Ünite 5 – İdarî ve Siyasî Kurumlar Çözümlü Test II

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Ders Hocası

  • Hocanın Biri
  • *******
  • Join Date: Eki 2016
  • Yer: Hatay
  • 63863
  • +526/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Arslaner
1. Hadislerde hilâfet, halife, emir ve imam kelimeleri
hem devlet başkanlığı hem de devlet başkanı
anlamlarında çokça geçer ve bu hadislerde devlet
başkanının özellikleri sıralanır. Aşağıdakilerden
hangisi bu özelliklerden biri değildir?
A) Adil olması
B) Zalim olmaması
C) Vatandaşlarının her türlü hak ve güvenliklerinden
sorumlu olması
D) Yetenekli olması
E) Günahı emretmedikçe devlet başkanına itaat
etmek gerektiği uyarılarında bulunması

Çözüm: Hadislerde hilâfet, halife, emir ve imam
kelimeleri hem devlet başkanlığı hem de devlet başkanı
anlamlarında çokça geçer. Bu hadislerde; devlet
başkanının adil olması, zalim olmaması, vatandaşlarının
her türlü hak ve güvenliklerinden sorumlu olduğu ve
günahı emretmedikçe devlet başkanına itaat etmek
gerektiği uyarıları yapılır. Doğru cevap D’dir.

2. Aşağıdaki ifadelerden hangisi Hz. Muhammed’in (as)
Medineli Evs ve Hazreç kabilelerinin ileri gelenleri
ile yaptığı anlaşmanın karşılığı olarak kullanılmıştır?
A) Akabe Biatı
B) Medine Sözleşmesi
C) Ehlü’ş-Şûrâ
D) Ehlü’l-Hal’ ve’l-Akd
E) Emiru’l-Müminîn

Çözüm: Hz. Muhammed’in (as) Medineli Evs ve Hazreç
kabilelerinin ileri gelenleri ile yaptığı anlaşma sonucu
gerçekleşen Akabe Biatı, onun peygamberliğiyle birlikte
siyasî liderliğinin kabulü anlamına da geliyordu.
Hicretten sonra Medineli Yahudiler ve Müslüman
olmayan Araplarla yaptığı Medine Sözleşmesi ile siyasî
birliği tamamlayan Hz. Peygamber, aynı zamanda Medine
İslâm Devleti’nin de başkanı olmuştu. Doğru cevap A’dır.

3. Medine’nin kamuoyu temsilcileri Hz. Ömer’den
kendisinden sonrası için bir halife önermesini
istediler. Hz. Ömer onlara altı aday önerdi. Daha
sonra bu altı kişiye Ehlü’ş-Şûrâ adı verildi.
Aşağıdakilerden hangisi Ehlü’ş-Şûrâ arasında yer alan
isimlerden biri değildir?
A) Hz. Osman
B) Hz. Ömer b. Abdullah
C) Abdurrahman b. Avf
D) Talha b. Ubeydillah
E) Zübeyir b. Avvam

Çözüm: Hz. Ömer, her alanda muhteşem bir on yıllık
halifelikten sonra bir suikasta uğrayarak ağır
yaralanmıştı. Medinenin kamuoyu temsilcileri Hz.
Ömer’den kendisinden sonrası için bir halife önermesini
istediler. Bunu yapmakta tereddüt edince oğlu Abdullah’ı
teklif ettiler, o bunu hemen reddetti ve onlara altı aday
önerdi. Daha sonra bu altı kişiye Ehlü’ş-Şûrâ adı verildi.
Bu altı halife adayı, Hz. Osman (Osman b. Affan), Hz. Ali
(Ali b. Ebî Tâlib), Abdurrahman b. Avf, Talha b.
Ubeydillah, Sa’d b. Ebî Vakkas ve Zübeyir b. Avvam
idiler. Bunlar kendi aralarından birini üç gün içinde halife
seçeceklerdi. Bu usüle sonraki dönemlerde Ehlü’l-Hal’
ve’l-Akd seçimi denildi ve bu şekilde seçilen halifeye
meşruiyet kaynağı sağladı. Doğru cevap B’dir.

4. Hilâfetin özünde büyük değişiklik yaparak babadan
oğula veya hanedanın bir başka üyesine intikal
etmesini sağlayan veraset sistemi ilk defa kim
tarafından uygulanmıştır?
A) Hz. Hasan
B) Hz. Ömer
C) Yezid
D) Muaviye
E) Ebu Müslim Horasânî

