GENEL BİLGİ
İstanbul’un surlarına bayrağı ilk dikenin Ulubatlı Hasan olduğu rivayet
edilir. Ulubatlı Hasan (Görsel 1.20), 1428 yılında Bursa’nın Ulubat (Lo-
padion) köyünde doğmuştur. İstanbul’un fethinde şehre ilk girenlerden
olmuş ve Osmanlı sancağını surlara, aldığı ok yaralarına rağmen, dikmeyi
başarmıştır. Yeniçeriler arasında iri yarı vücudu ile öne çıkan Ulubatlı,
bir elinde palası öteki eli ile kalkanını başının üstünde tutarak surlara
tırmanmıştır. Onunla birlikte otuz kadar yeniçeri de surlara tırmanmıştır.
İstanbul’un fethinde kahramanlığı ile öne çıkan Ulubatlı Hasan’ın, gerek
Osmanlı kaynaklarında gerekse yabancı kaynaklarda ismi sadece Melissinos’un (Melisinos) ilaveli eserinde bahsedilmiştir. Melissinos’un Ulubatlı Hasan’ı anlatırken hangi kaynaklardan yararlandığı da bilinmemektedir. Fakat bu kaynaktaki bilgiler ile Ulubatlı Hasan İstanbul’un fethinin simgesi hâline gelmiştir. Ayrıca yakın dönemde sinemalarda canlandırılan kahramanlardan olmuştur.
BİLİMSEL BİLGİ
İstanbul’un surlarına bayrağı ilk dikenin Ulubatlı Hasan olduğu bilgisinin kaynağı, İstanbul’un fethi sırasında bizzat orada bulunan Bizanslı tarihçi Francis’tir (Fıransis).
Francis’in eserinde bu bilgi şöyle geçmektedir: “
... İşte o sıralarda Hasan adlı bir yeniçeri (memleketi Ulubat olup, koca bir vücuda sahipti), sol eli ile başının üstüne kalkanı tutup, sağ eli ile kılıcını çekti ve bizimkilerin şaşkınlık içinde geri çekildikleri o bölgede surun tepesine doğru atıldı. Onunla aynı cesareti göstermek isteyen otuz kadar diğeri de
kendisini takip etti. Bizimkilerden hâlâ surlarda kalanlar ise, üzerlerine kayaları yuvarlıyorlardı ve onlardan on sekizini aşağı yuvarladılar. Ne var ki Hasan kendine özgü şiddeti ile surun üstüne çıkmayı başardı... Bu savaş sırasında bir taş Hasan’a isabet etti ve yere yıktı. Kendisini yere yıkılmış
görünce, bizimkiler de üstüne her taraftan taş fırlatmaya başladılar. O ise dizleri üstüne kalkmış kendini savunmaya çalışıyordu; ancak almış olduğu pek çok yaradan sağ kolu işlemez oldu ve oklarla kaplandı...
” Ancak Francis’in eserinde geçen bu bilgi, daha sonraki tarihlerde Francis’in
orijinal eserine geniş ilaveler yapan Melissinos’un yazdığı kitapta yer almaktadır. Melissinos’un bu kitabı sahte Francis olarak da bilinir. Gerçek Francis’in eserinde iki sayfa işlenen İstanbul’un fethi, sahtesinde seksen sayfa olarak anlatılmıştır.
Kitabın orijinalinde, yukarıda anlatılanların aksine Ulubatlı Hasan’ın ismi dahi geçmemektedir. Ayrıca gerek Türk kaynaklarında gerekse İstanbul’un fethinde bulunmuş yabancı tarihçilerin eserlerinde Ulubatlı Hasan’dan bahsedilmez (Afyoncu, 2016, s.125-128’den düzenlenmiştir).