Dinî bir terim olarak kıyamet evrende oluşan kozmolojik düzenin
bozulmasının ardından yeniden oluşması diye tanımlanır. Kur’an’da birden
fazla kavramla ifade edilen kıyamet hakkında en çok kullanılan isim
“kıyametin kopma zamanı” anlamındaki “Sâat” tabiridir. Sarsıcı anlamına
gelen “Râcife”, korkunç gürültü demek olan “Karia”, “Sahha” ve ayrıca
“Tâmme” gibi değişik adlarla da anılır. Kur’an’da belirtildiğine göre
şüphesiz kıyametin kopma vakti vardır ve mutlaka gelecektir, fakat bunun
bilgisi Allah nezdindedir. Zamanı gelince göz açıp kapayıncaya kadar çok
kısa sürede ansızın onu ortaya çıkaracak olan yalnızca Allah’tır (el-Mu’min
40/59; el-Kamer 54/50; en-Nahl 16/77; el-A’râf 7/185; el-Mülk 67/26).
Kur’anda ve hadislerde kıyâmetin kopmasından önce alâmetlerinin
gerçekleşeceği açıklanmış (Muhammed 47/18; Buhârî, “Îmân” 37), ancak
bunların nelerden ibaret olduğuna dair ayrıntılı bilgiler verilmemiş, sadece
kıyâmetin kopmaya başlamasından önce gökten aşağıya doğru inip insanları
bürüyecek olan azap verici bir dumandan ve bunu gidermesi için Allah’a dua
edileceğinden bahsedilmiştir (ed-Duhân 44/10-12). Ayrıca “ye’cücme’cûc”ün
(geçiş yerinin) açılacağından söz edilmiş, ancak bunun ne anlama
geldiği hakkında hiçbir bilgi verilmemiştir (el-Enbiyâ 21/96).
Kıyamet alametleri konusunda bir kısmı uydurma olduğu kabul edilen ve
Hz. Peygamber’e atfedilen rivayetler oldukça fazladır. Bunların bir kısmı dinî
yozlaşmayı ve ahlâkî bozuluşu, bir kısmı evrendeki kozmik düzenin
yıkılışını, diğer bir kısmı ise bazı insanlarla ilgili harikulade olayları konu
edinir.
İçki tüketiminin yaygınlaşması, insanların yarı çıplak dolaşması, zinanın
aleni hale gelmesi, adam öldürme olaylarının ve terörün artması, faizin helal
telakki edilmesi, ibadetlerin terk edilmesi gibi dinî hayatın yozlaşcağını ve
insanların ahlâkî bozuluşa sürükleneceğini haber veren kıyamet alâmetleri
evrendeki düzeninin yıkılışından çok bireyin ve toplumun çöküşüne dikkat
çekmeye yöneliktir. Çünkü bu tür olaylara her devirde rastlamak
mümkündür. Bunlar kıyametin küçük alâmetleri olarak değerlendirilir.
Evrendeki kozmik düzenin yıkılışını konu edinen rivayetler de kıyametin
nasıl kopmaya başlayacağını bildiren ifadelerdir. Bu rivayetlere göre kıyamet
kopmadan önce güneş batıdan doğacak, büyük yer sarsıntıları ve çöküntüleri
gerçekleşecek, yerküreden bir ateş çıkıp insanları doğudan batıya
sevkedecek, yıldırımlar ve şiddetli yağmurlar olağan üstü bir şekilde
çoğalacaktır.
Bazı insanlarla ilgili harikulade olayları konu edinen rivayetlere göre
kıyâmetin kopmasından önce Tanrılık iddiası taşıyan Deccâl adlı ilginç bir
insan ortaya çıkacak ve insanları hak yoldan saptıracaktır (Buhârî, “Fiten”
26-27; Müslim, “Fiten” 100-110). Bunun ardından Sünnîlere göre asıl adı
Muhammed b. Abdullah, Şiîlere göre ise Muhammed b. Hasan olan ve Mehdî
diye bilinen müslümanları kurtarıcı bir başka ilginç insan zuhur edip Deccal’ı
öldürecek, İslâm dinîni kısa sürede yayacak ve yereyüzünden kötülükleri
kaldırıp adaleti hâkim kılacaktır. Mehdî’nin ortaya çıkışından sonra Hz. Îsâ
diri olarak yaşadığı gökten, âdil bir yönetici sıfatıyla inecek, haçı kıracak ve
vergiler koyup refah sağlayacaktır (İbn Mâce, “Fiten” 33; İbn Kesîr, enNihâye,
24-52; 145-146).
Ehl-i Sünnet ve Şia’ya bağlı bilginlerin çoğunluğu bu rivayetlere
dayanmak suretiyle bir kıyamet alâmeti olarak saptırıcı bir Deccal’ın yanı
sıra onun karşısında mücadele eden kurtarıcı bir Mehdî’nin çıkacağı ve onu
destekleyici mahiyette Hz. İsa’nın gökten ineceği inancını benimsemiştir.
Ancak bu rivayetlerin içerdiği bilgilere, İslâm dinînin ana kaynağını teşkil
eden Kur’an’da hiçbir şekilde temas edilmemiştir. Selefiyye dışındaki
Sünnîler’in de kabul ettiği bilgi anlayışına göre bunlara inanmak zorunlu,
yani dînî terminoloji ile söylemek gerekirse farz değildir.
Deccal inancına ilişkin rivayetler ise çelişkiler içerdiğinden, bazı bilginler
sahih rivayetleri “Deccal’ın kötülüğü temsil eden insanlar olabileceği”
şeklinde yorumlamak gerektiğine hükmetmiştir. Mehdî inancının dayanağını
teşkil eden rivayetler de Buhârî (ö. 256/870) ve Müslim (ö.261/875) gibi titiz
davranan hadis bilginlerinin eserlerinde yer almamıştır. Kur’an’da yer alan
bilgilere göre kıyametin ansızın kopacak olması gerçeği, Deccal ile
Mehdî’nin ortaya çıkışı ve İsa’nın gökten inmesi gibi isnad ve metin kritiği
açısından kesin olmayan rivayetlerin tasvir ettiği bu tür harikulade olayları
tereddütlü kılmaktadır.