Safa tepesine çıkıldığı zaman Safa kapısından (mümkün olursa) Kabe görülür ve şu ayet okunur:
[Şüphesiz Safa ile Merve Allah’ın nişanelerindendir. Kim Kabe’yi hacceder veya umre yaparsa, bu ikisini de tavaf etmesinde bir beis yoktur. Her kim isteyerek bir hayır işlerse iyi bilsin ki, Allah şükrün karşılığını veren ve her şeyi bilendir.]
Daha sonra şöyle dua eder:
[Allah büyüktür, Allah büyüktür, Allah büyüktür, bütün hamd ve senalar Allah’a mahsustur. Bizi hidayete erdiren Allah en büyüktür ve hamd O’nadır. Allah’tan başka ilah yoktur, yalnız O vardır, O’nun eşi ve ortağı yoktur. Hükümranlık O’nundur, hamd ve sena O’na mahsustur. Yaşatır ve öldürür, kendisi ise daima diri ve ölümsüzdür. Hayır yalnız O’nun elindedir. O’nun her şeye gücü yeter, dönüş de O’nadır. Kendisinden başka ilah bulunmayan Allah, bir tekdir. O vaadinde sadıktır. Kulunu zafere ulaştırmış ve ancak O tek başına orduları perişan etmiştir. Allah’tan başka kulluğa ve ibadete layık hiçbir ilah yoktur. Kafirler hoşlanmasa da, dini O’na has kılarak yalnız O’na ibadet ve kulluk ederiz. Allahım! Kitabında “Bana dua edin, size icabet edeyim” buyurdun. Muhakkak ki Sen sözünden caymazsın. Bana İslam hidayetini nasip ettiğin gibi, ölünceye kadar da onu benden almayıp Müslüman olarak ölmeyi niyaz ediyorum. (Allahu ekber Allahu ekber, Allahu ekber Allahu ekber, Allahu ekber alâ mâ hedânâ ve’l-hamdulillahi alâ mâ evlâna lâ ilâhe illAllahu vahdehu lâ şeriyke lehu, lehu’l-mulku ve lehu’l-hamdu yuhyî ve yumiyt biyedihi’l-hayr ve huve alâ kulli şey’in gadiyr, lâ ilâhe illAllahu vahdehu, sadaga va’dehu ve nasara abdehu, ve aızze cundehu ve hezime’l-ahzâbe vahdehu, lâ ilâhe illAllah, ve lâ na’budu illâ iyyâhu muhlisıyna lehu’d-diyn velev keriha’l-kâfirun, Allahumme inneke gultu: Ud’ûnî estecib lekum, ve inneke lâ tuhlifu’l-miyâd, ve innî es’eluke kemâ hedeytenî li’l-islâm en lâ tenzı’hu minnî hatta tevaffenî ve ene muslim.)]
Bu dua üç defa tekrarlanır.
Sonra Resulüllah (s.a.v)’e salavat getirir ve Safa tepesinden her inişinde şu duayı okur:
[Allahım! Sen’den rahmetini gerektirecek davranışları, mağfiretini kazandıracak gayretleri, her türlü günah ve kötülüklerden kurtulmayı, bütün iyilikleri elde etmeyi, Cennetine nail olmayı ve Cehennem ateşinden kurtulmayı niyaz ediyorum. (Allahumme innî es’eluke mucibâti rahmetike ve azâimi meğfiratike ve’s-selâmetu min kulli ismin ve’l-ğaniymeti min kulli birrin ve’l-fevzi bi’l-cenneti ve’n-necâti mine’n-nâr.)]
Erkeklerin iki yeşil direk arasında hervele yapmaları sünnettir. İki yeşil direk arasında şu dua okunur:
[Allahım! Bize dünyada da iyilik ver, Ahirette de iyilik ver ve bizi ateş azabından koru! Rabbim! Bana mağfiret et, merhamet et, affet, ikram et ve bilmediklerime karşı merhametli ol. Muhakkak sen cömertlerin en yücesisin. Allahım! Senden hidayet, korunma, Haramlardan uzaklaşma, zenginlik istiyorum. Allahım! Sana zikir etmede, şükretmede ve iyi kulluk yapmada bana yardım et. (Rabbenâ âtinâ fi’d-dünyâ haseneten ve fi’l-âhirati hasane ve gınâ azâbe’n-nâr. Rabbi ığfir ve irham ve a’fu ve tekerram ve tecâvuz ammâ ta’lem, inneke ente’l-aizzu’l-ekram. Allahumme innî es’eluke el-hudâ ve’l-tegâ ve’l-ıfâf ve’l-ğınâ. Allahumme eınnî alâ zikrike ve şukrike ve husni ibadetike.)]
Sonra Merve tepesine ulaşır ve böylelikle bir şavtı tamamlamış olur. Böylece yedi şavt, Safa tepesinden başlayıp Merve tepesinde son bularak tamamlanır. Merve tepesine ulaştığında şu ayeti okur: [Şüphesiz Safa ile Merve Allah’ın nişanelerindendir…]
Safa tepesinde okunan dua ve zikirlerin aynısını burada yapar (hac yapan sa’y anında telbiye getirir umre yapan getirmez).
Sa’yin yedi turu tamamlandıktan sonra iki rekat namaz kılmak müstehaptır. Bu namazın Mescid-i Haram’da kılınması efdaldir.
Sa’y esnasında dua ve zikirlerle birlikte Kur’an-ı Kerim’den bilinen ayetlerin okunması müstehaptır. Sa’y tamamlandıktan sonra şöyle dua edilir:
[Rabbimiz! İbadet ve itaatlerimizi kabul eyle. Bize afiyet ver ve bizi bağışla. Sana itaat ve şükür etmede bize yardım et. (Rabbenâ tegabbel minnâ ve âfinâ ve a’fu annâ ve alâ tâatike ve şukrike eınnâ.)]
Sa’y yaparken Hanefi mezhebine göre ıztıba yapmak şart olmayıp Şafii mezhebine göre ise yapılması efdaldir.
Temizlik, sa’yin sıhhatinin şartlarından değildir. Fakat sa’y yapan, Harem’in içinde olduğundan temiz olması müstehaptır.
Sa’ya, namaz kılmak veya herhangi bir sebepten dolayı ara verilirse, kalınan yerden itibaren devam edilir