Çözüm: Muaviye b. Ebî Süfyan ile başlayan ve
Ümeyyeoğullarına dayandığı için de Emevi Devleti adını
alan bu süreçle birlikte İslâm tarihinde yeni bir dönem
başlar. Ülkenin başkenti Şam’a taşınmış, Muaviye
kendinden önceki halifelerin genellikle kullandığı emîru’lmü’minîn
veya söylenmesine izin verdikleri halifetü
Resûlillah yerine halifetullah (Allah’ın halifesi) sıfatını
kullanmaya başlamıştır. Muaviye, Hz. Hasan ile yaptığı
anlaşmada kendisinden sonra halifeyi şuranın seçmesini
öngören maddeye uymamış ve oğlu Yezid’i veliaht tayin
etmiştir. Sadece tayinle de yetinmemiş, Arap dâhilerinden
biri olan danışmanı Mugire b. Şu’be’nin de katkılarıyla,
Yezid’in halifeliğini sağlama almak için, muhatabın
durumuna göre bazen ikna ederek iyilikle bazen de tehdit
ederek zorla bizzat kendisi oğluna biat almıştır. Bu
uygulamasıyla Muaviye, hilâfetin özünde büyük değişiklik
yaparak verâset sistemini getirmiştir. Böylece hilâfet,
babadan oğula veya hanedanın bir başka üyesine intikal
eder duruma gelmiş ve saltanata dönüşmüştür. Bir başka
ifadeyle, devlet Emevilerin siyasî mülkü haline gelmiştir.
Doğru cevap D’dir.

5. Çok kan döktüğü için “Seffah” adını alan Abbasi
halifesi aşağıdakilerden hangisidir?
A) II. Mervan
B) Ebu’l- Abbas
C) Cafer el-Mansur
D) Muktedir Billah
E) Halife Mütevekkil

Çözüm: Ebu Müslim Horasânî’nin Abbasoğulları adına
başlatmış olduğu ihtilal başarıyla sonuçlandı ve Ebu’lAbbas
Kûfe Camii’nde halktan biat alarak ilk Abbasi
halifesi oldu (750). Biat merasiminin arkasından verdiği
ilk hutbesinde kendilerinden önceki halifeler sürecinin bir
değerlendirmesini yapan Ebu’l-Abbas, bir anlamda ihtilal
sonrası meşruiyet bildirisi yayınlamıştır. Bu bildiride
kendi hakları olan hilâfeti vaktiyle Emevilerin zorla
aldıklarını, ancak bu gün hakkın yerini bulduğunu dile
getirmiş ve Emevi hilâfetinin gayrimeşru olduğunu,
halifeliği gasbettiklerini, meşru olanın kendileri olduğunu,
Allah’ın bâtıl olan Emevi hilâfetini kendileri ile yok
ettiğini anlatmıştır. Ebu’l-Abbas iktidarında rahatlamıştı.
Çok kan döktüğü için “Seffah” adını almış olan Ebu’lAbbas
754 yılında genç yaşta vefat etti. Veliaht tayin ettiği
kardeşi Cafer el-Mansur halife oldu. Doğru cevap B’dir.

6. Sultânü’l-Mağrib ve’l-Maşrık unvanı verilen
hükümdar aşağıdakilerden hangisidir?
A) Halife Mütevekkil
B) III. Abdurrahman
C) Selahaddin Eyyübi
D) I. Baybars
E) Tuğrul Bey

Çözüm: On birinci yüzyılın ortalarında Ortadoğu’nun en
büyük güçlerinden biri olan Selçuklu ordusu, 17 Ocak
1055 tarihinde Bağdat’a girerek halife Kâim Biemrillah’ı
ve hilâfeti Büveyhilerden kurtardı. Tuğrul Bey’e
müteşekkir olan halife bütün İslâm dünyasında kendi
adıyla birlikte Tuğrul Bey’in adının da hutbelerde
okunmasını ilan etti. Halife Tuğrul Bey’e törenle taç
giydirerek kılıç kuşattı ve onu “Sultânü’l-Mağrib ve’lMaşrık”
(Doğu’nun ve Batı’nın Hükümdarı) ilan etti.
Böylece halifenin görev ve yetki alanı yeniden
tanımlanmış oldu. Halifenin üzerinde sadece birkaç husus
bırakılarak devlet yönetimi bir bütün olarak sultâna
verildi. Bundan sonra Abbasi halifeleri ilk yıllarındaki
yetki, sorumluluk ve güçlerine bir daha dönemediler.
Moğollar 1258 yılında Abbasi hilâfetine son verdiler.
Doğru cevap E’dir.

7. Vezirlik kurumsal kimliğine ilk olarak hangi dönemde
kavuşmuştur?
A) Emeviler
B) Abbasiler
C) Osmanlılar
D) Hz. Ömer
E) Hz. Osman

Çözüm: Vezirlik kurumsal kimliğine ilk olarak Abbasiler
döneminde kavuşmuştur. Doğru cevap B’dir.

