Ünite 6: Dindarlığın Gelişimi - Sorularla Öğrenelim

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Ders Hocası

  • Hocanın Biri
  • *******
  • Join Date: Eki 2016
  • Yer: Hatay
  • 63863
  • +526/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Arslaner
1. İnsanların dini algılama durumları nasıldır?
Cevap: İnsanların yaratılıştan gelen dini yatkınlıkları
arasında önemli farklar olmasa da, herhangi iki insanın
kişilikleri aynı olmayacağı gibi, Allah’ı algılama ve
tasavvur biçimleri, ona yakınlaşma stratejileri, dini gelişim
hızları aynı olamayacağından, dindarlık düzeylerinin de
birbirine eşit olması mümkün değildir.

2. Dini gelişimin insanda yarattığı mana nasıldır?
Cevap: En karakteristik nokta, dinin veya Tanrının insan
için ifade etmiş olduğu manadır. Bir birey için dinin 5
yaşında ifade ettiği mana ile 50 yaşında ifade ettiği mana
aynı değildir.

ÇOCUKLUK DÖNEMİ DİNDARLIĞI

3. Çocuklarda dini gelişim nasıl başlar?
Cevap: Çocukta kendiliğinden, tabii bir duygu olarak
varlığını gösteren din, taklit, özdeşleşme, örnek alma ve
öğrenme gibi psikolojik süreçlerle şekillenmekte gelişmeye
başlamaktadır.

4. Çocukta temel güven duygusu nasıl kazanılır?
Cevap: Temel güdülerden biri olan ve az çok insanın
bütün hayatı boyunca devam eden bu eğilim, dinî
yaşayışın çekirdeğini teşkil eden, Allah'ın yardımına
sığınma ve O'na bağlanma duygusuna oldukça benzer
özellikler taşımakta, başlangıçta ana-babanın varlığı
tarafından sağlanan temel güven duygusu, çocukta
Allah'la ilgili bilgi ve inancın gelişmesine bağlı olarak güç
ve süreklilik kazanmaktadır.

5. Çocuktaki ben duygusu din ile nasıl bağlantı kurar?
Cevap: Allah çocuğun yaratıcısıdır, ona anne-baba ve
kardeş vermiştir. İsteklerini ve dileklerini her zaman
yerine getirmeye hazırdır; yani Allah çocukla, onun istek
ve ihtiyaçlarıyla, korku ve ümitleriyle, beklenti ve
sorunlarıyla bir aradadır. Çocuk Allah'ı kendinden
uzaklaştırmaz, O, daima kendisinin yanında, kendi
yönelişleriyle iç içedir.

6. Çocuklar tanrı kavramını nasıl algılarlar?
Cevap: Tanrı kavramını diğer insanlarla olan
ilişkilerinden yaptıkları çıkarsamalarla algılamaya
çalışırlar. Allah onlar için genellikle büyük bir insan
şeklinde tasavvur edilir. Çocuklarda Allah tasavvuru 6
yaşından 11 yaşına kadar gittikçe ruhanileşmeye devam
eder. 8 yaşından itibaren çocuklar Allah'ı diğer
insanlardan farklı, onlara benzemeyen çok büyük ve çok
yüce bir insanın tezahürleri altında tasavvur ederler. 12
yaşında ruhanileşmiş bir Allah inancı kesinleşmeye başlar.
O her yerdedir, görünmez, resmi çizilemez.

7. Okul öncesi çocuklarda ailenin din üzerindeki etkisi
nasıldır?
Cevap: Okul öncesi çocukların dinî sembollere, öğretilere
ve pratiklerin etkisine açık bırakılması, hemen hemen
tamamen ailenin denetimi altındadır. Bu yüzden anne
babalar, çocuklarının dinden ne anlayacaklarını
belirlemede büyük etkiye sahiptir.

