Osmanlı sadrazamı. Eski sadrazamlardan Melek Ahmed Paşanın soyundan gelen ve sadrazam Hüsrev Paşanın kethüdası olan Yahya Beyin oğludur. 1826 senesinde İstanbul’da doğdu.Tahsilini tamamladıktan sonra, 1841’de Babıali’de eski kethüda kaleminde memuriyete başladı. Daha sonra sadaret mektubi kalemine tayin edildi. 1852’de serasker mektupçuluğuna getirildi ve on sene sonra Dar-ı şura-yı askeri dairesinde aza oldu. Burada 1868 senesine kadar kaldı ve derece derece yükselerek “recai” sırasına girdi. Aynı sene ula sınıfı evveli rütbesi ve 10.000 kuruş maaş ile Divan-ı ahkam adliye azalığına tayin edildi. Bir süre Hukuk dairesi riyaseti vekaletinde bulunduktan sonra bala rütbesi ile Evkaf-ı hümayun nezaretine getirildi ve birçok cami, medrese, mektep ve diğer hayır kurumlarını tamir ettirdi.
1871’de Aydın valiliğine tayin edilen Ahmed Hamdi Paşa, bir sene valilik yaptıktan sonra, önce Tuna valiliğine, Şirvanizade Rüşdi Paşanın sadrazam olması üzerine de tekrar maliye nezaretine getirildi. Hüseyin Avni Paşanın sadarete tayininden kısa bir süre sonra ikinci defa Aydın, buradan da Suriye valiliğine gönderildi. Fakat Şam’ın iklimi kendisine iyi gelmediğinden, istifa etti. 1877 senesinde Dahiliye Nezaretine (İçişleri Bakanlığına) tayin edildi.
93 Harbinin son günlerinde İbrahim Edhem Paşanın sadaretten ayrılması üzerine yerine Ahmed Hamdi Paşa getirildi. Ancak çok geçmeden Osmanlı ordularının kesin bir şekilde mağlubiyete uğramaları ve Edirne’de şartları çok ağır bir mütareke mukavelesinin imzalanmasından sonra sadaretten alınarak, üçüncü defa Aydın valiliğine gönderildi. Bir sene sonra Bağdad valiliğine tayin edildi. Altı ay sonra tekrar Aydın valiliğine nakledildi. Bu sırada Suriye valisi Midhat Paşanın istiklalini ilana hazırlandığı haberi sultana bildirilince, Hamdi ve Midhat paşaların yerleri değiştirildi. Ahmed Hamdi Paşa, Beyrut’ta teftiş için bulunduğu sırada 59 yaşında iken vefat etti. Beyrut’taki Mekteb-i sultani civarında defnedilip, üzerine bir türbe inşa ettirildi.
Yirmi dört gün gibi kısa bir süre sadrazamlık yapan Ahmed Hamdi Paşa, cesur, açık sözlü bir zattı. Sistemli bir tahsil görmemiş olmasına rağmen, üzerine aldığı vazifelerde, elinden geldiği kadar gayret göstermiştir.