8. Aşağıdakilerden hangisi Emeviler Dönemi’nde
görevli olan divanlardan biridir?
A) Divânü’t-Tevki’
B) Divânü’l-Mezâlim
C) Divânü’l-Ezimme
D) Divânu'l-Cünd
E) Divânü’l-Müsâdere

Çözüm: İlk Emevi halifesi Muaviye b Ebi Süfyan
zamanında (661-680) “Divânu'l-Atâ” ile yetinilmeyip
divan sayıları artırılmış ve görev alanları yeniden
düzenlenmiştir. Bunlar şu şekilde sıralanmaktadır:
Divânu'l-Harâc: Şam’da merkezî divan konumunda idi.
Toprak vergilerinin takdiri ve toplanmasıyla ilgili işleri
yürütmekteydi.
Divânu’r-Resâil: Devlet başkanının bütün resmî
haberleşmelerini yürütüyordu.
Divânu'l-Hâtem: Resmî yazışmaların mühürlenmesi ve
birer nüshasının arşivlenmesi işlerini yürütmekle görevli
idi.
Divânu'l-Berîd: Posta işlerini yerine getirmekle görevli
idi. Bu divan daha sonra Abdü’l-Melik b. Mervan
tarafından yeniden düzenlenmiştir.
Divânu'l-Cünd: Belli aralıklarla nüfus sayımlarını
yapmakla görevli idi.
Divânu’n-Nafakât: Hazine masraflarının hesabını
tutmakla görevli idi.
Divânu's-Sadakât: Zekât ve öşür işlerini yürütmekle
görevli idi.
Divânu’l-Müstegallât: Devlete ait taşınmazların halka
kiralama işlerini yürütüyordu.
Divânu't-Tıraz: Sancaklar, bayraklar ve resmî elbiseler
yapım işleriyle görevli idi.
Doğru cevap D’dir.

9. I. Üst düzey bürokratlarla ilgili şikâyetlere bakan
divan
II. Çok önemli, acil veya fevkalâde haller dolayısıyla
ya da padişahın isteği ile kurulan divan
III. Elçi kabulu dolayısıyla yapılan divan
IV. Mâli ve idari işleri teftiş etmekle görevli divan
V. Devletin el koyduğu malları yöneten divan
Yukarıda verilen ifadelerden hangisi ya da hangileri
Abbasiler Dönemi’nde kurulan divanların
görevlerindendir?
A) I ve II
B) II ve III
C) IV ve V
D) I, III ve V
E) I ve V

Çözüm: Abbasiler dönemi, başlangıçta Emevi
müesseselerini aynen devam ettirmiş görünmekle birlikte
divan kurumuna birtakım yenilikler de getirmişlerdir.
Emevilerde bulunan divanlara Abbasilerin ilave ettiği
divanlar şöyle sıralanmaktadır:
Divânü’t-Tevki’: Resâil divanı ile görevleri hemen hemen
aynıdır.
Divânü’l-Mezâlim: Üst düzey bürokratlarla ilgili
şikâyetlere bakar. Günümüzdeki temyiz mahkemeleri
gibidir.
Divânü’l-Ezimme: Devlet gelir-giderlerinin teftiş görevini
yürütür.
Divânü’l-Müsâdere: Devletin el koyduğu malları yöneten
divandır.
Divânü’l-Ceyş: Devletin askerî işlerine bakmakla
görevlidir.
Divânü’d-Dıyâ’: Devlet arazilerinden şahıslara verilen
arazilerin öşrünü toplardı.
Divânü Beytilmâl: Devlet hazinesinin idaresiyle ilgili
hukukî kurumdur. Hazineye giren ve çıkan malların,
yapılan harcamaların hesabını yapmak ve tutanakları
incelemekle görevlidir.
Doğru cevap E’dir.

10. Osmanlılar ’da devlet işlerine bakan ve padişah adına
karar veren divan kurulu Divan-ı Hûmâyun olarak
adlandırılmıştır. Divan-ı Hûmâyun’a geçiş hangi
padişahlar döneminde başlamış ve tamamlanmıştır?
A) II. Murat-Fatih Sultan Mehmet
B) Fatih Sultan Mehmet-Kanuni Sultan Süleyman
C) Orhan Gazi- I. Yıldırım Bayezid
D) II. Murat-I. Selim
E) II. Süleyman- II. Osman

Çözüm: Bazı devlet kurumları başta olmak üzere birçok
konuda Selçuklulara ve Abbasilere mirasçı olan
Osmanlılarda divan teşkilâtı değişik isim ve şekillerde
devlet idaresindeki görevine etkili bir şekilde devam
etmiştir. Divan teşkilâtının Osmanlılarda daha
başlangıçtan itibaren yani Osman Gazi ile birlikte var
olduğu söylenmekle birlikte kurum olarak Orhan Bey
zamanında başladığı daha yaygın ve tereddütsüzdür.
Selçuklulardaki büyük divan’ın yerini Osmanlılarda bir
anlamda “Divân-ı Hümâyun” almıştır. Divân-ı
Hümâyun’a geçiş II. Murad döneminde başlayan ve Fatih
döneminde tamamlanan bir süreçte gerçekleşmiştir.
Doğru cevap A’dır