8. Dini gelişimde sosyal çevrenin etkisi nasıldır?
Cevap: Sosyal çevresinin, çocuğun dinî gelişimini
destekleyerek hızlandırması veya desteklemeyerek
geciktirmesi ya da yavaşlatması mümkündür. Aile ve dini
kurumların etkisi açık bir şekilde destekleyicidir. Fakat
büyük çocukların okula gittikleri zaman, kendi
tecrübelerinden farklı kişi ve fikirlerin etkisine daha açık
olma ihtimalleri yüksektir. Bu dönemde çocuklar ailesi
tarafından icra edilen pratiklere ilave olarak değişik
seçeneklerin mevcut olduğunu fark etmeye başlamaktadır.

9. okul öncesi çocuklar da duanın anlamı nedir?
Cevap: Duanın manası basittir. Dua sıklıkla, diğer
alternatiflerin işe yaramadığı zaman kullanılabilecek
yedek bir plan gibi herhangi bir şeyi elde etmek için
kullanılan bir araç şeklinde anlaşılmaktadır.

10. Piaget teorisinin temel görüşü nedir?
Cevap: Çocukların her biri bir öncekinden daha karmaşık
ve nitelik olarak birbirinden farklı olmak üzere birbirini
izleyen bilişsel evrelerden geçerek gelişmeleri ile ilgilidir.

11. Teorideki duyuşsal devimsel evre nedir?
Cevap: 0-2 yaş aralığıdır. Çocuklar henüz bir yaşına
erişmeden nesne sürekliliği kavramını kazanamamakta ve
herhangi bir nesnenin sadece kendisini gördükleri zaman
varmış gibi davranmaktadırlar. Sadece somut şeyleri ve
eylemleri anlayabilmektedir.

12. İşlem öncesi evre nedir?
Cevap: Bu dönem boyunca çocukların zihni soyut,
mantıksal açıdan düşünemez. Çocuğun algıladığı her şey
realiteye eşittir.

13. Somut işlem evresi nedir?
Cevap: Çocuklar, mantıksal kuralları ve sınıflandırmaları
kullanabilmektedir. Ancak bunlar sadece somut olay ve
objelere uygulanabilir.

14. Formal işlem evresi nedir?
Cevap: Zihinsel kabiliyetlerin tam olarak gelişmesi ise, 11
yaşından sonra ortaya çıkmaktadır. Bireylerin, soyutlama
ve kavramsallaştırma kabiliyeti gelişir.

15. Bu evreler dine uyarlandığında sonuçlar nasıldır?
Cevap: Bireylerin gelişimi boyunca dinin daha derin
manalarını anlayabilme, din adına daha önceden öğrenmiş
oldukları şeylerin gerçek değerini takdir edebilme ve din
hakkındaki kendi kararlarını bağımsız verebilme
konusunda daha kabiliyetli oldukları görünmektedir.
Küçük çocuklar ise, dini somut terimlerle yorumlayıp,
oldukları şeylerin gerçek değerini takdir edebilme ve din
hakkındaki kendi kararlarını bağımsız bir şekilde
verebilme konusunda daha kabiliyetli oldukları
görünmektedir. Daha büyük çocuklar ise, dinin manasını
ahlaki değerlendirmelerde olduğu gibi daha soyut
seviyede kavrayabilirler.

16. Çocukların 9-10 yaşına kadar ölümü algısı nasıldır?
Cevap: Çocuklar ölümü bir tatil olarak düşünmektedir.
Zira onlar daha ziyade ölüme, ceza, hastalık, olağanüstü
bir hadise, uyku, yolculuk vb. gibi manalar atfederek
genellikle hayatın sürüp gideceğinden şüphe etmezler.

17. Sosyal öğrenme teorisi nedir?
Cevap: Bu teoriye göre sosyal öğrenme ilkeleri, ödül,
ceza, pekiştirme, taklit ve model alma fikirlerine
dayanmaktadır. Basit bir şekilde çocuklar herhangi bir
ödül kazandıkları davranışları hatırlamaları veya onları
tekrarlamaları kuvvetle muhtemelken, cezalandırıldıkları
davranışları tekrarlama ihtimalleri azdır.

