Ünite 2 – İslâm Medeniyetinin Doğuşu ve Kaynakları Çözümlü Test IV

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Ders Hocası

  • Hocanın Biri
  • *******
  • Join Date: Eki 2016
  • Yer: Hatay
  • 63863
  • +526/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Arslaner
1. Aşağıdakilerden hangisi kültürün özelliklerinden
biridir?
A) Sabittir, değişmez
B) Tarihsel değildir
C) Kalıtsal değildir
D) İşlevsel değildir
E) Birlik içinde çokluktur

Çözüm: Kültür, insanın kendini, kendi evinde duymasını
sağlayacak bir dünya ortaya koymasıdır. Bu tanıma göre
kültür; teknik, ekonomi, hukuk, estetik, bilim, devlet,
yöntem, kısaca insanın meydana getirdiği her şeyi
kapsamakta ve bütün maddî ve manevî eser ve ürünlere ad
olmaktadır. Bu tanımda kültür ve medeniyet, aynı anlamı
paylaşan birer ortak kavram olmakta ve aralarında bir
ayrılık ve karşıtlık göze çarpmamaktadır. Kültür,
toplumsaldır, tarihseldir, kalıtsaldır, işlevseldir, birlik
içinde çokluktur ve değişkendir. Doğru cevap E’dir.

2. Arapça’da umrân ve hadâret kelimeleri aşağıdaki
kavramlardan hangisi için kullanılmıştır?
A) Medeniyet
B) Kültür
C) Şehir
D) Köy
E) Değişkenlik

Çözüm: Arapça’da umrân ve hadâret kelimeleri
medeniyet karşılığında kullanılmıştır. Umrân sözcüğü, “ame-ra”
kökünden türemiş, bir yeri mâmur etmek, bir yerde
iskân ve ikâmet etmek, yapı yapmak gibi anlamları
taşımaktadır. Bu kökten türeyen “i‘mâr”; bir yeri mâmur
kılmak, mâmur bulmak, bayındır hale getirmek,
şenlendirmek gibi anlamlara gelmektedir. Modern
Arapça’da yaygın olarak kullanılan hadâret sözcüğü de,
“ha-dara” kökünden olup, şehirde ikâmet etmek, şehirli
olmak, medenî olmak, medeniyet gibi anlamlara
gelmektedir. Doğru cevap A’dır.

3. Zamanla medeniyetin referansının Batı olmasının
sebebi nedir?
A) Kendilerinin çağdaşlarından ileride ve farklı
olduğunu düşünmeleri
B) Kültürün Batıdan yayılması
C) Batının geçmişinin daha eskilere dayanması
D) Kültürel olarak zengin olmaları
E) Doğunun bilim insanı yetiştirmemiş olması

Çözüm: Medeniyet kavramı on sekizinci yüzyılın ikinci
yarısından itibaren Batı’da kullanılmaya başladı.
Fransızlar, İngilizler daha sonraları da diğerleri bu
kavrama, kendilerinin daha önceki dönemlerinden ve
çağdaşı olan diğer milletlerden farklı ve ileri olduğunu
öne sürdüğü hayat tarzı anlamını yüklediler. Bir başka
ifadeyle, Batılı kendi hayat anlayışına, yaşam biçimine ve
değerler sistemine medeniyet adını vermiştir. Böylece
medeniyetin referansı Batı’nın hayat tarzı, medenî
olmanın kriteri de o hayat tarzını benimseme ve yaşama
oldu. Bu anlayış on dokuzuncu yüzyılın pek çok
düşünürünün temel tercihi olmuştur. Doğru cevap A’dır.

