DİNDARLIĞIN ETKİLERİ
Din, insanın tabiatüstü özelliklere sahip bir varlık olarak algıladığı Tanrıyla kurduğu ruhsal ve manevi bir ilişkidir.
Allport:İç güdümlü dindarlık-dış güdümlü dindarlık
Dinin insan hayatında yayıldığı alanlar:İnanç,ibadet,bilgi,tecrübe,sosyal hayat
*Dinin insan üzerinde etki ve işlevleri 3 temel kategoride incelenir:
*Fizyolojik *Psikolojik *Sosyal
*Bunlar içinde dinin psikolojik atki ve işlevleri biraz daha ön plandadır.
DİNİN PSİKOLOJİK ETKİ VE İŞLEVLERİ
Dindarlık ve Ruh Sağlığı:Tarihde bu alanda 2 zıt görüş oluşmuştur:
1-Freud ve taraftarlarının görüşü:Dinlerin insan psikolojisini zorlayan,dolayısıyla ruh sağlığını bozan etkilerinden bahsetmiş ve bu durumu ispatlamaya çalışmış.Araştırmacılara göre bu görüşün en önemli nedeni;insanların dini kuralları sığ ve katı bir tarzda ele almalarıdır.Katılık, dini inanç ve kuralların tek boyutlu,yüzeysel ,son derece dar kalıplar içerisinde algılanmasıyla ortaya çıkar.
2-Son dönemlerde dini inanç ve uygulamalar (öz.iç güdümlü) ile ruh sağlığı arasında olumlu ilişki ol.yönündeki tecrübi araştırma
*Dini inanç ve pratiklerin psikopatoloji ile birlikte anılmasının nedeni mistik tecrübelerdir.Mistik tecrübeler esnasında ortaya çıkan anormal haller ,bazılarınca ruhsal hastalığın işareti olarak algılanmış.Ancak gözardı edilen;bu tür tecrübelerin insanların toplumla bütünleşmesi ve çevrelerine uyumlarını kolaylaştırıcı etkileridir. Ayrıca şizofronik davranışlarla farkları konusunda bir çok araştırma yapılmıştır.
Bu tür tecrübe yaşayan insanların psikopatoloji ölçeklerinden düşük,psikolojik sağlık ölçeklerindeyüksek skorlar göstermişler.
*Dini güdülemede kullanılan bazı yöntem ve uygulamalar insanların ruh sağlığını olumsuz etkileyebilir.Örneğin ;Hristiyanlık daki ''asli günah'' öğretisi ve ''cezalandırılma korkusu'' kişilerde derin suçluluk kaygısı doğurur.Hristiyan gruplarda yaygın cehennem inancı ağır suçluluk duygusu ve cezalandırılma arzusu taşır.
*Hristiyan din adamlarının Tanrı adına insanları afedebilme yetkisi taşımaları ve ''günah çıkarma'' törenleri suçluluk duygusunun ortaya çıkardığı bunalımı azaltma amacıgütmüş olabilir.
Psikoteoloji:Din ile psikolojinin uzlaşması
*Özellikle Batı dünyasında din,anormal düşünce ve davranışların normalleştrilmesinde işlevsel araç olarak kullanılmaya başlamıştır.
Dindarlık ,Anlam ve Değerler:Dini sembol ve inanç sistemleri önemli birer ^'anlam kaynağı' pozisyonundadır.Yapılan araştırmalarda insanlar niçin dindar oldukları sorusuna: ' din hayatımıza anlam veriyor ' cevabını vermişler.
V.Frankl ın Logoterafi anlayışına göre ruhsal tedavinin 3 özelliği vardır:
1-Hastanın kendine olan güvenini ve saygısını kuvvetlendirmek
2-Ona daha iyi durumlara yönelmesi için çalışma gücü vermek
3-Davranışlarını uydurması için,kendisine daha iyi bir takım davranış örnekleri göstermek yeni ve sağlıklı uyum kazandırmak.
Dini inanç ve pratiklerle şekillenen değerler:kimlik sahibi,dürüstlük ve samimiyet ,sorumluluk duygusu,belli amaçlar,motivasyon,stres ve krizlerle başa çıkma,kendi kendine karar verebilme,fiziksel sağlıkla ilgili alışkanlıklar kazanma
W.James:Din,inanan insan için yaşama gücü ve hayat kaynağıdır.
Jung:Dini inanç ve pratikler ruh sağlığını olumlu yönde etkiler.
Başa çıkma davranışı ve din:Yaşanılan sorunlarla başa çıkma konusunda toplumsal desteğin yeteresiz kaldığı durumlara ,Kutsalın dili (sabır, hikmet, ıstırap, ümit, sınırlılık, ilahi amaç,kader vb.) daha uygun hale gelir.Dini inançlar ****fizik boyutlarıyla ölümü ve ölüm sonrası 'adil dünya' inancını bünyesinde barındırır.
3 tür dini başa çıkma yöntemi vardır:
1-Kendini yönetme:Birey Allah ın kendine kendisyle başa çıkma yeteneğini verdiğine inanır
2-Takdire uyma:İşi tamamen Allah ın takdirine bırakır,pasif şekilde sonuçları bekler
3-İşbirliği:Birey sorunları çözmede sorumludur ancak sorunların çözümünde Allah ı bir dost ve yardımcı olarak algılar.