18. Duygusal ilişki veya bağlanma teorisi nedir?
Cevap: Çocukluk dönemi dindarlığını anlamayı
kolaylaştıran bir teoridir. Çocuk ve ailesi arasındaki
ilişkinin doğasını ve bu ilişkinin çocuğun dindarlığını nasıl
etkilediğini ortaya koymaya çalışan bu teori, dindarlıktaki
bireysel farklılıkları daha iyi anlamaya katkıda
bulunabilecek önemli teorilerden biridir.

19. Bu teoriye göre çocuk anne arasındaki bağlanma
sonucu nedir?
Cevap: Herhangi bir tehdit anında, üzüntü anında
başvurabileceği rahatlama ve güvenlik limanı ve tehlike
zamanlarının dışında çevrenin keşfedilmesi konusunda
güvenlik üssü.

20. Çocuk anne arasındaki üç türlü bağlanma nedir?
Cevap: Güvenli, güvensiz ve gerilimli/kaçınılımlı
bağlanma.

21. Kirkpatrick’e göre din psikolojisine uygulaması
nasıldır?
Cevap: Tanrı lafzi ya da ruhsal manada olsun, insanı her
zaman tehlikelerden koruyan, ona güvenlik hissi veren bir
baba gibidir. Bütün dini geleneklerde Tanrı güvenilir bir
bağlanma figürüdür ve din stres ve güçlüklerle başa
çıkmaya yardımcı bir faktördür ve bireye bir tür güvenlik
hissi sağlamaktadır.

22. Baldwin Teorisi nedir?
Cevap: Ana teması, bağılılık ve gizem vasıtasıyla Tanrı
anlayışının değişmesi ve gelişmesidir.

23. Baldwin Teorisinin evreleri nelerdir?
Cevap:
1. Evre: Fiziksel kendiliğindelik,
2. Evre: Entelektüel (zihinsel) aşama.
3. Evre: Ahlaki aşama.
4. Evre: Estetik deneyim.

24. Harms Teorisi nedir?
Cevap: Tanrı konusundaki düşüncelerini belirlemek için
3-18 arasında değişen 5000’den fazla çocuk üzerinde
yapılan araştırma sonunda çıkan aşamalardır.

25. Bu aşamalar nelerdir?
Cevap:
 Peri masalları evresi.
 Gerçekçi evre.
 Bireysel evre.

26. Elkind Teorisi nedir?
Cevap: Genel psikolojik gelişim sürecinde meydana gelen
değişimleri dikkate alarak çocukluk dönemi dinî
gelişiminde gözlemlenen karakteristik özellikleri
belirleyerek, Piaget teorisini ilk olarak dinî gelişime
uygulamıştır. Elkind, bebeklikten ergenlik dönemine kadar
dini gelişimle ilgili aynı zamanda kendiliğinden ortaya
çıkan dört bilişsel ihtiyaca karşılık gelen dört aşama teklif
etmiştir. Bu aşamaların her birinde dinin farklı bir yönü bu
ihtiyaçları karşılamakta ve bu şekilde dini sistem bireyin
zihninde adım adım daha karmaşık bir hale gelmektedir.

27. Elkind Teorisinin evreleri nelerdir?
Cevap:
 Evre: Korunma/himaye arayışı
 Evre: Temsil arayışı
 Evre: İlişki arayışı
 Evre: İdrak arayışı

28. Goldman’nın dini düşünce gelişimi teorisi nedir?
Cevap: Goldman teorisi, Piaget’nin bilişsel gelişim
teorisini dinî düşünceye uyarlayarak, dinî düşüncenin
biçim ve gelişim sırası itibariyle dinî olmayan düşünceden
farklı olmadığını ileri sürmüştür.