4. Medeniyetlerin çatışması teziyle medeniyetlere,
hizmet ettirmeyi kurguladığı amaca yönelik politik
malzeme olarak yaklaşan düşünür aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Huntington
B) Şinasi
C) Reşit Paşa
D) Konfüçyüs
E) İbn Haldun

Çözüm: Bazı bilim adamı stratejistler, mensubu
bulundukları devletlerin çıkar planlarını meşrulaştırmaya
yönelik bilimsel tezler ortaya atmışlardır. Bunlardan biri
de Samuel P. Huntington’dır. Huntington medeniyetlerin
çatışması teziyle medeniyetlere, hizmet ettirmeyi
kurguladığı amaca yönelik politik malzeme olarak
yaklaşmıştır. Doğru cevap A’dır.

5. Aşağıdakilerden hangisi medeniyetin doğuşunda etkili
olan faktörlerden birisidir?
A) İç savaşlar
B) Coğrafya
C) Göçebe hayata geçiş
D) Tarımın gelişmesi
E) Zayıf bir ekonomik sistem

Çözüm: Medeniyetlerin doğuşunda etkili olan birtakım
faktörler vardır. Bunların başında insan unsuru gelir.
Toplumu ile bilinçli bir iletişime sahip, girişimci, tecrübeli
ve üretken, onları yönlendirebilen bir aydın kesim
bulunacaktır. Medeniyetlerin doğuşunda etkili olan
faktörlerden ikincisi coğrafyadır. Başka faktörleri de
şöylece sıralayabiliriz: Kurumsal ve güçlü bir ekonomik
yapı, şehirleşme, göç/hicret/yer değiştirme, değerler
sistemi, istikrarlı bir siyasî sistem, sağlıklı eğitim, sanat,
dil, hukuk, iletişim, sağlık ve güvenlik kurumları vb.
medeniyetlerin doğuşlarını etkileyen önemli unsurlardır.
Bunlar genel kabulü sağlamış faktörlerdir. Ancak bu
faktörlerin etki dereceleri elbette birbirinden farklıdır.
Doğru cevap B’dir.

6. İslam medeniyeti, aşağıdaki medeni terkiplerin
hangisi alanında doğmamıştır?
A) Sami-İran terkibi
B) Avrupa terkibi
C) Hindu terkibi
D) Uzak Doğu terkibi
E) Afrika terkibi

Çözüm: İslâm medeniyeti, birbirlerine paralel gelişme
gösteren ticaret, sanat, din ve bilimde karşılıklı etkileşim
içinde olan ve hatta ortak mirasları paylaşan dört temel
medenî terkibin tarih alanı içinde doğmuştur. Bunlardan
birincisi: Nil’den Amuderya’ya kadar uzanan, birçok
peygamberin gelmesiyle de peygamberî geleneklere
kaynak olan ve merkezî dil olarak Süryanîce, Aramîce ve
Pehlevîce dillerinin kullanıldığı Bereketli Hilâl bölgesinin
Sâmî-İran terkibidir. İkincisi: Anadolu’dan İtalya’ya
kadar Kuzey Akdeniz boyunca uzanan, Thales, Pisagor,
Sokrat, Plato, Aristoteles ve arkadaşlarını yetiştirmiş olan
ve merkezî dil olarak Latincenin kullanıldığı Avrupa
terkibidir. Üçüncüsü: Upanişadlar, Buda ve Mahavira
devirleri ile öne çıkan Hindistan bölgesindeki Hindu
terkibidir. Dördüncüsü: Konfüçyus, Lao-Tze ve
halefleriyle öne çıkan Çin ve komşularının Uzak Doğu
terkibidir. Doğru cevap E’dir.

7. Dönemin en büyük, en renkli ve çok sayıda inanç ve
kültürün iç içe yaşadığı, Jainizm ve Budizm dinlerinin
de yaygın olduğu bölge aşağıdakilerden hangisidir?
A) Hindistan
B) Türkistan
C) Pakistan
D) İran
E) Mısır

Çözüm: Bölgesinde dönemin en büyük, en renkli ve çok
sayıda inanç ve kültürün iç içe yaşadığı Hindistan’da
Jainizm ve Budizm dinleri yaygındı. Jainizm Mahavira
tarafından kurulmuş veya yeniden şekillendirilmiştir.
Budizm ise, daha doğumunda gizemli rüyalara ve
çocukluğunda dindar figürlere sahip olduğu rivayet edilen
Prens Gautama tarafından şekillendirilmiştir. Prens
Gautama, bilgeliği ve aydın olmayı ifade eden “Buda”dır.
Doğru cevap A’dır.

