta “Scram” yapılmasına rağmen bir “reaktivite kazâsı” başladı. Aynı anda atalet ile çalışmakta olan sirkülasyon pompalarının bastığı su ânidan azalınca yakıt çubuklarının bir kısmında ergime meydana geldi. Buharın ve suyun kızgın metalle yaptığı reaksiyonlar sebebiyle saat 01.24’te birbirini tâkib eden patlamalar meydana geldi.
Bu ilk patlamalar esnâsında grafiti muhâfaza eden paslanmaz çelik kap tahrib oldu ve ergimiş metalin teması ile grafit yangını başladı. Bu yangını söndürmek için basılan su 1400°C’daki grafit ile temâsa gelince yanıcı gazlar çıkmaya başladı. Reaktör çalışma platformu altında toplanan hidrojen ve yanıcı gazların patlaması sonunda 27 Nisan Pazar günü reaktör binâsı tamâmen tahrib oldu. Patlamalar esnâsında bir kişinin hemen, bir kişinin de hastâneye nakledilirken öldüğü ve 5 kişinin de çok şiddetli radyasyona mâruz kaldığı bilinmektedir.
27 Nisan günü kazâ çevresindeki radyasyon şiddetinin birkaç yüz mili rem mertebesine çıktığı zannedilmektedir. 28 Nisan günü reaktörün 30 km çevresinde bulunan 84.000 kişi başka yerlere nakledilmiş ve 299 kişi de tedâvî edilmek üzere hastânelere sevk edilmiştir.
29 Nisan günü helikopterlerle, açıkta duran ve yanmaya devâm eden reaktör kalbi üzerine 5000 ton kum, kurşun, dolomit, barit gibi koruyucu malzeme dökülmüş ve bu sûretle tahliye edilen mıntıkada radyasyon şiddeti 10- 15 m R/saat (mili rem) mertebesine indirilmiştir. Saçılan radyoaktivitenin daha ziyâde kısa yarı ömürlü izotoplardan meydana gelmesi (% 50 nisbetinde I- 131) sebebiyle, radyasyon şiddeti 8 Mayıs günü 0,15 m R/saat mertebesine indirildi.
Radyoaktif serpintinin çevre üzerindeki etkileri: 26 Nisan günü Kiev üzerinde sâkin bir hava vardı. Radyoaktif gazlar ısınarak yükselmek sûretiyle 1500 m yükseklikte kümülüs radyoaktif serpinti bulutlarının oluşmasına sebeb oldu.
26-30 Nisan târihleri arasında rüzgârlar Kiev’den kuzeybatı istikâmetinde esmek sûretiyle 29 Nisana kadar, Polonya’nın kuzey kısımlarıyle İskandinav ülkelerini etkisi altına almıştır. 30 Nisandan îtibâren rüzgârlar güneybatıya ve sonra da batıya yönelmiş ve Romanya, Bulgaristan, Yugoslavya, Macaristan, Çekoslovakya, Avusturya, İsviçre, Almanya, İtalya’nın kuzeybatı kısımları ve Fransa’nın batısı radyoaktif serpintilerden etkilenmiştir.
Rusya dışında, radyoaktif serpintilerden en çok etkilenen ülke Polonya olmuştur. Radyoaktif yağışla birlikte çevre radyasyonu 5 m R/saat değerine yükselmiş, yâni normal çevre radyasyonunun (0,02 m R/saat) 250 katına çıkmıştır. Halk topluluğu için müsâade edilebilen yıllık doz 500 m olduğuna göre Polonya’da halkın bir kısmı 4 ilâ 5 günde bu dozu almışlardır. Zaman içinde bu durumun bâzı olumsuz etkileri olması muhtemeldir. Sütlerde yapılan ölçmelerde bâzı yerlerde 2000 Bq/lt (Becquerel) değeri ölçülmüş olup, bu bir sınır değer olduğu için tâze süt kullanılması bir süre yasaklanmış ve 6 Mayıs târihinden îtibâren de radyasyon etkisi çok hafiflediği için alınan tedbirler kaldırılmıştır.
Avrupa ülkeleri içinde, radyoaktif serpintinin ulaştığı yerlerde en az etkilenen ülke olan Fransa’ya radyoaktif bulutlar 1 Mayıs günü ulaşmış ve ülkenin batısını etki altına almıştır. Çevre radyasyonu 4 Mayıs günü 0,06 mR/saat maksimum değerine ulaşmıştır. Bu, normal çevre radyasyonunun 3 katıdır. Serpintinin etkisi 24 saate göre, alınan toplam doz 1,5 mR kadar olmuştur. Fransa’da normal olarak alınan ortalama yıllık doz 150 mR’dir. Fransa’da sütlerde de en fazla 200 Bq/lt değeri ölçülmüş ve önemli tedbirler alınması gerekmemiştir.
İki hafta süreyle kuzeye esen rüzgâr yüzünden, Türkiye bu kazâdan ucuz kurtulmuştur. Aksi hâlde Türkiye’nin de Polonya kadar etkilenmesi gerekirdi. 30 Mayıstan îtibâren havanın güney-batıya yönelmesi sonucu Trakya kısmen etkilenmiş ve yaklaşık olarak Fransa’da tesbit edilenin 2 katı kadar bir etkilenme gözlenmiştir.
Çernobil reaktör kazâsının önemli ekonomik etkileri olmuştur. 10 Mayıs günü Avrupa Ekonomik Topluluğu, doğu bloku ülkelerinden tâze meyve, sebze ve et ithâlâtını durdurmuştur. Bütün doğu bloku ülkeleri özellikle Macaristan bu karardan ekonomik yaralar almışlardır. Doğu bloku ülkelerinin toplam zararı 975 milyon dolar olarak tahmin edilmiştir. Türkiye’nin Arap ülkelerine yapmakta olduğu yiyecek maddesi ihrâcâtı da bu olaydan bir süre olumsuz etkilenmiştir.