29. Dini düşünce gelişimi nedir?
Cevap: İkisi geçiş evresi olmak üzere toplam beş aşamada
gerçekleşmektedir.
 Evre: Sezgisel Dini Düşünce
 Evre: Birinci Geçiş Aşaması
 Evre: Somut Dini Düşünce Aşaması
 Evre: İkinci Geçiş Aşaması
 Evre: Soyut Dini Düşünce aşaması

30. Goldman dini düşüncelerde bireysel farklılıklara nasıl
değinmiştir?
Cevap: Öncelikle öğrenme hızını ele almıştır. Bazı
çocuklar yavaş bir gelişim gösterirken bazıları da
yaşıtlarına oranla çok hızlı bir gelişim gösterebilmektedir.
Bu dini düşünce gelişimine uyarlandığında, daha zeki
çocukların birçok alanda olduğu gibi daha hızlı bir dini
düşünce gelişimi gösterebilir. Ancak dini gelişimin bilişsel
güç de dahil olmak üzere birçok faktörün bir araya
gelmesiyle oluşan bir örüntüden beslendiği düşünülürse,
zeka itibariyle daha düşük düzeyde olan çocukların
kendilerinden çok daha zeki olan çocukları geçebilecekleri
düşünülebilir.

31. Tamminen’in araştırmalarının sonucu nelerdir?
Cevap: Sonuçların tanıtılan evre modelleriyle uyumlu
olduğunu ifade ederek, erinlik ve ergenlik dönemindeki
gençlerin dini deneyimlerinin çoğunlukla cemaatsel
ilişkilerle, çocukluk dönemi dini deneyimlerinin ise
günlük dualar gibi günlük etkinliklerle ilişkili olduğunu
belirtmiştir.

ERGENLİK DÖNEMİ DİNDARLIĞI

32. Ergenlikte dini gelişimde oluşan olumsuzluk nedir?
Cevap: Araştırmalar, ergenlerin bazen çocukluk
döneminden daha dindar, bazen de dine karşı daha
mesafeli davrandıklarını göstermektedir. Bu dönemde
ergenler, dini ilgi, pratik ve tartışma konusunda yüksek
düzey göstermelerine rağmen, daha fazla şüphe,
geleneksel veya lafzi dini öğretileri daha az kabul eğilimi
göstermektedir. Bu eğilimler sonucunda bazı ergenler,
dinin anlamsız olduğu sonucuna ulaşabilmekte, dinin
önemini inkar ederek eski inançlarını reddedebilmektedir.
Ergenlerden bazıları daha derin bir şekilde yüzleşmek
durumunda olacağı din sorunlardan kaçınmak için kör bir
şekilde dine yapışabilmekte, bazıları sorun ve şüphelerle
boğuşmak zorunda kalmakta, bazıları ise geniş bir şekilde
düşünmeyi ve alternatifleri değerlendirmeyi, alternatiflerin
öngördüğü yeni tecrübeleri denemeyi ve sonunda dini
sorunlarla ilgili tatmin edici bir sonuca ulaşmayı
denemektedir.

33. Ergenlikte şüphe nedir?
Cevap: Ergenlik döneminde yaşanan bu tipik şüphelerin
özel bir öğretiyi reddetmekten ziyade, bu dönemde ortaya
çıkan sorgulamaya yönelik genel eğilimin bir ifadesi
olmalarıdır. Ergenler daha çok öğrendikleri şeyleri ve
alternatif durumları sorgulamaktadırlar. Neyin doğru
neyin yanlış olduğunun nasıl bilineceği belki de en kritik
sorunlardan biridir. Dini konularla ilgili soru ve şüpheler,
bu gelişim döneminin bir yansıması niteliğindedir. Bazı
ergenlerde bu şüpheler açıkça ifade edilebildiği gibi,
muhtemelen bağımlı bir kişilik özelliğine sahip ve
muhafazakâr eğilimli olanlarda, insanlarla asla
paylaşmadıkları gizli şüpheler tespit edilmektedir.

34. Ergenlikte şüphe ne zaman biter?
Cevap: Dini şüpheler genellikle 17-18 yaşlarına doğru
yatışmaya başlamaktadır. Daha ileri yaşlara sarkan
şüpheler ise duygusal arka plandan çok düşünsel temele
dayalı özelliklerle ön plana çıkmaktadır.