8. Temelini “yeniden doğuş” kavramının oluşturduğu,
Tanrılara verilen hediyelerle yeniden doğuşlarının
daha iyi olacağına inanılan din aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Hinduizm
B) Budizm
C) Jainizm
D) Ateizm
E) Konfüçyanizm

Çözüm: Temelini “yeniden doğuş” kavramının
oluşturduğu Hinduizm’de, halk tanrılara armağanlar
sunmakla bir sonraki yeniden doğuşlarında daha üstün
doğacaklarına inanmakta idi. 320’li yıllarda Hindistan’da
büyük fetihlerin sahibi olan Gupta kralları, yeniden ihya
edilmiş Hinduizm’in koruyuculuğunu yaptılar. Ayrıca
Hinduizm’in bir parçası olan, en yüksek otorite
kaynağının Vedalar olduğunu söyleyen, Hindu hukuk
anlayışını da benimsediler. Yedinci yüzyıla gelindiğinde
Hinduizm, Hindistan’da sosyo-kültürel yaşamın her
alanında varlığını en etkin biçimde devam ettirmekteydi.
Doğru cevap A’dır.

9. M.Ö. 551-479 tarihlerinde Uzak Doğu bölgesinin en
büyüğü olan Çin merkezli medeniyet alanında
şekillenen dinî yapı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Budizm
B) Hinduizm
C) Jainizm
D) Ateizm
E) Konfüçyanizm

Çözüm: Uzak Doğu bölgesinin en büyüğü olan Çin
merkezli medeniyet alanında şekillenen dinî yapı
Konfüçyanizm ağırlıklı idi. Hayatta iken ülke yönetimine
çağırılmadığı için erdemin ancak iktidar ve sorumluluk ile
ortaya konabileceğine inanan Konfüçyüs (M.Ö. 551-479)
Çin’in yönetiminde bizzat rol üstlenemedi, ama mirası
öğrencileri vasıtasıyla onun adına ülkeyi yönetti.
Konfüçyüs’ün boş bıraktığı, “insanın duygu dünyasının
derinlikleri ve tabiatın sırları” ile ilgili alanı dolduran
Taoizm, Konfüçyüscülüğe bir denge kazandırdı.
Birbirlerini tamamlayan bu iki din Konfüçyüs’ün yaşadığı
dönemden günümüze kadar varlıklarını sürdürdüler.
Doğru cevap E’dir.

10. Cahiliye döneminde Mekke’de en yaygın olan inanç
aşağıdakilerden hangisiydi?
A) Putperestlik
B) Hinduizm
C) Budizm
D) Jainizm
E) Konfüçyanizm

Çözüm: Hz. İbrahim ile başladıkları tevhidî inançlarını
zaman içerisinde değiştiren Mekkeliler, cahiliye dönemi
olarak adlandırılan İslâm öncesi dönemde bir inançlar
mozaiğine sahiptirler. Bu inanç mozaiğinin en yaygın
olanı Putperestlik’tir. Materyalizm/Ateizm, Yahudilik ve
inananları az sayıda da olsa Hıristiyanlık ve Hz.
İbrahim’in dinine mensûbiyet olarak anlaşılan Haniflik bu
mozaiğin alt grup inançları idiler. Ayrıca Mecûsîlik ve
Sâbiîlik de bazı kabilelerin inançları arasında yer almakta
idi. Bununla beraber, Hıristiyanlık ve Yahudilik,
Mekkeliler tarafından oldukça iyi bilinmekte ve
inananlarına ehl-i kitap adı verilmektedir. Doğru cevap
A’dır.