Benlik Saygısı ve Din:Benlik saygısı:Bireyin kendini benimsemesi,onaylaması,kendine değer vermesi ve saygı duymasıdır.Bireyin kişisel özellikleriyle ilgili öznel değerlendirmelerine kişisel benlik saygısı, içinde yaşadığı veya özdeşleştiği grupların özelliklerini temel alarak yaptığı öznel değerlendirmeye kollektif benlik saygısı denir.
Din ile ilişkisi:İç güdümlü dindarlıkta benlik saygısı güçlü,yüksek;dış güdümlü dindarlıkda daha düşüktür.
Psilolojik danışma ve din: Pastoral danışma ve tadavi de Kitab-ı Mukaddeste bulunan kavramlar ve ruhsal tedavi gibi din içerikli kavramlarla desteklenir.Özellikle tabiafetlerden sonra dini destekler olumlu sonuç verir.
Stres,Kaygı ve Din:Stres,insanların dış etkilere karşı tepkisidir.Kaygı stresle yakın ilişkilidir ve 20.yy a damgasını vuran kavram olmuştur bu yüzden bir çok düşünür 20.yy
ın ikinci yarısına ''kaygı çağı'' adını vermişlerdir.Stresin etkilerini azaltmada en etkili yöntem dini inanç ve pratijklerdir.
Depresyon ve din: İç güdümlü dini yönelimlerle depresyon(ruhsal çöküntü) arasında olumsuz ilişki vardır.İç güdümlü dini yönelimler ruh sağlığını olumlu etkiler,öz saygı, psikolojik yeterlilik duygusu ,hayattan memnuniyet ve hayata anlam vermeyis ağlar.
Dini inançlar yaşlılara 'ümit verme' aşılar.Koening yağtığı bir araştırmada dini ibadetlere fazla katılan önem veren kişilerde depresyon bulgusunun düşük olduğunu tespit etmiştir.
Ölüm kaygısı ve din: Dini inançlar insana ebedilik inancı(ahret) ile ölüm korkusunu azaltıcı etki yapar. Diğer yandan hesap verme suçluluk duygularını ön plana çıkarır burda da Tanrının affediciliğini vurgulayarak aşmak ister.
Yalnızlık duygusu ve din:Kutsalla ilişkiye girmek,insanın iç dünyasında manevi bir alan yarattığından ,sosyal olarak yalnız hisseden insanın en azından bu alanda yalnızlık hissetmeyeceği ,olumsuz yansımaların en alt düzeye ineceği söylenebilir.
Yaniii 'Geçek dost olarak Allah yeter '(Nisa 5/45)
Dinlenme ihtiyacı ve din:Olumlu etkisi vardır.
Güvenlik ihtiyacı ve din:Herşeye gücü yeten bir varlığa ve ebedi bir hayatın geleceğine olan ihtiyacın insana verdiği güven duygusu insanı olumlu etkiler.
İntihar ve din:Koening dindar olan kişilerde daha az intihar olayının yaşandığını söylemiştir.
İyimserlik ve din:Koening ortalama yaşları 70 olan 542 kişide yaptığı araştırmada %90 ında dinin hayatta aldıkları önemli kararlarda belirleyici olduğu sonucuna varmış.
Dinin rahatlatıcı işlevlevi 3 şekilde meydana gelir:
1-İnsan günlük hayatta kaşısına çıkan şeylere çok az şüpheyle bakacak kurallara bağlar
2-Dini organizasyonlar sosyal reddedilme ve terk edilme korkusunu yatıştırır
3-İnanca sahip olan insanlar kendilerini kutsalın korumasında hissedip rahatlar.
*Dini inanç ve davranışarın etki ve işlevinde belirleyici olan ruhsal yönelim 'niyet' kavramıyla ifade edilir.(niye bu kadar karışık anlatmışki ..kısaca Ameller niyetlere göredir ..dese anlarız)
DİNDARLIĞIN FİZYOLOJİK ETKİ ve İŞLEVERİ
*Dini inançlar organik hastalıkların tedavizinde moral ve umut düzeylerini yüksek tutarak tedaviye olumlu katkısının yanı sıra koruyucu işlevde icra ederler.Zira insan sağlığına zararlı olan bir çok alışkanlık ve davranış çoğu dinlerde yasaklanmıştır.
Dua, insanların ümit düzeyini yüksek tutarak organik rahatsızlıklardan kaynaklanan ıstırap duygularını hafifletir.Dua,bir yardım isteme,bir sevginin terennümü,iç hayatı canlandıran büyük bir kuvvettir.Franda da Lourdes müessesesinin kayıtlarına göre ikiyüzden fazla verem,kanser,kemik hastalıkları vb..gibi rahatsızlıklarda mucize iyileşmeler olmuş.Ülkemizdeki türbe ziyaretleride aynı düzlemde değerlendirilebilir.
DİNDARLIĞIN SOSYAL ETKİLERİ
-Toplumca iyi olanı yapmada ayrıca sevap elde etme düşüncesi güdülenir.Çünkü dindar kişilerce toplumsal suçlar aynı zamnda günah olarak algılanır.
Allport çalışmalarında 'önyargı' da dinin rolünün çift taraflı olduğunu yani hem önyargının oluşmasına zemin hazırladığını hemde önyargının etkilerinin olumsuzluğunu giderebileceğini söyler.Yani iç güdümlü dini yönelimdeki insanlar daha az önyargılı,dış güdümlü insanlar daha önyargılıdır.