35. Ergenler dini şüpheyi nasıl çözümler?
Cevap: Dinî şüphelerini çözüme kavuşturmak amacıyla
ergenlerin en fazla tercih ettikleri çözüm yolları Allah’a
sığınma ve O’ndan yardım dileme, bilgisine güvenilen
şahıslara açılma, ilgili kitap, kaset vb. teknik araçlardan
faydalanma olarak karşımıza çıkmaktadır.

36. Bu evreler dine uyarlandığında sonuçlar nasıldır?
Cevap: Bireylerin gelişimi boyunca dinin daha derin
manalarını anlayabilme, din adına daha önceden öğrenmiş
oldukları şeylerin gerçek değerini takdir edebilme ve din
hakkındaki kendi kararlarını bağımsız verebilme
konusunda daha kabiliyetli oldukları görünmektedir.
Küçük çocuklar ise, dini somut terimlerle yorumlayıp,
oldukları şeylerin gerçek değerini takdir edebilme ve din
hakkındaki kendi kararlarını bağımsız bir şekilde
verebilme konusunda daha kabiliyetli oldukları
görünmektedir. Daha büyük çocuklar ise, dinin manasını
ahlaki değerlendirmelerde olduğu gibi daha soyut
seviyede kavrayabilirler.

37. Ergenlerde çelişki nedir?
Cevap: Ergenler, dini gelişim boyunca bazı dönemlerde
güncel din, düşünce tarzlarıyla çözümledikleri çelişkilerle
karşılaşmaktadır. Dengesizlik ve gerilik dahil bu
yüzleşmeler, bir yandan hala şüphe içinde sorgulanıyorken
dinle ilgili kendiliğinden ortaya çıkan daha genel dini
çelişkileri beslerler. Bununla birlikte, bu uyumsuzluk,
ergenlik yıllarının genel çelişki eğiliminin bir örneği
olarak anlaşılabilir. Bu çelişkiler, örneğin hala onlara
bağımlı iken ana babadan bağımsız olma ihtiyacı, Allah’a
inanmak ve ilahi kuralları dikkate almak ile kendi arzu ve
heveslerine göre yaşamak eğilimi, daha yüksek bir ahlaki
prensibe inanmak ve ahlaki görelilik gibi çelişkileri içerir.

38. Ergende kendini ifade etme güdüsü ne şekilde ortaya
çıkar?
Cevap: Kendini ifade etme güdüsünün yoğunluk
kazanması, ebeveynle ilişkileri çatışmalı bir duruma
getirir. Genellikle ergenin dini bunalımının başlangıcı, ana
babasıyla olan bu çatışmadan beslenir. Ergenin kendi
benliğini en üstün tutma eğilimi, tam bir dini bağlanmaya
engel olabilmekte, böylece ergenler dini bakış açısına
kapalı kalabilmektedir.

39. Ergenler neden cinsel çatışma yaşar?
Cevap: Cinsel olgunluğa ulaşılmış olmakla birlikte,
hayatın sosyal ve ekonomik gereklilikleri bazı ergenler
için bu ihtiyacın meşru tatminini engellemekte veya
ertelemektedir. Arzuları tahrik eden sosyal ya da ticari
nitelikli uyarıcılar bu çatışmayı daha da
alevlendirmektedir. Cinselliği sınırsız bir şekilde göz
önüne seren çağdaş kültüre rağmen cinsi davranışın hiçbir
kayıt altına alınmadan icra edilmesi birçok toplumda
yasaklarla kuşatılmıştır. Dinin yasaklayıcı faktör olarak
algılanmasına neden olduğundan çoğu zaman çatışmayı
dinin aleyhine çevirmektedir. Böylece, gençlerin önemli
bir bölümü, dini ve cinsel eğilimler arasındaki çatışmadan
doğan suçluluk ve günahkarlık duygusundan rahatsız
olmaktadırlar.

40. Ergen dönemde yaşanılan olumsuzluklar nasıl yoluna
girer?
Cevap: Ergenlerin yaşadığı çatışma, şüphe, kararsızlık
hatta geçici inkâr durumunun yaşandığı olumsuz devreden
sonra, yeniden dine dönüş yapmasını hazırlamaları
bakımından olumlu sonuçlar üretmesi de mümkündür.
Çocukluk döneminde sağlıklı bir dini gelişim gösteren
gençlerin, geçici bunalım devresinden sonra, dini inanç ve
değerlerini bilinçli olarak yeniden keşfetmeleri ve
kuvvetle bağlanmaları, sıklıkla karşılaşılan
durumlardandır.

41. Ergenlik sonunda yaşanılan değişiklikler nelerdir?
Cevap: Çatışmaların şiddetinde azalma ve kişilik değişimi
gözlemlenir. Ergen, çocukluktan beri kendisi için huzur
kaynağı olan dini inançlarına yeniden sarılır. Dine dönüş,
farklı eğilimler arasında kararsız olan ergene kendi
birliğini ve Allah'da var olmanın delilini verirken, aynı
zamanda şiddetli sevgi, mükemmellik ve yorum ihtiyacını
tatmin etmeye imkan verir. Böylece, derin bir sezişle
varlığını hissettiği Allah, ergenin iç fırtınasını dindirir.

42. Ergenlik döneminde dinin karşıladığı üç ihtiyaç nedir?
Cevap: Günahkarlık duygusunun hafifletilmesi ve ahlak.
Dua, itiraf ve din adamlarıyla konuşmakla gençler,
affedilme, gerginliğin azalması duygularını hissederler ve
daha iyi uyum geliştirirler.
Güvenlik. Dini inanç ve pratikler, gençlerin bu sayede
ölümün bile üstesinden gelen dışşal büyük bir güce
bağlandıkları hissi verdiğinden, güvenlik hissi
üretebilirler. Gencin kendini (dini) bir gruba ait hissetmesi
ve kabul edilmesi de güvenlik hissi uyandırır.
Hayat felsefesi. Ergen, dini sayesinde hayatındaki
öncelikler, yanlışlar ve doğruluklar gibi konularda bir
yönlenme kazanır. Ergenlik hayatının diğer yüzleri de dine
ilave olarak bu başa çıkma mekanizmalarının içindedir.

43. Dini uyanış ve gelişim nedir?
Cevap: Bazı kültürel farklar olmakla birlikte yetişkinlik
dönemine benzer bir dini hayat 12-13 yaşlarında
görülmeye başlar ve bu yaşlar, dini uyanış ve gelişim
yaşları olarak değerlendirilir.

44. Dini şuurun uyanışında bilişsel gelişimin yeri nedir?
Cevap: Dini şuurun uyanışı yalnızca bilişsel gelişimle
sınırlı bir olgu olmayıp, bütün ruhsal yapının işleyişine
bağlıdır. Başlangıçta dini gelişme duygusal bir yoğunlukta
kendisini gösterirken, ergen ruhsal uyanış sebebiyle
kendini yeni bir dünyanın eşiğinde bulur. Kendisini
sıkıştıran bir tür deruni kararsızlık içine düşen ergen bu
kararsızlık ve şaşkınlık ortamında, içgüdüsel olarak
Allah'a yönelebilir. Dini inanç ve değerler bir anda onun
için büyük bir önem kazanmaya başlar.

45. Çocukluk ve ergenlik döneminde hangi sosyal
faktörler dini inancı etkiler?
Cevap: Çocukluk döneminde, iki temel faktör olan aile ve
dini kurumlar dine yönelik olarak çocuğu farklı derecede
etkiler. Ergenlikte ise ilk faktör akranların etkisi, ikincisi
de okuldur.

46. Kişisel faktörler nelerdir?
Cevap: Bireyselleşme ve kimlik kavramları.

47. Ergenliğe kadar bireyselleşmeyi destekleyen fikir
nedir?
Cevap: Ben kendime özgü diğer varlıklardan ayrı ve
farklı bir varlığım. O halde kendime özgü bir kimliğim
olmalıdır.

48. Bireyselleşme sürecinin psikolojik sonuçları nelerdir?
Cevap: Ben kimim? Niçin buradayım? Hayatın amacı
nedir? Neye inanabilirim? Neye değer verebilirim? Nasıl
yaşamalıyım? Kimlik krizi, sadece dini bir arayış değildir.
O, hayatın birçok cephesini ilgilendiren bütün bir boyutlar
dizisinin bir parçasıdır. Kimlik krizinin doğal bir sonucu
olarak, ergenler ayrı bir birey olma ve sorumluluk
duygusu geliştirmeye başlarlar.

YETİŞKİNLİK VE YAŞLILIK DÖNEMİ
DİNDARLIĞI

49. Genç yetişkinlik döneminde dinsel inanç nasıldır?
Cevap: Yirmili yılların başında başlayan ve kırklı yaşların
ortasına kadar devam ettiği kabul edilen genç yetişkinlik
döneminde dini kesin tercihler ve kararlar ortaya
çıkmaktadır. Dini hayatta dengelenme, yeniden
yapılanma, eski inanç ve alışkanlıkları gözden geçirip
düzenleme yönünde gelişmeler yaşanan bu dönemde birey
genellikle ya din şüphelerini çözümleyerek kendisi
açısından tatmin edici bir dini hayat şekline kavuşmakta,
yeterince anlamlı bulmadığı, çok az bir öneme sahip
olduğunu düşünerek ailesinin dinini reddetmektedir. Bazı
bireyler dinin inanç yönünü alıp ibadet yönünü
erteleyebilmektedir.

50. Genç yetişkinlik dönemini diğer dönemlerden ayıran
psikolojik özellikler nelerdir?
Cevap: Bağımsızlık, kişilik, yakın ilişki ve dostluktur.

51. Orta yaş dönemi hangi yaşlardır?
Cevap: Genellikle 35-45 yaşlarında başlayıp 20 yıl
sürdüğü dönemdir.

52. Orta yaşlarda dindarlık ne durumdadır?
Cevap: Önceki dönemdeki ilgi alanları zayıflayarak yerini
dine bırakabilmektedir. Ölümden sonraki hayat, cennet,
cehennem gibi konularda daha net yargılara ulaşan orta
yaş yetişkinleri, din konusunda önemli huzursuzluklar
yaşamamakta, takip eden dönemde ise dine ilgi daha üst
noktalara ulaşabilmektedir.

53. Yetişkinlik döneminde dini motivasyon hayatın her
boyutunda aynı mıdır?
Cevap: Çalışmalar, insanların dini motivasyonlarını dini
hayatlarının her boyutunda eşit derecede ifade
etmediklerini ortaya koymaktadır. Bu ayrıklık, geleneksel
manada dindar olanların önemli bir kısmına ilaveten
önemli bir kısmın geleneksel olmayan bir tarzda
ruhsallık/maneviyat üzerine yoğunlaşma ve dindar
olmama ihtimaliyle yükselmektedir.

54. Bireyin orta yaş döneminde hayatın zorluklarından
dine yönelişi nasıl olur?
Cevap: Yüksek başarı beklentileri ve aşırı derecede hırslı
olanlar, çocuklarının çok başarılı olması beklentisi içine
girenler, orta yaş döneminde beklentilerinden farklı bir
durumla karşılaşınca depresyona girebilmektedir. Bireyin
orta yaşa uyumu, meydana gelen değişikliklere hazır
olmama, bedeni rahatsızlıkların boy göstermesi, öğrenme
güçlüğü ve en önemlisi motivasyon eksikliği gibi
sebeplerle daha da güçleşmektedir. Orta yaş yetişkinleri
bunalım, kararsızlık ve gerilimden kurtulmak ve
izleyeceği yeni yolu belirlemek için dine
yönelebilmektedir.

55. Orta yaş döneminde bireyin Allah ve dine yaklaşımı
nasıldır?
Cevap: Özellikle Allah’a ve ölümden sonraki hayata
gittikçe artan dini inanç söz konusudur. Bu dönemde
mistik eğilimler güçlenir, tasavvufi hayata yönelme ve
manevi olgunluğa ulaşma daha fazladır, geleneksel dinî
hayattan, daha içten manevi bir hayata geçilir.

56. Yaşlılık olarak kabul edilen dönem hangi yaştadır?
Cevap: 60-65 yaşlarında başlayıp hayatın geri kalan
kısmının tamamına yayılan bir dönem olarak kabul
edilmektedir.

57. Yaşlılık dönemi psikolojisi nedir?
Cevap: Bir yandan devam eden gelişimle birlikte diğer
yandan gerileme ve yaklaşmakta olan ölümle burun
buruna olan bir dönemdir. Yaşlılıktaki en duygusal sarsıntı
ayrılık kayıplarıdır. Kendi gençlik imajını kaybetmesi,
hastalıklar, akraba, dost ve yakınlar, hatta kendi çocukları
arasında meydana gelen ölümler, gençlerin evden
ayrılmaları yaşlılarda yalnızlık ve soyutlanma duygularına
yol açmaktadır.

58. Yaşlılarda dini ilgi ne durumdadır?
Cevap: İnancı kuvvetli yaşlılarda dini ilgi oldukça yoğun
hale gelebilmektedir. Yaşlıların özellikle ahiret inancına
daha çok önem vermeleri, dini onlar için diğer yaş
gruplarından daha önemli hale getirmekte, ibadetlerin en
olgun şekillerine ulaşabilmektedir. Yaşlılar din ve dini
konularla uğraşmaktan rahatlık hissetmekte, inançlarıyla
daha çok özdeşleşerek dini bir hayat yaşamaya daha fazla
gayret göstermektedir. Yaşlılık döneminde dua, ibadet ve
dini uygulamadaki artış, geçmişi onarma ve telafi etme
çabası olarak yorumlanmaktadır.

59. Bu dönemde insanı dine yakınlaştıran nedir?
Cevap: Hangi dönemde olursa olsun, insanın ölümü
kendine yakın hissetmesi ve kendine acı ve ıstırap veren
hayat olayları ile karşı karşıya kalması, o kimseyi dine ve
dinin sağladığı anlam arayışına yakın bir duruma
getirebilmektedir.

60. Araştırmalara göre yaşlı-din ilişkisi nasıldır?
Cevap: Yaşlılarda Allah inancının daha kesin ve kararlı
bir şekil aldığını, ölüm sonrası hayata, ilahi mahkemeye,
cennet ve cehennemin varlığına olan inancın bu
dönemdeki bireylerde artış gösterdiğini ortaya koymuştur.
Bununla birlikte yaşlılık döneminde bireylerin genel
olarak dine yöneldiklerini ileri sürmek tam olarak doğru
değildir. Bu durumun aksini ortaya koyan araştırmalar
bulunmaktadır. Yine de düzenli bir dini geçmişe sahip
olmayan birçok kişi, hayatın zevklerinin sona erdiği, ölüm
gerçeğinin varlığını kuvvetle hissettirdiği bu dönemde dini
değerlere, hayatlarına anlam ve amaç sağladığı için
kolaylıkla bağlanabilmektedir.

61. İleri sürülen teorilere göre yaş ve inanç ilişkisi
nasıldır?
Cevap: Teoriler bütün inanç türlerinin yaşla birlikte
arttığı, yaş yükseldikçe daha yüksek düzeyde bir
bütünleşmeye yönelik bir artış meydana geldiği ve
bütünleşmiş inancın daha ziyade 70’li yaşlarda ortaya
çıktığını öngörmektedir. Ancak 40’lı yaşlardan sonra
dindarlıkta bir kararlılığın oluştuğu ve dini tutumların
kararlılıklarını korudukları ve yaşın gerektirdiği uyum
konusunda artan bir öneme sahip olduklarını ortaya koyan
araştırmalar da vardır.